biz bu kentlere sığdık da
bu kentler bize sığmadı usta
ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında
arttıkça yalnız
sustukça silik
ay ışığı gölgeleri büyüttü
son kuşlar da vuruldular dağlarda
yakamozları söndü sahillerin
işıkları evlerin
kaldık kırık bardaklar gibi
içilmiş sular gibi
biz bu kentlere sığdık da
bu kentler bize sığmadı usta
ah usta
bir bedeli vardır bu kuşatmaların
ilk yazları kurşunlatmaların
bir bedeli vardır elbet
cennetini çaldırmanın
kaldık kırık bardaklar gibi
içilmiş sular gibi
biz bu kentlere sığdık da
bu kentler bize sığmadı usta,
ah usta
ve ömürlerimizde bin kasvetle upuzun
sefalet seferlerinin ayazı
belki de yalnız geçireceğiz artık kim bilir
batan gemiler gibi yiten aşklardan geride
kalan her kışı, güzü ve yazı.
ay ışığı gölgeleri büyüttü
ayrılıklar eskidi, biz eskidik
aşk bize küstü usta..
ne söylemiş be suavi abim.