hukuk okumak

teorisi ve uygulaması arasında o kadar büyük bir fark var ki bu nedenle türkiye'de iyi hukukçu çok az, adalet dağıtılamıyor. iyi bir eğitim almıyoruz. zor, boğucu ve haliyle soğutucu bir eğitim görüyorum ben kendi adıma okulumda ki sözde en iyi beş arasında sayılıyor. pratik çalışmalar yapıyorlar ya da yargıtay kararı getiriyorlar önümüze, ama teori beşken bu bir saat oluyor üstelik o bir saatin yüzde yetmişinde bizden cevap istiyorlar kalan kısıtlı sürede şöyle yüzeysel bir toparlama. teoride birçok doktrinsel tartışma anlatılıyor oysa hiçbir avukat savunmasını doktrindeki bu yazar böyle diyor şeklinde hazırlamıyor. mukayeseli hukuk olarak isviçre ve almanya hukukunu inanın kendi hukukumdan daha çok öğrendim usul ve icra dersinde. kesinlikle mübalağa etmiyorum, hocamız mehaz hukuka ve oradaki yeniliklere oldukça düşkün. sorun şu ki ileride icra takibi yaparken ya da basit bir dava dilekçesi yazarken belki de korkunç bir hata yapacağım. bu nasıl hukuk fakültesi mezunu diyecekler. kendi fakülteme dair sıkıntıları bir kenara bırakayım, dört senede her alanı hakkıyla öğrenmek imkansız. hukukun birçok kolu var, hani hukukçu bulunca her hukuki sorununuzu soruyorsunuz ya çözüm bulur düşüncesiyle pek öyle değil işte. her sene en az dokuz dersimiz oluyor, seçmelilerle birlikte toplamda dört sene sonunda aşağı yukarı kırk dersi tamamlıyoruz. şu anda son sınıfım ve ilk sene aldığım anayasa hukuku ya da medeni hukuk bilgilerim vasat düzeyde. sınırlı ehliyetsiz tam olarak ne oluyordu dedi geçen gün bir arkadaşım çalışırken, bir başkası sınav kağıdına taraftar kısmına kiralayan ve kiracı yazmış oysa ki ikisi de aynı şey. dördüncü sınıfta bu halde oluyorsunuz; kafayı yemek üzere olan bezmiş bir mezun çıkıyor ortaya haliyle. staj zaten apayrı korkunç geçiyor. o aşamayı bizzat tecrübe edince ayrıca yazarım. bence altı sene olmalı bu eğitim, ve tıp gibi komite şeklinde verilmeli. belli grup derslerin en az yarısı uygulamalı geçmeli, hatta mahkemelere gidip gelmek duruşma izlemek de derslerin parçaları haline getirilmeli. insan hakları dersi her sene zorunlu olarak tekrar tekrar anlatılmalı belki birilerinin kafasına daha iyi yerleşir de daha hakkaniyetli hakimlerimiz olur. öncelikle iyi bir eğitim verelim, sonra çıkan mezunun niteliksizliğine ya da türkiye'deki adaletsizliğe dem vururuz.