bugün
yenile

    poyraz karayel

    5
    +
    -entiri.verilen_downvote
    ilk sezonunda harikalar yaratan 2. sezonunda yarı başarılı yarı vasat olan ve 2. sezonun ortalarından 70. bölüme kadar resmen izleme mecburiyetim varmış gibi karın ağrıları ile izlediğim televizyon dizisi. ancak son yayınlanan 71. bölüm ile "sonunda be!" dedirtmeyi başardılar kanımca. ben de bir iki bir şey yazayım dedim. uzun zaman sonra çok güzel bölümdü bu diyebildim artık. şimdi poyraz karayel dizi takipçileri alınmasın ama bu dizi 3 sezondur devam ediyorsa eğer bunu sağlayan tek şey, kendi kemik kitlesidir. ancak bu kemik kitle bu diziyi poyraz ve ayşegül'ün aşk kovalamacalarından ötürü izliyordu. ha bir de üç beş edebi terim, yazar falan öğrendikleri de oluyordu. :) bu kemik kitlenin şöyle bir yararı oldu denilebilir ki kurguyu derinlemesine işlemek için acele etmelerine gerek kalmadı. hep yavaş yavaş ince ince işlendi kurgu. ben biraz sıkıldım haliyle ancak kitlesinin pek de umrunda olmadı bu durum sanırım. ulan dizide anlayamadığımız doğru dürüst bağ kurmamıza izin verilmeyen bir sürü olay oluyor. karının biri haftalardır ceylan gibi seke seke milleti öldürüyor. kimsenin umrunda değil kurgu ve dizinin gidişatını merak eden kimse yok. anca "poyrazcım karayel." bu arada evet yeni nesil dizi sektörü sosyal medyayı çok sıkı takip edip ona göre hareket ediyor bence iyi de yapıyor denilebilir. reytingleri şu kısıtlı ve saçma durumda ciddiye almak, kendini kandırmak olur bu saatten sonra. zamana ayak uydurmaları lazım. 3. sezonun hikayesi ve kurgusu çok durağan ama asla yalın değildi. sezon başı dahil edilen karakterlerin anlaşılmayan biraz arka perdede kalan durumları vardı ve bu arka olay örgüsü yavaş yavaş işlendi yavaş yavaş çözüldü. artık 71. bölümle beraber gayet girişik bir kurgu oluştu sonunda. sezon başından beri gizlenen ve sırlı havalar katılan yeni karakterler ve arka planlarından bir kısmı 71. bölümde çözüldü. sonunda yalpalayarak ve başı boş ilerleyen dizi senaryosu hoş izlenimler yaratabilecek anlamlı bir hikayeye evrilmeyi başardı. ama ilker aksum için şunu söyleyebilirim. kendisi çok fazla hamlamış, izlerken en rahatsız olduğum karakter olmayı başarıyor resmen. konservatuardan yeni mezun oyuncular dahi ondan çok daha iyi duygu geçişleri yapabilir. ilker aksum'un oyunculuğunu zaten beğenmezdim ama gittikçe kötüye gidiyor sanırım. ya da dizi oyunculuğunu kıvıramıyor da olabilir ama izlemekten rahatsızım. nevra karakterinde gelecek için muhtemelen olmayacak ama olmasını istediğim şey de şu; bu dizide girişim muhabbeti çok döndü bu kadın ilerleyen bölümlerde ya da dizinin sonlarına doğru dünya çapında bir konseyde bir çeşit mistik ayine katılmaz ise ve hatta orada infaz edilmeye ya da hesap vermeye gitmezse eksik kalır bence. bunu yapın lan. madem dünya çapında illuminati misali bir örgüt konusu işlediniz. ezoterik ayinlerini ve konseylerini nevra aracılığı ile hikayeye montelemeniz lazım. ben 2. sezonun sonundan beridir senariste hep sövüyorum bu dizide. lirik geçişlerde gayet başarılı gözüküyor ki dizi o sayede yürüyor ama onun dışında çok saçma salak bir senaryo hazırlıyor zaten. ama şu poyraz'ın gizli görev olayını çok kolay geçiştirdiler büyük bir fırsattı halbuki. gerçi bilmiyorum bütçeden dolayı yapımcı taş koymuş da olabilir ama çok yanlış bir şekilde anlatıldı o olay. ya hu adam koskoca 2 yıl suriye ırak dememiş gezmiş, terör örgütünün kalbine girmiş, liderlerini öldürmek için 2 yıl çaba göstermiş, 2 ay boyunca binbir türlü işkence görmüş vs. yazarken ben yoruldum sen bu olayları 20 dakikada anlatıp kapadın la. oğlum salak mısınız siz? böyle malzemeyi neden ciddiye almayıp üstünü örttünüz? ben senariste demiyorum ki sırf poyraz'ın 2 yılı üzerine 3 bölüm arka arkaya senaryo yaz. edebiyatta kozmik zaman olarak geçen, sinema sektörüne flashback olarak yansıyan bir anlatım tekniğinden hiç mi haberiniz yok acaba? ahahah ulan çok deli bişi olabilirdi bence, büyük hata ya da tembellik bilemedim şu an. akıt sen kurguyu her bölüm ama her bölümün 10 dakikalık kısımlarında hem ayşegül'ün hem poyraz'ın yaşadıklarını flashback olarak biz yine izleyelim. tek bölümde 20 dakika izleyeceğimize bahsi geçen 2 yılı 5-6 bölüm içerisine yaya yaya çözümleyebilelim. bu acele de ne? maddi kısıtlama yoksa eğer, ya kabiliyetsizlik ya da tembellik bu. hangisi olursa olsun 3 sezon yazan senarist imajına yakışmayacak bir sonuç. ayrıca senaryonun dallanıp farklı farklı konular içermesi gayet güzel bir izleme hazzı veriyor ama şu songül karakteri üzerinden işlenen konular en başından beridir hep 5. sınıf dizilerde görülen cinslerden. aq senaryoyu dallandırcaz diye şartlandırıp bu kadar bayağı durumlar izletmeyin la. ya adam akıllı konu ve oyunculuk seçin songül ve çevresine ya da kaldırın amk çok amatör oluyor o kısım. sonuç olarak poyraz karayel 71. bölüm ile izleme zevki verdiği gibi son derece girişik ve ağdalı bir kurgu çözümlemesinin de adımlarını atmaya ve heyecan katmaya başladı. bu arada şu sağda solda birilerinin kafasına sıkan kadın da kabak tadı vermeye başladı. bence biraz da riske giriliyor o konuda. işin aslını sakladıkça potu yükseltiyorlar. beklentiyi karşılayamazlarsa pis söverim ben. bu arada hep senaryodan bahsetmemin sebebi sıçmık gibi oyunculuklar görüyor olmamdan dolayıdır. zaten begüm karakterini de yolladılar bir kaç iyi isim dışında karakteri yaşayan ve izleyiciye hissettiren oyuncu yok. diziyi ilk sezon the departed esinlenmesi olduğunu düşündüğüm için izlemeye başladım hala da kurguyu yakalamak için izliyorum. göze hoş gelen oyunculuk göremiyorum ben. not: cumartesi günü yalnız olup, sözlükte takılan sözlük ahalisi olarak bence çok şirin insanlarız. :)
    1eve geçince okurum muhtemelen iyidir yazı - emeklisiirbaz 10.12.2016 18:21:11 |#2977646
    0:) estağfurullah. vallahi utandım. bu niyetle yazmamıştım telaş yapıp entryi tekrar okudum. eyvallah :) - devriksekiz 10.12.2016 18:28:11 |#2977967
    ... diğer entiriler ...