kadınların aşkta en büyük yanılgıları

aşktan kaçabileceklerini sanmalarıdır; insan ömrü ortalama yetmiş yılken, ve savaşlar bile aşk için çıkarken, ve ne kadar reddedersek edelim, ömrümüzün çoğunu farklı yollarla da olsa karşılıklı ve mutlu aşkı arayarak geçirirken, ve bu duygu ve arayışların en yoğun olduğu zamanın 20-30 yaş aralığında yaşandığını da bilirken; bir çok kadının, aşka deli gibi susamış olsalar da sırf yaşadıkları biraz derin bir aşk acısı yüzünden, aşk hayatlarına uzun bir ara vermek gibi bir hata yapmaları çok anlamsızdır. insanın elinde değildir aşk. sorgusuz sualsiz gelir. ve acısıda güzeldir aşkın. aşkı besleyen temel duygulardan biridir acı. insanın bunalrı yok sayarak, kendini acıdan, terkedilmekten, aldatılmaktan koruyabileceğini sanarak, bir ilişkiden kaçmaya çalışması, sonunda başka bir hatayla sonuçlanır. insan doğası yalnız yaşamaya ayarlı değildir. bir süre sonra, acıdan korunmak için kendini çeken bünye, açlık duymaya başlayacaktır ve bilinçli davranması imkansız hale gelecektir. bu yüzden de hatalı seçimler, aceleci karalar onca zaman kaçılan acıyı en yoğun şekilde yaşatacaktır. aşkın sayısız coşkusu, lezzeti, anlık sevinçleri ve tatminleri varken, onlara sarılmak, onlardan beslenmek varken, sırf acısından kaçmak için bunlardan vazgeçmek, aşkın doğasına aykırıdır. sonunda her zaman kaçtığın şeye toslarsın. acı elbette gelir seni bulur. yapman gereken tek şey seçici olmak, hayatında doğru ve heyecan verici ilişkiyi hissettiğiniz anda şartlar ne olursa olsun ona sarılmaktır. elbette herkes geçmiş yaşantılarından ders alacaktır. siz almasanız da hayat size öğretir zaten. hayat kaçarak yakalanmaz. üstüne giderek, tüketmeden hakkını vererek, dişe diş savaşarak kazanılır. eğer bir gün herşeyi yaşayacak hevesiniz kalmadığında elinizde sadece keşke sözcüğü kalırsa anlarsınız burada anlatılanı. ve o keşke asla huzur vermez size.

erkekler mantiklariyla asik olmazlar ama kadinlar bir erkege cazip bir teklif, iyi bir firsatmis gibi bakar. sevdiginizi gonlunuzle sevin, aklinizla degil hanimlar.

aşkta konrolü ele alabileceklerini sanmalarıdır. kendim için de geçerli. bu kadar kontrol manyağı olmasak mı? biraz rahatlasak mı?

(bkz: duracakları yeri bilmemek) istiyorlar ki erkeğin bütün hayatı ben olayım, onun kendi yaşam alanı kalmasın. yapılabilecek en büyük hata bu. ilişkiyi tüketir geriye hiç bir şey bırakmaz. biraz slowly hanımlar. yavrusunu severken öldüren ayılardan olmayın.

karşımızdakini adam sanmamız

tipe aldanmaları (bkz: çirkinleri sevin)

ilk günden edilen klişe, her kıza söyledikleri iltifatlara hemen inanmaları (bkz: beyler sizde artık yaratıcı iltifatlar bulun )

kendimizden ödün vermemiz dışarı çıkma der tamam kısa giyme der onada oldu ama o ilişki olmaz

parası varsa zamanla aşık da olursun seversin de mantığı kadar saçma bişey yok bunu yapmayın. o işler paraya bakmaz bi gülüşe bi bakışa bi sese bakar

üçüncü yanılgı, üçüncü hayal kırıklığı. yine yanlış insan. bugün saat 19.50 civarında farkettim. sebebi yine benim.

araba ve para

aşktan tek beklentilerinin mutluluk olması. 365 günün dolu dolu beraber ve mutluluk kelebekleriyle geçmesini isterler hayatın ilişkiler üstündeki acımazsızlığını bilmezcesine.. maddiyat, mesafe ve diğer imkansızlıklar aşk sandıkları duygu bütününü bölmemeli. aşkın beraber üzülebilmek, sessiz kalabilmek olduğunu kavrayabilirlerse eğer her şey daha kendi lehlerine olabilir.

karşısındakinin sevdiğine güvenmemeleri. erkekler şöyle erkekler bunu yapar lafları neden herkesi bağlar? başkalarından gördükleriniz duyduklarınız bizim suçumuz mu? neden sevdiğimize inanmıyosunuz? varsa inandırmamızın bi yolu söyleyin yapayım hemen

dış görünüşü bişey sanmak

-karsılıklı beklentilerin aynı olmadığı kisilere aşık olmak -iliskiyi devam ettirmek icin kendinden çok ödün vermek -karşı tarafın erkek olduğunu unutup çok ilgi beklemek

her güzel sözü aşka yormaları

kendilerini vazgeçilmez sanmaları. sizin gibi binlerce kız var, tekmeyi her an yiyebilirsiniz.

iki güzel lafa kanmak. dangalaklığın daniskası. elde edene kadar böyle olduğunu, sonunu bildiğimiz halde kapılıyoruz. sonra bi yanlışını görünce ya da söylediklerinin sadece lafta olduğunu görünce bütün dünyaya küsüyoruz. biraz malız galiba