bugün
yenile

    fethullah gülen

    22
    +
    -entiri.verilen_downvote
    itiraf* okuyup okumamak size kalmış artık dert değil. şimdi burada yazacaklarımı anlatmam ne kadar doğru, ne işe yarar hiç bilmiyorum ama bu gece bir şeyler yazmak zorundayım o nedenle biraz alıştırma niyetine buraya bir şeyler anlatacağım. fetullah gülen'in aslında en başından beri devlet yapılanmasına sızmaya çalıştığını hepimiz anladık zaten ama bir ilave olsun bu da. şimdi ben bu adamın cemaatinde dersane ve abiler vasıtasıyla bir kaç yıl geçirdim elbette. o yıllarda cemaat dersanesine gitmeyene keriz gözüyle bakılıyordu sınav odaklı eğitimleri sağlamdı yani. ideolojik bir dürtü yok. katıldığım toplantı ve sohbetlerde bize bu işin ilk başladığı yıllardan bir hikaye anlatılırdı ki defalarca dinledim bu olay efsane değil yaşanmış muhtemelen. fetullah gülen izmir'de bu yapılanma işlerine başlamadan önce camileri geziyor bir gün. hep yaşlı insanlar namaz kılıyor ancak yine de gün sonunda 6 tane genç bulabiliyor camiye namaza giden. bu 6 genci yanına alıyor o zaman için hepsini üniversite sınavlarına hazırlıyor çalıştırıyor vs. sonra hepsinin tercihlerini bizzat kendisi yapıyor hatta 2 tane hukuk okumak isteyen öğrencisi ile takışıyor ve ben sizin meslek sahibi olmanızı değil her bölüme ulaşabilmeniz için yetiştirdim deyip birini zorla farklı bir bölüme yerleştiriyor. daha bu işe ilk başlarken farklı alanlara sızabilmek için hamlelerini yapıyor anlayacağınız. o zamanlar anlatırken her yere allah kelamını götürmek için böyle bir şey yaptı diye süslerlerdi ama alakası yok. anladı tüm memleket zaten. en başından amaç tüm kadrolara sızmaktı ve hamleler buna göre yapılmıştı. yıl 1970 falan. şimdi ben ortaokul yıllarında abilere falan gidiyorum, allah var özel olarak ilgilenen abi iyi insandı ve bu işlerle hiç işi olmadı ilgilenirdi de, çok faydasını görmüştüm. ama bir gün bir tane herif geldi bölge sorumlusuymuş. 2 arkadaşız biz. bizi namaz sonrası oturdu tarttı biraz, konuştu falan. yanımdaki arkadaş fazla sessiz sakindi zaten o direkt elendi sanırım. işte devletin başında s. demirel olacağına sizin gibi dindar insanlar olsa daha iyi olmaz mı, cümlesinden girdi askeri liseler ve rütbe sahibi olmaktan çıktı. en son bizi askeri lise sınavlarına girmeye davet etti. adamla 45 dakika çatır çutur kavga ettim. benim ideallerimde yok böyle bir şey, mizacım uygun değil en başta. ayrıca o zamanlar boyum da tam sınırda mülakat sınavlarını geçmem mümkün değil. ama adam sürekli ısrarcı sen sınava bir gir hele mülakatı hallederiz çalıştırırız falan diyor. en son gitmesen de sınavına gir dedi ikna etti beni. sonra bu adamla ayrıldık. bir gün ansızın bizim evdeki abi beni başka bir eve yönlendirdi 1 günlüğüne. gittim o konuştuğum adam var evde mehmet. günlerden cuma idi. hiç tanımadığım bir çocuk da vardı orada ismi samet'ti. samet'le beni tanıştırdı falan, çok kallavi bir sofra hazırlamış kahvaltı yaptık. o sıralar okulu sallamıyorum pek deli gibi lise için test kasıyorum. yemekten sonra dedi ki, ben şu karşıdaki camide cumayı kılacağım ama siz ikinizden falanca camiye gitmenizi istiyorum. bahsettiği cami neredeyse ilçenin öbür ucunda çok uzak. ya hu niye biz oraya gidiyoruz diyoruz ben öyle istiyorum falan deyip geçiştiriyor. en son ben baya atarlandım falan. baktı bana "ya hu mübarek sen dediğimi