bugün
yenile

    eşcinsellik

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    (#1100195) sanırım bu entryi bana ithafen yazmış. bu vesile ile kendisi üzerinden daha anlaşılabilir olmak adına düşüncemi ifade edeyim ben de. kendisi eşcinsel birisiymiş. inanın yeni öğrendim sözlükte farklı seslerin de bulunması sözlük açısından da güzeldir. ancak benim onları aşağıladığımı, nefret ettiğimi, bunun için fırsat kolladığımı falan düşünmüş. hayır sizlerden nefret etmiyorum. sizlerin yaşama hakkına ve ifade özgürlüğünüze de karşı değilim. kendisi entrysinde homofobik insanlara sitem etmiş ve gidin tedavi olun demiş. halbuki gözlemlerim sonucu eşcinsellerin en nefret ettiği söylem budur; "gitsinler tedavi olsunlar yeağ hastasınız işte" cümlesinden eşcinseller genel itibariyle nefret eder. ama aynı şeyi bir homofobi bireylerine söylemekten çekinmemiş arkadaş. ben homofobik miyim peki? eh.. evet az biraz homofobik dürtülerim var tabii. bunu inkar edecek halim yok. öyle sözlükteki ilk karşılığı olarak nefret hissi ve söylemi değil ama. daha çok hoşnutsuzluk, rahatsız olma duyusu. ama ben bu eğilimimden rahatsızım diyebilirim. az biraz törpülüyor, insanlara zarar vermemeye çalışıyorum. başarıyorum da. insanların tercih ve yönelimlerinden ötürü zarar vermemeye özen gösteriyorum. ama bu bende ki homofobi dürtüsünü bitirmez ancak bastırmayı becerebiliyorum. ayrıca çok eminim allah göstermesin yarın kendi çocuğum homoseksüel olsa bende homofobi eğilimi hala devam edecek. ama bu demek değil ki çocuğumu sokağa atarım, onu keserim. böyle bir şey yok. dürtü olarak kalan bu eğilimimi hayatım boyunca bastırmaya devam edeceğim. ben entrymde eşcinsel olmanın, 6 aylık bebeğe tecavüz edenlerinki gibi aşağılık bir fiil olduğunu söylemedim. benim dikkat çekmek istediğim şey daha çok dürtülerimizin temelinde yatan sebeplerdi. bu entry iyi ve kötü üzerine bir entry olabilir. sanki öyle devam edecek yazım, bilmiyorum. şimdi sonda söyleyeceğimi başından söyleyeyim. bana göre bir eşcinselin eşcinsel olmasındaki sebep ile heteroseksüel bireyin hetero olmasındaki sebep tamamen aynıdır. homo ya da hetero cinsel yönelimler aynı temele dayanır. ben yaklaşık 1 yıldan fazladır bu eşcinsellik konusu üzerine ara ara yerli ve yabancı makaleler okumaya çalıştım, türkiye'den bir profesör ile karşılıklı bu konu üzerine mailleştim. özellikle son 20 yılda eşcinselliğin ılımlı karşılandığı ülkelerdeki insanların görüşlerini inceledim. genel kanaat eşcinselliğin biyolojik temelinin olduğu üzerineydi. bir bozukluk, eksiklikten ziyade tanrı vergisi bir yönelim. ki bu bazı istisnalar dışında böyledir buna ben de kanaat getirdim zaten. genelde de eşcinselliği savunan insanlar da bunu öne sürerler. hastalık değil, tercih değil zorunluluk. eyvallah. ama şöyle bir şey de var. normal olduğu söylenen eşcinsel eğilimin biyolojik temeli olması onun biyolojik sebebi olan tek şey olduğunu göstermez ki hiç bir zaman. heteroseksüel olmak da tamamen biyolojik bir temeli olan bir durumdur. mesela bir insanın bir sokak çocuğunu durduk yere doyurması ona yardım etmesi ya da bunu arzulaması da tamamen biyolojik bir dürtüdür. tanrı vergisi ya da geçmişten gelen ama yine biyolojik olan bir sonuçtur. bunun olması için kendisini eğitmesi gerekmez. bir şeyler öğrenmesi gerekmez. vicdan insanlarda olan bir şeydir. ama aynı şekilde, şimdilerde hastalık olarak görülen kan akıtma dürtüsü de tamamen biyolojik bir temele dayanır. insanlar hiç bir sebep yokken aslında kimse ona zarar vermemişken birilerine zarar verme, kanlarını akıtma hatta öldürme dürtüsüne sahip olabiliyor. tamamen biyolojik temeli olan hormonal bozukluk olarak tanımlanır ve hatta psikiyatrlar bu eğilimin görüldüğü insanların kasaplık benzeri mesleklerde