zakir naik

din ve bilimi sentezlediğini düşünen din alimi. kendisine yöneltilen soruları evirip çevirip, neredeyse alakasız ve kısıtlı bir örneğe değindirip kendini haklı çıkarma çabası, beni eğlendiriyor. bu adamın karşısında konuşulup, cehalete prim verilmemesi gerek, bu adamı asla susturamazsınız, çünkü o biliyordur (!) bilen insanlardan uzak durmalıyız zannımca, zira bilenler, yalnızca bildiklerini sanıyorlardır, bu çok kötü bir şeydir, bununla beraber ne bilmediklerinin farkına asla varmazlar, ve yayı sikilmiş bir adet çeneleri vardır, kendinden emin konuşan insanlardan her zaman çekinmişimdir, çünkü aynı şeyi tekrar eden ne gördüysem cehaletin kara maddesi orada beliriyordu. bakın pozitif bilimler dahi yanılabilirler, ve bilim adamları pek tabii bunun farkındadırlar, bu yüzden herhangi bir olgu, teori dışına çıkana kadar, yani yasa halini alana kadar, kesin olarak kabul edilmez. değişmez yasaların bile bir ''belki''si olabilir, çünkü insanlık stabil bir şey değil, sürekli yeni gelişmeler ve pozitif yönde ilerlemeler yaşanıyor, bu da beraberinde var olan ''kesinlik''in bile bir yanılgıdan ibaret olduğunu ortaya çıkarabiliyor kimi zaman. bilim din karşıtı bir örgütlenme değildir, bilim herhangi bir olguyu çökertmek için çaba harcamaz; bilim yalnızca insanlığın merakından doğan, ve insanlığın kendi sınırlarını görmek için sergilediği çabasıdır. insanlar bilimin ışığıyla neleri yapabileceklerini gördüler. ancak bilim gelişirken, dindeki ögelerin, eleştirel, açıklayıcı bilimsel düşünme ögesine ne kadar ters düştüğü görüldü. bunu ben iddia etmiyorum, bunu bir birinden bağımsız alanlarda çalışmış ve ortak çıkarımlarda bulunmuş bilim dalları söylüyor. yalnızca evrimin ispatı için size kaç tane bilim dalından faydalanıldığını sayabilirim; biyoloji, antropoloji, paleontoloji, kimya, matematik.. ve bunlar sadece benim cahil halimle bildiğim temel alanlar, bunların alt dalları ve oradaki çalışmaların yoğunluğunu hayal dahi edemiyorum. bunca bilim dalının, bunca çalışma ile kolektif olarak ortaya çıkardığı evrensel yasayı; din olgusu, üzerinde hiç düşünmeden ''belki'' demeden, görmeden, tamamen kendi çıkarlarına ters düştüğü için reddediyor, ama afedersiniz sokarlar öyle işe. neil degrasse tyson bu bilinçsiz çabayı şu şekilde açıklar: ''eğer bir şeyi anlamıyorsanız ve fizik camiası da anlamıyorsa; bu, bunu tanrının yaptığı anlamına mı gelir? oyunu bu şekilde mi oynamak istiyorsunuz? eğer tanrının varlığına dair böyle bir kanıt sunacaksanız; demek ki tanrı, miktarı sürekli azalan ve zaman geçtikçe iyice küçülen bir miktar bilimsel cahilliktir.''