"Stajyerlik" adı altında "Gönüllü Mahkum" arayan, köpek gibi sömüren, vicdansızca ezen ve üstelik hiçbir bok öğretmeyen bütün kurumları yakmak istiyorum.
Üniversitelerde hoca diye gezinen, öğrencisinden daha az şey bilen, slayt kullanmasa tek kelime ders anlatamayacak olan tüm hocaların derisini yüzmek, dişlerini ve tırnaklarını pense ile sökmek istiyorum.
"Ne okudun sen?" sorusuna "Halkla İlişkiler ve Tanıtım" cevabını verince; otelde resepsiyon personeli yahut dershanelerde rehber öğretmen olacağımızı zanneden cahil cühela ayak takımına
(bkz: bilgisi olmamasına karşın fikri olan kesim) Edward Bernays'ı öğretmek, Noam Chomsky okutmak, okumayanlarınsa gözlerine kızgın demirlerle mil çekmek istiyorum.
Tamamen varoluşsal bir sebeple, elinde olmadan kazandığı özellikler (dil, din, ırk) ile gurur duyan, salt bunlarla avunan tipleri yerle yeksan etmek, ağızlarına sokacağım bir boru ile içlerine kurşun boşaltmak, kollarını ve bacaklarını kesmek istiyorum.
Kitap okumamakla övünen her insanı kazığa oturtmak; kitap okuyarak, film izleyerek (bilhassa, yarım saat bir vazoyu görüntüleyen sanatsal filmler), tiyatroya giderek kendini entelektüel sanan, oysaki ilk fırsatta futbol, (amiyane tabirle) karı-kız, it dalaşından öteye gidemeyen siyaset konuları konuşan ve mütemadiyen dedikodu yapanların beyinlerini testere ile ortadan ikiye ayırmak, çarmıha germek istiyorum.
Kuşları boğanları, çimenleri sökenleri, yolları çamur içinde bırakanları kurşuna dizmek istiyorum.
Yayalara geçiş hakkı tanımayan, araç sahibi olduğu için yolun da sahibi olduğunu sanan bütün şoförlerin kafasını kesip vücutlarını lağım çukuruna atmak istiyorum.
"İnsan hayatının dörtte üçünü, yapamayacağı şeyleri istemekle geçirir" diyen Diderot'un mezarına işemek ve "Ne yazık ki haklısın abi!" demek istiyorum.