bugün
yenile

    chie-shih-shuai

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    çin kaynaklarında bulunan eski türkler ile ilgili ilk bilgiler prof. dr. bahaeddin ögel tarafından yönetilen bir dizi doktora tezi ile türk bilim aleminde duyulmaya başlamıştı ve bu çalışmalardan bir tanesi 618 ile 745 yılları arasındaki olayları anlatan tzu-chih t'un-chien (halkı yönetmenin bilgileri) isimli çin kaynağındaki gök-türkler ile ilgili bilgilerin değerlendirildiği chang-jen-t'ang'ın ts'e-fu yüan-kuei ve tzu-chih t'ung-chien'e göre (618-745), "t'ang devrindeki doğu gök-türkler hakkında yeni belgeler" isimli doktora çalışmasıdır (jen-t'ang 1968: 106-108). 639 yılının nisan ayında çin'e karşı yapılan bir baş kaldırı olayı bu kaynakta şöyle anlatılmaktadır: 1) tzu ching tung chien (halkı yönetmenin örnekleri), 195, 1887b. “imparator t’ai-tsung, chiu-ch’êng-kuan sarayına geldi. önceleri t’u-li kağan’ın kardeşi chie-shih-suai ağabeyisiyle birlikte çin sarayına gelmiş ve kendisine “chung-lang-chiang” rütbesi verilmişti. bu zat çapkın idi ve bundan dolayı da t’u-li kağan tarafından azarlandı. bu yüzden chie-shih-shuai bir kere ağabeyisini hainlikle suçlayarak imparator t’ai-tsung'a ihbar etti. bundan sonra imparator, onu küçümsediği için, uzun bir zaman terfi ettirmedi. bu sebeble chie-shih-shuai, eskiden kendi kabilesinden gelen kırktan fazla göktürk asilzadesiyle birlikte gizliden gizliye bir isyan teşkilâtı kurarak çalışmağa başladı. plânları şöyle idi: prens li chin (unvanı: “chin-wang”) bir gece sabaha karşı chiu-ch’êng-kuan sarayından çıkacak, o sırada saray kapısı açık kalacak ve kapı nöbetçileri de çekileceklerdi. chie-shih-suai ve arkadaşları bu fırsattan istifade ederek saraya girecekler ve sonra doğrudan imparator t’ai-tsung’un oturduğu otağa koşup, imparator’u esir edeceklerdi. chie-shih-shuai o sıralarda t’u-li kağan’ın oğlu ho-lo-ko’yu da lider olarak seçmişti. o gece chie-shih-shuai ile arkadaşları sarayın civarlarında saklandılar. ancak hareketin kararlaştırıldığı gece, aksi bir tesadüfle, büyük bir fırtına patlak verdi. prens li chih saraydan çıkamadı. chie-shih-shuai, plânlarının gecikeceğini, sabah olunca da hareketin duyulacağından ve kendisinin kılıçtan geçirileceğinden korkarak chiu-ch’êng-kuan sarayını basıp imparator t’ai- tsung'u silah kuvveti ile ele geçirmek kararını verdi. chie-shih-shuai ile arkadaşları saray muhafızları ile çarpışa çarpışa sarayın dört müdafaa hattını geçtiler. fakat chie-shih-shuai ile arkadaşları büyük bir şiddet ve sebatla çarpışırken, birlikleri ile saraya yetişen chê-ts’ung rütbesini taşıyan sun wu-k’ai ve diğer çinli komutanlar tarafından püskürtüldüler. hareketin muvaffak olmayacağını anlayan chie-shih-shuai sarayı terkederek saray ahırına hücum etmeğe karar verdi. oradan aldıkları yirmiden fazla ata atlayarak çin başkentinden çıkmağa muvaffak oldular. kendi kabilelerine sığınmak isteyen chie-shih-shuai ile arkadaşları kuzeye kaçtılar. wei ırmağı kıyısına gelip orada bir mola verdikleri anda, peşlerine takılan çin ordusu tarafından yakalanarak öldürüldüler. bu olaydan sonra imparator t’ai-tsung, ho-lo-ko’yu idam edecek kadar ileri gitmedi; fakat güneydeki sınır bölgesine sürgün etmek suretiyle onu cezalandırdı." 2) aynı olay farklı bir çin kaynağı olan hsin t’ang shu'da şöyle anlatılmaktadır: "imparator jiu cheng sarayı’nda iken t’u-li’nin kardeşi cie shê shuai, “lang ciang” rütbesini almıştı. cie shê shuai, kendi adamlarıyla suikast plânlayarak kendi adamları ve (ağabeyinin oğlu) he luo gu ile birlikte imparatoru kuzeye kaçırmayı düşündü. adamlarına: “duyduğuma göre yükselen han (unvanlı prens li zhi), gece saati 1-3 arası saray dışına çıkacakmış, saray kapısı açılacakmış. ben bu fırsatta sarayı basacağım” dedi. o gece şiddetli rüzgar estiği için yükselen han (unvanlı prens li zhi) saraydan çıkmadı. cie she shuai suikastının açığa çıkmasından endişe ederek merkezi otağa doğru ok atarak “öldürün” diye bağırdı. muhafızlar peş peşe basıp geldiği için cie she shuai kaçmak için saray seyisini öldürüp, at kaçırıp, wei nehrinden geçmek istedi. ama peşinden gelenler ona yetişerek kellesini aldılar. he luo gu (imparator tarafından) affedilerek güney dağlarının dışına sürgün edildi. bundan dolayı vezirler, türklerin orta bölgede yerleşmelerinin hiç de doğru olmadığı görüşünü tartıştılar. han da türklerin baş belâsı olduğunu kabul etti. yine de a shi na si mo’ya yi mi ni shu si li bi kağan unvanını lütf etti ve li soyadını bağışladı. kağan nehrin kuzeyinde otağ dikti. bu olaydan sonra tüm türk kabileleri asıl topraklarına gönderildi." 