dinle şakirt, itaat et kurtul ya." dedi. bakın bu itaat et kurtul cümlesini bilenler bilir bu cemaatin mottosudur. en tepesinden en altına hepsinde bu mantık vardır. bi bok döndüğünü görseler bile itaat et kurtul ile günahı üstlerinden attıklarına inanırlar. her şeyin sırrının bu cümlenin tılsımında olduğuna inanıyorum. badem bıyıklı adamların darbe yapmasını da bu cümle sağlıyor. ben yanımdaki elemandan şüphelendiğim için bir kurnazlık yapmaya çekindim paşa paşa gittim o camiye. döndüğümüzde eee n'oldu şimdi abi dedik. ben sizi denedim bakalım söz diniyor musunuz diye test ettim sizi dedi. bir amaç yokmuş bundan başka. ulan mala döndüm ne alaka lan diye bakınıyoruz hala. meğer o gün biz ikimiz özel talebe olarak seçilmişiz. ama hala haberimiz yok. neyse kayıt zamanı geldi bu adam beni özel olarak il merkezine götürdü, en lüks yerlerde yemekler yedirdi ben tabi öğrenci olduğu için mahçup oluyorum ama para kesin cemaatten. o gün baya gezdirdi beni bugünün parasıyla rahat 300-400 lira harcamıştır. en son üniversitenin kapısına bıraktı kendi girmedi içeriye tarif etti gittim sınava kaydımı yaptırdım. gel zaman git zaman askeri lise sınavları yaklaşıyor aynı zamanda benim için daha önemli olan sınav da yaklaşıyor. bunlar ikimizi kampa alacaklarını söylediler. ders çalışcaz, deneme olacağız akşam dersaneden hocalar gelecek birebir soru çözdürecek baya torpilli öğrenciyiz. ama askeri sınava hazırlıyorlar. ben dedim zaten konular benzer hem hocalara farklı şeyler de sorarım dedim gittim bu eve. kamp 15 gün. eve bir girdik biz samet'le ulan benim şahsi sorumlum olan abi ve diğer ev halkı üyelerinden kimse yok. hepsini 15 günlüğüne diğer evlere tasfiye etmişler sadece ben samet ve mehmet abi var. hafiften tırsmadım değil yani. neyse ilk gün elimize bir deneme verdi bu mehmet. denemenin geçmiş yılların çıkmış askeri lise sınavı soruları dedi. biz çözdük falan. şimdi normal denemelerde 100 soruda ben 80-90 net yapıyorum samet'te 70-80 civarı yapıyor iyiyiz yani. ama bu denemede ikimiz de 30-40 neti geçemedik. ben tamam dedim askeriyeye zaten gitmicektim iyice garanti oldu diyorum. girenler bilir o sınavlar ortalamanın çok üstüdür normal şartlarda hava okulunu ülkenin en zekileri kazanır. akşam matematik hocası geldi yanlışlarımızı çözüyor anladık diyoruz. adam şimdi sana bu soruyu nasıl yaptın derlerse anlatabilir misin diye sorup soruyu bir de bana anlattırıyor falan. ertesi gün oldu mehmet yine elinde deneme var baktık yine aynı deneme. adamla nasıl kavga ediyorum. adamın dilinde aynı laf, "itaat et kurtul." aynı denemeyi çözüyoruz netler 5-10 artıyor akşam hoca geliyor yanlış soruları kafamıza kazıyor anlatıyor anlattırıyor. derken artık aynı denemeyi günde 3 defa çözmeye falan başladık sonlara doğru. gün içinde pırlanta kitapları, risaleler, fethullah'ın kasetleri havada uçuşuyor tam şakirt mode on yani. tabi her gün farklı eğlenceli etkinlikleri de ihmal etmiyorlar yani. paraya hiç acımıyorlar en kral yemekler sipariş ediliyor falan. ben her şeye rağmen 3. gün evi terk etmeye karar verdim. ama adam izbandut gibi korkuyorum da kapıyı tutuyor şakayla karışık ikna ile zapt ediyor evde, çıkamıyorsun. çıldırmak üzereydim günde 8 sefer itaat et kurtul lafını işitiyorsun. şakirt kelimesinden ismini unutmaya başlıyorsun . şakirt aşağı şakirt yukarı. artık 5.