bu konuda benim de söylemek istediğim bi kaç şey var
lise 2 den beri tanıştığım kardeşim dediğim adamla aynı şehirde üniversite kazandık ilk sene bana eve çıkalım diye ısrar etti ben onu daha iyi tanımak adına önce aynı yurtta aynı odaya cıkmamızın daha doğru olacağını söyledim nitekim öyle yaptık sorunsuz bi 1 senelik oda arkadaşlığının ardından eve çıktık kendisi yazın okuduğumuz şehirde kaldığı için bütün ev işlerini o halletti ev bulması tutması vs bende uzaktan hiç karışmadım nasılsa o evde o da kalıcaktı güzel bi ev tutar diye düşündüm neyse okul açıldı biz yerleştik filan anlaşmalar yaptık yemekleri o yapacaktı bulaşıkları ben yıkıcaktım ortak kullanım alanları temiz tutulacaktı falan filan dediğimiz gibide oldu her şey iyi gidiyordu ta ki bi güne kadar . ben kendi evime çıktığımdan beri daha da titizleşmiştim pis bulaşık bırakmazdım her gece yatmadan bütün bulaşıkları yıkar öyle yatardım ama kalktığımda en az 10 çeşit farklı bulaşıkla karşılaşırdım kendisi benden geç uyuduğu için gece yediği yemeğin bulaşıkları bana kalırdı. ben bunu farketmeden uzun süre yıkadım . belki 2 ayın sonunda dedim ki bak kardeş ben bu evin bulaşıkcısı değilim gece yediğin yemeklerin bulaşıklarını yıka bana cevabı la gardaş 2 parça bulaşığı mı sorun ediyosun ama dert ettiğim şey 2 parça bulaşık değildi makarna yapardı yiyemediği makarna tencerenin dibine yapışırdı makarna yediği tabağı sudan geçirmez ketçap mayonez artığı kalırdı paşam bunun üstüne kendine türk kahvesi yapardı yine hiç bi durulama işlemine girmeden öylece tezgahın üstünde dururdu film izleme saati gelince mısırını patlatırdı en son yatmadanda kendine süt ısıtırdı bu standart bulaşığı bana her gece çıkartırdı neticesinde ben bu evin bulaşıkcısı değilim sende aşcısı değilsin dedim ben sana sabah erken kalktığımda kalk bana kahvaltı hazırla ya da benim geç uuyuduğum günler acıktım yemek yap diyo muyum dedim ve aramızdaki ilk kıvılcım burdan çıktı daha sonra o ortak yemek yapmadı bende bulaşık yıkamadım herkes kendine yapardı kendi yıkardı ama o kendi bulaşıklarını o kadar yıkamıyodu ki ben yemek yaptıgım zaman temiz kaşık çatal tabak bulamadığım için onun pis bıraktıklarını yıkayıp kullanıyodum sonra bende yıkamadan bıırakıyodum.neyse patlama noktasına geleyim; bi gün başka bi arkadaşa yemeğe gittik topluca bi arkadaşın evi uzak olduğu içinde dönüşte bizde kalıcaktı. neyse girdik bizim eve bana telefon geldi sukuletta oyuna gelsene diye tamam dedim aldım bilgisayarı kurdum salona çünkü misafirimizde aynı oyunu oynuyodu beraber takılırız diye düşündüm neyse bu da çıktı odasından benim leptopun şarjını taktığım prizden şarj aletini çıkartıp kendi telefonun şarj aletini taktı dedim ki ben burda oyun oynıcam git odandan ikili prizi getir beraber takılalım yok işte ben senin kölen miyim sen getir filan diyo ama o priz normalde salonda dururdu bu bi akşam öncesinde odasına götürmüş bende diyorum sen götürdün sen getir filan bu hala ısrarcı getirmeme konusunda bu arada duvardaki prizden bi o benim şarj aletimi çıkartıyo bi ben onun en son dediki sana salonda oyun oynatanın anasını avradını sikeyim gitti şartalleri kapattı duvardaki prizi söktü bende sikerim senin prizini dedim geçer odam da oynarım dedim taşıdım pc yi çıktım salona yavşak yavşak sigara içtim içme burda git odanda iç dedi rahatsız oluyorum dedi rahatsız oluyosan siktir git odana dedim bi gitti aynı evin içinde 2 ay görmedim tabi bu iki ay evde temizliğe dair hiç bi şey yoktu tuvalette tuvalet kağıdı rulolarını ite ite girebiliyodun demem odur ki ev arkadaşı gereksizdir şu an tek yaşıyorum ve çok mutluyum