bugün
yenile

    nükleer santral

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bu konu benim mesleki alanım olduğundan uzun uzun anlatmak istedim. öncelikle nükleer santral'in ne olduğundan bahsedelim. nükleer santraller, nükleer reaktörün yakıt olarak radyoaktif maddeleri kullanarak elektrik enerjisinin üretildiği santrallerdir. çalışma prensibi ise şu şekildedir. reaktörlerden elde edilen enerjinin suya aktarılması sonucunda, suya yüksek miktarda enerji verilmiş olur. bu şekilde su faz değiştirerek sıvı halden, kızgın buhar fazına geçer. elde edilen kızgın buhar ise, jenaratörlere bağlı olan türbinlerden geçerek türbin mili üzerinde bulunan kanatları döndürür. bu şekilde erneji, elektirik enerjisine dönüştürülmüş olur. riskleri ise şu şekildedir. öncelikle şunu söyleyeyim, nükleer santrallerde kaynak olarak radyoaktif maddeler kullanıldığından dolayı, hiç bir nükleer santralin tam olarak güvenli olduğu söylenemez. eğer olur da ülkemizde nükleer santral yapılırsa, muhtemelen tüm kontrollerinin yapıldığı, tamamen güvenli olduğu vs söylenecek, inanmayın. bununla birlikte, düzgün çalışmayan, kontrolleri yapılmayan nükleer santraller çok çok büyük tahribatlara hatta felaketlere neden olabilir. olası sızıntılarda, patlamalarda ve benzeri durumlarda doğaya bol miktarda radyoaktif madde salınımı gerçekleşeceğinden dolayı gerçekten çok tehlikelidir. en ufak ihmale gelmez yani. ayrıca nükleer santrallerden çıkacak radyoaktif atıkların çevreye ulaşımı, rüzgarın ve yağmurun yardımıyla atmosferde taşınması, bir de denizlere, göllere ve toprağa karışımı şeklinde olur. doğa olaylarıyla bitki örtüsüne ve sulara karışan radyoaktif maddelerin insan vücuduna ulaşımı kolaylaşmış olur. ayrıca nükleer santrallerde yakıt olarak (bkz: uranyum 238) kullanılır ve atık olarak (bkz: uranyum 239) çıkar. uranyum 239 dediğimiz madde, bilinen adıyla (bkz: plutonyum)dur ve üst düzey zehirli bir kanserojendir. ayrıca doğada bulunma ömrü 250-300 yıldır. günümüz teknolojisinde ne yazık ki bu tarz radyoaktif atıkları bertaraf etmenin de bir yolu yoktur. bununla birlikle radyoaktif patlamalar sonucu açığa çıkabilecek bir diyer atık (bkz: stronsiyum)dur ve kan kanserine neden olur. bu madde de doğadan yaklaşık 280 yıl içerisinde kayboluyor. diyeceksiniz ki; madem bu kadar zararlı bu santraller, neden kullanılıyor? onu da şöyle özetleyeyim. nükleer santrallerde üretilen enerji kolaylıkla depolanabilir, elektrik üretiminde kullanılacak kaynaklarda çeşitlilik sağlanabilir. yani (bkz: sürdürülebilirlik) açısından gerçekten yararlı bir şey. bununla birlikte, iklim değişikliğine neden olan yani halk arasında dillerden düşmeyen küresel ısınmaya sebep olan karbonlu bileşikler co2, co3 ve benzeri gibi gazların emisyonuna sebep olmazlar. yani eğer düzgün işletilirse çevresel etkilere en az sebep olacak enerji kaynağı nükleer santrallerdir. ayrıca yukarıda da belirttiğim gibi, nükleer santrallerden üretilen enerji kolaylıkla depolanabilir. bu da enerji ihtiyacında dış ülkelere bağımlılığın neredeyse ortadan kalkması demektir. kısa bir özet geçmek gerekirse, eğer düzgün işletilirse nükleer santraller gerçekten verimli olan, çalışma potansiyeli yüksek olan santrallerdir. üretilen enerji temiz ve kullanımı kolaydır. ancak en ufak bir ihmalin sonucu felakete dönüşebilir. ee yaşadığımız ülke türkiye olunca, her türlü o ihmaller ne yazık ki olacak. bizim insanımız hiç bir zaman o sorumluluğu omuzlarında taşıyacak kadar bilinçli olmadı/olmayacak.
    0yazı müthiş ++ daha detaylısını da okumak isterim. - kendine sinayder 09.12.2016 10:46:44 |#2977984
    0teşekkür ederim, eğer merak ettiğin ve yardımcı olabileceğim bir şey varsa ekleme yapabilirim. - veynn 09.12.2016 10:49:26 |#2979061
    0öyle spesifik olarak değil de genel olarak merak ediyorum. konu ile ilgili bişeyler okuyayım istiyorum hep ama o kadar terimsel ve teknik kelimer oluyor ki hem bişey anlayamıyoruz hem sıkılıyoruz. teşekkür ederim. - kendine sinayder 09.12.2016 10:59:04 |#2979870
    butun yorumlari goster (4)
    ... diğer entiriler ...