-6. gün sonunda beynim amcık hoşafına dönmüştü benim. itaat er kurtulun bu tür bir morfin etkisi var gerçekten. artık mankurtlaştğını hissediyorsun. bir süre sonra bu cümle rahatlatmaya bile başlıyor amaan dinle işte takıl kafana göre demeye başlıyorsun. biz 15 gün aynı denemeyi en az 25 defa çözdük muhtemelen. ama artık bende ki de nasıl bir saflık salaklıksa hala adama abi bari başka yılların sorularını da verin falan diyorum. meğer çıkmış sorular dedikleri çıkacak sorularmış anlayamadım hiç her nasıl olduysa. sınav günü geldi çattı bu arada kuzenim de girdi bu sınava dersleri kötüydü ama tam asker fiziği vardı kazanamadı sınavı tabii. onun için ayrıca üzülmüştüm. sınavda sorulara bakıyorum aynısı lan. bildiğin aynısı hiç bir farkı yok. artık nasıl bir salaksam ya da bilerek eksik vermiş de olabilirler, 100 soruda 97-98 net yapmıştım askeri lise sınavında. sınavdan çıktık hiç bir şey konuşamadım kimseyle hemen samet'le bu soruları veren adama gittik evinde buluştuk. adama diyoruz böyle böyle gayet sakin gerizekalı tekrar çözdürdü bize sınavı bir artık itaatten başka yol bilmez olduk. büyü mü yaptılar o zaman acaba diyorum şimdi :) en son yaptığımız netleri aldı not tuttu. evde hala kimse yok bakın dedi bu olayı her hangi birisine söylerseniz yemin ediyorum sizlere hakkımı helal etmem, hizmet de etmez, hocaefendi de etmez. bu konu burada kapanmıştır dedi. tabi biz o zamana kadar din adına ne biliyorsak çoğunu bunlardan öğrendik. öyle bir inanç taarruzu var ki fetullah gülen'in anlatılan tüm kerametlerine inanıyoruz, hizmet kutsallığına inanıyoruz yeniden dirilişin tohumları olduğuna inanıyoruz vs. dinimin %90'ı o zamanlar bunların eliyle zihnime girdi. neyseki temizledim çoğunu artık. artık beynimin fonksiyonları inanç olarak kullanılmaz hale gelmişti. aklımda bana verdikleri emekler geldi, fetullah gülen'in beklenen mehdi olduğu ihtimali geldi(kafaya bak aq), bu sebepten bildikleri vardır sözleri geldi. işte o an yanlışa karşı çaresiz kalıyorsunuz hak olan ile inandığınız çatışıyor. ve zihnimde o cümle yankılanıyor hemen; "itaat et kurtul!" askeri lise sınavlarında il birincisi oldum. türkiye'de dereceye girdim. okuluma kocaman afişimi falan astılar. ama ben nasıl bir ikilemdeyim, nasıl utanıyorum bir an önce konu kapansın istiyorum falan. çok kötü bir deneyimdi. mülakat sınavlarında spor ile alakalı olan hiç bir şeyi yapamayacağım, adamlara da bunun bahanesini sundum açıklandıktan sonra. adam salak mısın diye sırıttı bana resmen. istersem boyum 1.20 olsun ve 80 kilo olayım o mülakatlardan geçmemem için hiç bir sebep yoktu. ben cemaatin içeriye sızdıracağı binlerce askeriyeliden sadece birisiydim. çok canım sıkılmıştı, süreç beni ciddi olarak ikileme sokmuştu, bir de yaşım çok küçük bazı şeylerin farkında değilim korkuyorum. kimseye de anlatamıyorum durumu. neden? çünkü şöyle bir algı var bende; hani filmlerde bu tarz yolsuzluk çetelerini gambazlayan iyi adam vardır ve yetkili bir kuruma bunları şikayet eder ya? ama bu çete çok güçlüdür o şikayet kurumlarını da ele geçirmiştir şikayet ettiği kişi direk herifin işini bitiriri önüne taş koyar falan. işte o yaşlarda bu cemaat benim gözümde öyleydi ki gerçekten de öyle olabilir yani. her an ağzıma sıçacak güçlerinin olduğunu seziyordum. o nedenle kimseye de durumu anlatamıyorum hem elimde de en ufak bir kanıt yok zaten. en