3) chiu t’ang shu'da ise şöyle anlatılmıştır: t’u-li’nin kardeşi cie shê shuai zhenguan saltanatının ilk yıllarında (=627’lerde) (çin) saray(ın)a intisap etti ve zhong lang jiang (= saray muhafızları generali) rütbesini aldı. saltanatın 13. yılında imparator, ciu cheng sarayı’nı teşrif etti. (cie shê shuai) kendi kabilesinden 40 küsur adam toplayıp (onlara ağabeyinin oğlu) he luo gu’yu da dahil ederek gece vaktiyle hanlık otağını basmak istedi. dört sıra kalın perdeden oluşan duvarı geçtikten sonra rastgele ok atarak on küsur muhafızı öldürdüler. düşmanı geri püskürtücü (unvanlı) komutan sun wu kai askerleri ile hücuma geçti. cie she shuai geri çekildi ve kuzeye giderek wei nehri’ni geçip kendi kabilesine gitmek istedi. ancak takip edilerek yakalandı ve öldürüldü. t'u-li kağan'ın oğlu he luo gu ise imparatorun fermanı ile affedilerek güney bölgesine sürgün edildi. 4) chiu t’ang shu’da verilen bu metin isenbike togan, gülnar kara ve cahide baysal tarafından hazırlanan ve 2006 yılında yayımlanan çin kaynaklarındaki türkler. eski t’ang tarihi. chiu t’ang shu adlı eserde şöyle verilmiştir (togan 2006: 25 ve 178): 5161:18. t’u-li kağanın biraderi chieh-she-shuei, chen-kuan saltanat devresinin ilk yıllarında, yani 627’lerde, huzura çıkmış ve saray muhafızları säggünü olarak atanmıştı. 5161:19. 13. yılda (639) imparator ch’ang-an’daki, saraydan çıkıp chui-ch’eng sarayına doğru yola koyulduğunda, o, yani, chieh-she-shuai, kendi bölüğünden 40 kişi ile anlaştı; bunlar, ho-lo-ko’yu koruma altına alıp geceleyin imparatorun ordugâhına sokuldular; tam dört sıra kalın-perde duvarı aştılar; yaylarını gererek rastgele ok atmağa başladılar ve böylece, onlarca saray muhafızını öldürdüler. 5161:20. garnizon kumandanı sun wu-k’ai, askerleriyle cesurane bir şekilde hücuma geçince, bunlar geri çekildiler ve kuzeye, wei suyuna doğru kaçtılar; maksatları kendi bölük’lerine gitmek idi. 21. fakat, hepsi hemen yakalandı ve idam edildi. ho-lo-ku ise, affedildi ve “tepelerin ardına” sürüldü. dipnot: çince üç tarihi kaynaktan küçük farklarla öğrendiğimiz 40 göktürk’ün çin sarayını basarak imparatoru esir almak istemesi olayı ahmet taşağıl’ın gök-türkler ll adlı eserinde de genişçe anlatılmaktadır. -ahmet taşağıl'ın kaleminden olanı şu an için, kitap yanımda olmadığı için, yazamıyorum- 40 küsur türkün çin sarayını basarak imparatoru rehin alıp çin’de esir olarak tutulan türklerin ana yurtlarına gönderilmesinin sağlanmak istenmesi olayı türkiye’de üç romanda işlenmiştir. bu romanların ilki nihal atsız’ın 1946 yılında yayımlanan bozkurtların ölümü adlı romanıdır. romanda kahramanın adı, kür şad olarak verilmiştir. diğer iki roman da kür şad adını taşımaktadır. ahmet haldun terzioğlu'nun, şubat 2013'te yayımlanan asına chıe-shıh-shuaı kür şad ve yine 2013 yılında yayımlanan orhan yeniaras'ın, kürşad (kahramanın ölümü) adlı romanıdır. görüldüğü gibi ne çince kaynaklarda, ne de türkçe bir kaynakta 40 küsür türkün önderinin adı geçmiyor. çince adı cie şı şuay olarak okunan bu büyük türk’ün türkçe adı olarak söylenen kür şad kelimesini ilk kullanan kişi büyük türkçü hüseyin nihal atsız'dır. hüseyin nihal atsız, bu büyük türk kahramana kür şad adını vermesinin nedenini kendisi açıklamıştır ve bunun sadece bir özeti bulunmaktadır. o yazıyı biraz uzun olduğu için buraya yazmayacağım. ama yine de bu sıralar çok duyduğum 40 kişiyle saray basma yalanı önermesine karşılık, gerçek kaynaklar kullanılarak gayet güzel bir cevap olduğunu düşünüyorum. saygılarımla. (bkz: kür şad adının etimolojisi) (bkz: kürşad ayaklanması)
    2rez. uyanınca okuycam. - devriksekiz 24.01.2017 07:56:28 |#3152891
    ... diğer entiriler ...