the boy in the striped pyjamas

2. Dünya Savaşı’nın kara günlerinde, arkadaş olmaya çalışan iki çocuğun hikayesi. 8 yaşındaki Bruno ailesiyle Berlin'den ayrılır ve Polonya'da yaşamaya başlar. Babasının işi için taşındıkları bu yerde bir de arkadaş edinir. Arkadaşı tellerin arkasında kalan bir Yahudi'dir. Bruno'nun yaşadığı yer, 1.5 milyon Yahudi'nin öldürüldüğü Auschwitz toplama ve yoketme kampının bitişiğindedir. Oğlunun tellerin ardında yaşananlarla ilgili gerçeği öğreniceğinden kaygılanan Bruno'nun annesiyse oğlunu bu ’’arkadaş’’lıktan korumaya çalışır. (bkz: Çizgili Pijamali Çocuk) 2008 (bkz: filmi çekilesi kitaplar) https://www.youtube.com/watch?v=9ypMp0s5Hiw

(bkz: gaffur)

telin ardından satranç bile oynadıktan sonra arkadaşını bırakmak istemeyip onun yanına gidişi... bitene kadar acaba çıkarlar mı diye bekledim.

çocuk kitapları kategorisine giren bir şaheser. 9 yaşındaki yahudi bir esir çocuk kampta bir alman komutanın çocuğuyla bir telin ardından arkadaşlık kurar. kitabın anlatımı öyle güçlü ki tüyleri diken diken ediyor. finaldeyse normal bir psikolojiye sahip insanın "hayır, olamaz, olmamalı" diye çırpınıp ağlamaması işten bile değil. her yaştan insanın mutlaka okuması gereken bir kitap. filmi de varmış. kitaba zeval gelmesin diye izlemedim.

okumayı düşündüğüm kitap, okuyanlar biraz aydınlatabilir mi spoiler vermeden.

gaffur?

holokost temalı bir film. her iki çocuğun da performansları göz dolduruyor, onların açısından savaşı görüyorsunuz ve onlar gibi bakınca anlam veremiyorsunuz. --- spoiler --- pavel used to be a doctor once, but gave it all up to peel potatoes. --- spoiler --- filmin tek eleştirebileceğim yanı ingilizce çekilmiş olması.

kitabını okuyup filmini izledim,ikisi de gerçekten çok başarılıydı ağlamaktan gözlerim şişmişti

herkesin ölmeden önce izlemesi gereken bir film. kaç defa izlersem izleyeyim sonunda ağlarken buluyorum kendimi.