çalışması gerektiğini önerir. dürtülerini bastırmayı ya da doğru yere kanalize etmeyi tavsiye ederler. bu sebepten iyilik yapan vicdani duygularla hareket eden insan ile durduk yere kan dökme dürtüsü içerisinde olan insan için ilk neden biyolojik bir sebeptir. hormonal faaliyetler bunu doğurur. tabii bazı durumlarda bu eğilimleri ve biyolojik reaksiyonları tetikleyen çevresel faktörlerde vardır ama her zaman içerde bir yerde biyolojik bir karşılığı vardır. ben şimdi bunu dediğim zaman kafa kesen, kan akıtan bir adam ile bir sokak çocuğuna yardım eden birisini aynı kefeye mi koymuş oldum? aklınız almıştır umarım. ikisini bir tutmuyorum, bunların sebep olduğu temellendirildiği ilk nedeni bir tutuyorum. ben yin yang felsefesini özümsemiş bir insanım. evrenden zerreye kadar her şeyin zıtlıklarının olduğunu düşünürüm. gözlemlerim de bana bunu söyler zaten. bir insanın içerisinde iyilik de bulunur kötülük de hem de tamamen biyolojik bir temeli olan bir şekilde bize koyulmuş dürtülerdir bunlar. ayrıca her insanda az ya da çok eşcinsel eğilimin olabileceğine de inanırım. ben de daha azdır bu dürtü sende çok daha fazladır ama her insanda karşılığı vardır bunun. inanırım dediğime de bakmayın bu dediğimin bilimsel karşılığı da var. isterseniz bilimsel açıklamasının yapıldığı kaynaklar da verebilirim. nasıl ki bir erkek olarak bünyemde östrojen hormonları bulunuyorsa aynen bunun gibidir. eşcinselliği pedofili ya da zoofili ile kıyaslamamda ki sebep tam da bu yüzdendi. pedofili, zoofili, eşcinsellik ya da heteroseksüellik. aslında temelde aynı kavrama dayanır. biyolojik dürtüler. haydi kendimi özne yapayım kimse alınmasın. benim bugün bir erkek olarak bir kadına aşık olmam tamamen hormonaldir. ama gidip bir erkeğe aşık olmam da hormonaldir. buraya kadar bir sorun yok değil mi? ama benim gidip anneme aşık olmam da hormonal bir süreç ile oluşur. ya da gidip 10 yaşında olan kendi kızıma aşık olmam da hormonal dürtüler ile oluşur. temelde bu dürtülerin hepsi aynıdır benim nazarımda. biyolojik dürtüler bir eylemin iyi ya da kötü olduğuna karar verecek merciler değildir bana kalırsa. bu zemine oturtmaya çalıştığımız ahlak kavramı her zaman sallantıdadır. buraya kadarlık kısımda asıl rahatsız olduğunuz cümlemi daha anlaşılır kılmaya çalıştım. umarım anlaşılabilmişimdir. o entryde aşağılamak ya da kırmak gibi bir derdim yoktu burada konu bitti aslında ama madem yazdık biraz da kendimden ilaveler yapayım entrye. eşcinsel olarak yazacaklarım rahatsızlık verebilir ancak bu şahıslara bir eleştiri değil bizzat kavrama bir eleştiridir. lütfen alınmayın. nasıl bir temele dayandığımı anlatıyorum eşcinsel bireyler bir birini arzuluyor iki taraf da bu işten hoşnut demek yeterli bir sebep olmuyor bana kalırsa. zoofiliyi yanlış bulup eşcinsel eğilimi bu şekilde savunmak tutarlı değil. bugün youtube'a girip komik hayvan videoları yazsak onlarcasını bulabiliriz. sahibine sürtünen cinsel açlığını gidermek isteyen dişi hayvanları. hayvan bu işten hoşnutsa zoofiliyi normal mi karşılayacağız o halde? 10 yaşında 11 yaşında bir kız sınıf arkadaşıyla ilişki yaşayınca çocukluk etmişler, ergenlik ateşi diyebilenler varken aynı kız aynı cinsel dürtüler ile çok daha büyük birisine arzu duyduğu zaman pedofili vakası demek ikiyüzlü bir tavır değil midir? (pedofiliyi savunmuyorum aman yanlış anlaşılmasın) kendi kararlarını verme yaşı olarak 18'i belirlemişiz insanlar olarak 18 yaş altı pedofili oluyorsa insanlar olarak ya bir gün bu yaş sınırını kaldırmaya kalkarsak? bu olmayacak bir şey değil sonuçta. hitler bir ideal uğruna yahudi kıyımının haklı ve ahlaklı olduğuna milyonlarca insanı inandırmayı başarabilmişti. insanlar olarak iyiler ve kötüler tayin ederiz ama neye göre? günümüzde bu ahlak normu yine insanlara göre belirleniyor. 