Uzun uzun yazarsam göz yaşlarıma engel olamam biliyorum. İyi ki Galatasaraylıyım deme sebeplerinin en başında geliyorsun canım abim. Ben seni tanıdığım da küçücük bir çocuktum. Tüm ömrünü adadığın Galatasaray'ı, Ultraslan'ı, tribünü seninle öğrendik. Yaşımız yetmedi senle omuz omuza, kol kola kapalıda bir beste söyleyemedik ama bildik ki Alpaslan abi hep bizimle, şimdi Ultraslan'ın halini görsen belki bize çok kızardın...
İlk kez Sami Yen'e gittiğimde bir eylül ayıydı maç öncesi maç anı ve maç sonrası hep aynı besteyi söyledik. "Keşke çıkıp şaka desen, ne olur ALPASLAN DİKMEN"
Yıllar yılı hiç bıkmadın
Büyük bir aşkla bağlandın
Yeri geldi sabahladın
Bütün ömrünü harcadın
Şimdi söyle nerdesin sen
Oldu mu bırakıp gitmen
Keşke çıkıp şaka desen
Ne olur
ALPASLAN DİKMEN 💛❤️
Alpaslan Dikmen'in oğluna mektubu
gorsel
Orhan Dikmen(Alpaslan Dikmen'in babası):
"İnsanlara yardım etmek. Yani
Ultraslan'ı kurduğu zaman oradaki çocuklara yardım etmek acayip bir şeydi onun için. Ve bu şeyleri de bize pek anlatmıyordu. Hatta bunun yanında çocukları kan vermeye götürürdü, fidan dikmeye götürürdü, ondan sonra otobüsler tutardı Çanakkale'ye Şehitleri ziyarete götürürdü. Deprem dönemi(99 depremi) bir köy almışlardı bu köye biz yardım ediceğiz diye, etraftan yardımlar toplayıp o köye Adapazarı'ndaki bir köye yardımları götürürdü.
Ali Sami Yen' in hanımını gitti buldu Etiler'deki huzurevinde o hanıma can verdi bütün arkadaşlarını sırayla kardeşleri dahil oğlu dahil her hafta götürürdü o hanımı ziyaret etmeye. Amigo Şevki'yi(Karıncaezmez Şevki) Samatya'daki hastanede gitti buldu Şevki'ye forma giydirdi. Şevkinin 6 ay daha yaşamasına sebep oldu."
ALPASLAN DİKMEN belgeseli
Küçük bir çocuğun özlemi gibi her eylül içimiz buruk, nur içinde yat
Alpaslan Dikmen gorsel