son 13 yaşımdaki ergen ve kafası karışık halimle oğlum dedim devriksekiz doğru olan bir tanedir, siktir et cemaati doğru dürüst bilmiyorsun bile, hem bunlar seni kullanacaklar işte besbelli dedim. hem zaten aldığın her maaş da haram olacak diyorum kendime. bir çok etken ile cemaatin o büyük ve korkulu hegomanyasından kaçmayı başardım. cidden zor olmuştu benim için. tabii mehmet peşimi bırakmadı hiç, telefonlar hiç susmadı, biraz daha sert üsluplar yerini aldı ama ben 2 hafta telefonu kapatınca mülakat süresini geçirdim gitmedim askeriyeye çok şükür. aileme bu işleri en başında hiç açmadığım için hep yanlızdım bu konuda. o yaşta bir çocukluk yapıp gitseydim eğer muhtemelen yeni mezun bir teğmen olarak 15 temmuz gecesi göreve bile getirilebilirdim. ya da aklım biraz daha çalışınca ters düşer ve okuldan attırılırdım. hayatım iki türlü de ciddi şekilde karartılacaktı. kesinlikle hayatımın en net dönüm noktası oldu gitmemeyi becerebilmem. işin acı tarafı ben kendimi türkiye'de seçilen 2 kişiden birisi sanıyordum. ama soruların verildiğinden emin olduğum 5 kişi daha var. gittiğim lisede falan öğrendiğim kişiler var. baya iş ayağa düşmüş her il ve ilçeden çocuklar seçilip askeriyeye gönderilmiş uzun yıllar anlaşılan. bunlardan birisi de maalesef benim kuzenimdi o gitti okudu bile liseyi. annesi durumu sanki biliyor gibi kuzenim de söylemiyor ama ben bu işlerden geçen birisi olarak bunu çok kolay anlıyorum. çünkü o yıllarda askeri lise sınavları ne kadar zor ve elit öğrenci alımına göre olduğunu biliyorum. 40 net yapmıştım o sınavda ama lise sınavlarıyla bir fen lisesi kazanabilmiştim ben. ancak kuzenim benden sonra ortalama bir anadolu lisesine yetecek puanlar almışken birden askeriyede hava okulunu kazanmıştı bu çok açıktı biraz yokladım da. kesinlikle cemaat ile girmişti. aksi imkansızdı. annesi de abileri çok yardımcı oldu falan diyordu ilk yıllarında. sonra yalanlamaya başlamış ama belliydi yani. sonra bu çocuk bu sene mezun oldu derken okulları açığa alındı, akrabam olmasına rağmen inanın zerre üzülmemiştim. hak yerini buldu diyordum ama mezunlar arasında bir sıınav mı yaptılar, yoksa tercih imkanı mı tanıdılar bir şeyler oldu bu eleman 10 gün içerisinde türkiye'nin en iyi mühendislik fakültesine yerleşmişti. ülkede hiç bir zaman adalet olmadı emin olun. hiç bir zaman. bu arada liseden sonra tanıştığım bir arkadaşım oldu kendisi askeriyeden atılmış. ben hemen cemaatçi olduğunu anladılar da attılar sanmıştım. meğer içersi öylesine yapılanmış ki en sonunda. bu çocuk cemaat ile değil de kendi imkanlarıyla girdiği için cemaatçi komutanlar bunu bir çeşit işkence kampına almışlar resmen ayrılıp gitmesi için. şok mangası mı ne öyle bir şey. ama dayanmış kampı bitiren 3 kişiden biri olmuş harp okulunda notlarını barıiz aşağı çekmişler bu da bitirtilmeyeceğini anlayınca bırakmış okulu. hayvan gibi tazminat ödüyor hala. bana bir yıl o cemaatçi komutan isimlerini asla unutmam diyerek sayıyordu. hepsi 15 temmuzda içeri alındı tek tek. adalet hiç bir zaman sağlanmadı, sağlanmayacak! bu da askeri lise sorularını nasıl farkında olmadan bana verildiğinin ve ucundan nasıl döndüğümün hikayesiydi. eyy trump, pensilvanya'daki terör örgütü liderini hala mı vermeyeceksin?
    1sonunda vay aminakoyim dedim. - isengard tekelcisi 04.12.2016 20:00:08 |#2975047
    ... diğer entiriler ...