100 yıl önce sapkınlık denilen eşcinsellik bugün normal bir hale geldi eyvallah öyle olsun. ama 100 yıl sonra neyin normalleştirilebileceğini kestirebiliyor muyuz? empati ve insanların belirlediği yasalar mühim değil. onlar her zaman toplumun çoğunluğuna göre belirlenir. zamana göre neyin iyi neyin kötü olacağının bir kıstası var mı? lütfen aklınıza hitler örneğini getirin. ben bu kaygan zeminde ahlaki normların ancak mutlak ahlak otoritesi ile sağlam zemine oturtulabileceğini düşünüyorum. tek bir tanrının mutlak ahlakı bu işi temellendirmenin önemli bir yolu. ahlak, insanların vicdanı ve nefsi ile temellendirilemez. nefsin ilahlaşması demek her insanın ilahlaşması demek. benim tanrım nefsim değil. ahlak; yasalar ile de temellendirilemez, yasalar benim tanrım değil, ki o yasalar da herkeste farklı işleyen nefsler ürünüdür. ahlak; toplumun çoğunluğu ile de belirlenemez. toplumlar benim tanrım değil. bu arada sakın yanlış anlaşılmasın eşcinsel bir bireyin eşcinsel olması beni ilgilendirmez ona yaptırmdan da bahsetmiyorum. "ayrıca sakıncalı olduğu sonucuna sırf tanrım öyle istiyor diye de söylemiyorum. eşcinselliğin normalleştirilmesi, afişe edilmesi, propagandasının yapılmasının bana göre neden yanlış olduğunu bu sözlükte uzun uzun anlattığımı hatırlıyorum isterseniz arar bulur editlerim." ben ilahi bir sonucun gerçek hayatta hep bir sebepleri olduğunu düşündüm hep. inandığım ilahın iddiası buydu. hükümlerinde toplumsal faydanın olduğunu söylerdi ve buradan yola çıkarak çeşitli sonuçlara ulaşıp fikirlerimi de temellendirdim. sakın bu düşüncenin körü körüne oluştuğunu düşünmeyin. eşcinselliğin normalleştirilmesinin toplumsal sakıncaları olduğu kanısına da vardım çeşitli incelemelerim ile. lütfen ama lütfen eşcinsellere bir garezimin olduğunu onlardan nefret ettiğimi düşünmeyin hep bu tepkiyi alıyorum çıldırıyorum sonra. sadece eşcinselliğin yanlış olduğunu düşünüyor bunu kendi gözlemlerimle temellendiriyorum o kadar. hiç bir eşcinsel hedefimde değil, onların yanlışlarını aşağılamak, yanlışlarıyla alay etmek, yanlışlarından dolayı nefret etmek gibi bir derdim, sonucum yok. bunu saygılı bir ateistin inançları yanlış bulması ve bunu kendi mantığında temellendirmesi gibi düşünün. benim eleştirim normalleştirilen eşcinsellik kavramına. eşcinsellere değil. doğru olan; yanlışa saptığını düşündüklerini aşağılamak değil, yanlış olduğunu düşündüğün kavrama eleştiriyi temellendirebilmektir. bana göre... kimseyi kırmak istemem, kırdıysam da özürlerimi şimdiden iletiyorum. benim derdim şahıslarla değil. selam ve sevgilerle... not: bir de homofobi başlığında üzerime alınmak istemediğim bir kaç entry daha var. sanki eşcinselliği doğru bulmadığım için anında tek tipleşiyorum. yapmadığım şeyleri yapmış oluyor, söylemediklerimi söylemiş oluyorum. eşcinselliğe yanlış dedik diye sanki her gün lezbiyen pornosu izliyorum, ördek sikiyorum, damacanaya kerkiniyorum, karımı dövüyorum, çoluk çocuğa halleniyorum. hepsini normal ve ahlaklı buluyorum ve tek derdim eşcinseller oluyor. sorsan hiç ön yargılı değildir, sorsan çok iyi insandır, insanları tanımadan asla tanımlamaz. hümanisttir(!) o ayıp! edit: artık nasıl bir otosansür baskısı olmuşsa bende zırt pırt benim şahıslara bir eleştirim yok cümlesini kullanmışım. beni delirttiniz lan. :)
    0yemin ediyorum okumaya başladım ama bitmedi özet geçermisin glzlgllx - lavinia 07.12.2016 00:17:53 |#2966196
    0:) ya çok samimi bir yorum olmuş ama cidden çok üşendim şu an özetleyebilmeye. bir ara istersen okursun artık :) üzgünüm :/ - devriksekiz 07.12.2016 00:22:18 |#2966869
    1bu daha samimi bi yorum oldu göaöfkaldl - lavinia 07.12.2016 00:23:32 |#2966262
    butun yorumlari goster (16)
    ... diğer entiriler ...