bugün
yenile

    dostluk

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    inancımı kaybetmeye başladığım olgu. artık gözümde karınca kadar değeri olmayan bir kavram. 2 olay yaşadım. müsadenizle ikisini de anlatayım. ---------- ilkokulda bir arkadaşım vardı. 5. sınıfta şehir değiştirdiler. bizde yaklaşık 8-9 yıl görüşmedik. sonra bir gün facebooktan yazdı ve biz öyle öyle konuşmaya başladık. yazma sebebi de erkek arkadaşı ile yaşadığı bir problemden ötürü akıl danışmak. konuştuk biz. konuştukça konuştuk. numaralar alındı verildi. sohbet whatsapptan devam etti. sonra ben o kadar yıl görmediğim arkadaşımın yanına kalmaya gittim. ailesini tanıyordum. ailecek de tanışıyorduk. ben gittim sonra o geldi. sonra erkek arkadaşından ayrıldı ama bayağı sıkıntı yaşadı. hemen atlatamadı. neredeyse her gün konuştuk. whatsappta yazıştık. yanında olmaya çalışıyorum. moral vermeye çalışıyorum falan. üniversiteyi 2 de terk etmiş. o yüzden görücülerde gelmeye başlamıştı. ben soruyorum işte görücüler noldu falan diye. bana olmaz diyor. ben işte hazır değilim. onu unutamadım falan diyor. 3 gün sonra sözlendi. şaka gibi. ben yazdım emin misin diye. sormak zorunda hissettim kendimi. 3 günde ne değişebilirdi ki? bizim konuşmaya başlamamızdan sözlenmesine kadar geçen süre yaklaşık 2-2.5 yıl. her şeyini biliyorum artık. soğuğa çıkınca boğazlarının şiştiğini, gözünde tansiyon olduğunu, düzenli kullanmayınca ilaçları görme kaybı yaşayabileceğini, doktorları sevmediğini kısacası hayatındaki her şeyi. artık sözlenince ve zaman geçince dedim kıza; "sözlün istemez ise konuşmayalım. kıskanç olur, sevmez beni. sen hayatını onunla kuracaksın ve bende senin mutluluğunu istiyorum." diye. "olmaz öyle şey. ben ilk önce seni söyledim. daddy benim dostum, canım, kardeşim. onunla konuşacağım sende karışmayacaksın." dedi. biraz götüm kalktı tabi. nişanı oldu ben gittim adanaya nişana falan. ama nişandan sonra her şey değişmeye başladı. nişana kadar yine iyiydik. ben zaten sözlendiği için çok sık aramıyordum, mesaj atıyordum. müsait olunca dönüyordu. haftada bir konuşuyorduk. nişana mutlaka bekliyorum demişti. tek dostum sensin. sen olmazsan olmaz. gittim nişana. nikahı da oldu. nikah şahidi de bendim. en mutlu gününde, en mutlu anında yanındaydım yine. nişan ve nikah bitti, muhabbet azalmaya başladı. öküz öldü, ortaklık bitti hesabı. aramıyor, sormuyor. ben arıyorum ben yazıyorum ben soruyorum. hiç yazmıyor. bende anladım artık eşi olan adam istemiyor olabilir. en son konuştuğumuzda ne var ne yok döktüm içimde. ama hala abartıyorsun falan demişti. 2-2.5 yıl her gün konuştuğun insana mesaj atma, arama, sorma bu normal, ben kızınca abartı. temmuz-ağustos gibi oldu son konuşmamız. onun üstüne konuşmadık. velhasılı kelam kızı olacaktı bu sıralar. haberim bile yok. hamile olduğunu söylediğinde bana okuldaydım. ağzım kulaklarımda gezdim bütün gün. annemi arayıp x hamile imiş. 4. yeğenim geliyor diye sevincimi paylaşmıştım. kendine de dedim ki çeyreğimi alıp geleceğim doğuma. cenab-ı hakk hayırlısından uzun ömür versin. ailesine, vatanına ve milletine faydalı bir evlat olmayı nasip etsin. üzülen yine biz olalım. yanan ciğer yine bizimki olsun. dipçe: eğer aramızda bu durumdaki yazar arkadaşlar varsa hassasiyet göstermelerini rica ediyorum. karşınızdaki de insan. onun da yüreği var. --------- ben ailemde en küçüğüm. yaş farkı olarak da babamla 38, annemle 36 yaş var. bayağı sürpriz yumurta yani. haliyle hem anne tarafında, hem de baba tarafında yaşıtım olan kuzenim birkaç tane. işte kuzenlerimin çocuklarıyla falanda yaşıtız. bu olayda kuzenimin çocuğuyla aramda. ondan kuzen diye bahsedeceğim. konya'da okudu üniversiteyi ve erkek arkadaşı vardı. okul bitti falan. çocukla da ciddi düşünüyorlar. çocuk istanbul'da özel sektörde çalışacağı için kuzenim de istanbul'a sözleşmeli olarak geldi. ama kuzenim çocuğun yapması gerekenleri yaptı hep. erkek tarafının ailesiyle tanışmış telde. üniversite zamanında. mezuniyette yüz yüze tanışmışlar. sonra istanbul'a geldi, çocuğun ailesinin yanına gitti falan. geçtiğimiz yaz da aileler tanıştı ama anlaşamadılar olmadı. ayrıldılar. ayrıldıktan sonra bu tekrar çocuğun ailesinin yanına gitmiş falan. arada çocukla konuşuyordu barışma ümidi falan vardı. sonra kesin olarak olmayınca konya'ya kadrolu olarak atandı kuzenim. orada da bir öğretmen varmış kadrolu bekar. bunlar anlaşıyorlar. kuzenim yaptığı hataların aynısını yine yapıyor. öğretmenin ailesiyle tanışmaya gitmiş falan. yahu ben erkek olarak, ilk önce sevdiğim bayanın ailesinin beni tanıması lazım. kızın babasının bana güvenmesi, kızını gönül rahatlığı ile emanet edebilmesi, bu çocuk ileride benim kızıma hem kocalık, hem de babalık yapar diyebilmesi lazım. ben böyle düşünüyorum. bilmiyorum doğru veya yanlış. tabi kuzen de öğretmenle başlayınca ciddi düşünmeye o da sildi bizi. 2 gün aramasam 3. gün beni arar ağzıma sıçardı 2 hafta aramadı. mesaj atıyorum dönmüyor, arıyorum açmıyor. ona da kızdım, patladım. onunla da konuşmuyoruz. dipçe2: o da mutlu olsun aq. sikmişim ciğerimi. insanları insanlar kanser eder, sigaraya suç bulmayın hesabı. şimdi yazar üstadlar, hepsini okuyanlara teşekkür ediyorum. varsa bir dost dediğiniz kıymetini bilin. bana yapılanları siz başkasına yapmayın. mesele haklı olup olmama meselesi değil ayrıca. göreceli bir kavram. vesselam. dipçe3: imla
    ... diğer entiriler ...