kendin hakkında gereksiz bir bilgi bırak

sedyeci değilim

aktüel ürün kataloğu inceleme hobim var

Kuş değilim...

Neşet Ertaş değilim...

Bilsem çok şey olabilirdi

akp den biktim

dünya sonyolcu olarak seçmesi gerekirse o kişi muhtemelen ben değilim.

En sevdiğim çiçek gelincik.

berat albayrak değilim

Peçeteye tikim var dokunamıyorum. Genel olarak kuru şeylere tikim var mesela çimento torbası gibi. Nefret ederim

hayatımda kimse olmasın istiyorum ama olsun da istiyorum

Sap değilim

Uyurken yorganı kafama kadar çekiyorum. Sonra gece nefessiz kalıp bi irkiliyorum.. Bazen yün yorganına denk geliyorum köyde onu kaldırmak zor olduğu için cebelleşiyoruz skdndkd

üzgünüm arkadaşlar ama uzaylı değilim

E hepiniz bizi kandırmışsınız

Büyülü güçlerim yok ve outlander’da hiç yer almadım

Meybi

Kıyafet dolabından aldığım her şeyi önce koklar sonra giyerim.

Ekmek arası bir şey ya da elma gibi meyveleri yiyemiyorum. Ağzımı büyük açmayı gerektirdiği için ertesi gün çenem katır kutur ediyor ve çok zorladıysam kilitlenebiliyor. Ayrıca mor bir çikolata değilim. (2 bilgi oldu ama olsun)

Omelası bırakıp gidemedim

"kendimi bildim bileli mutluluk bana iyi gelmez. hep bir şey çıkar, bir terslik, bir şey olur yani. yine oldu." cümlesinin özetiyim ama tüm bunlara rağmen içimde büyümeyen bir çocuğun enerjisiyle girdiğim ortamı renklendiren bir karaktere sahibim. sanırım ben bipolarım.

Hislerim çok kuvvetli ama hislerime inancım yok resmen hislerim beni kurtaracak ama ben onlara inanmayı reddediyorum. Ahh ahh kendi ayağıma sıkıyorum her defasında...

tuvaletteyken biri hadi çık artık diyene kadar çıkmıyorum. çık diyen biri olmuyor bazen işte o sıkıntı.

Dışardan göründüğü gibi mutlu biri değilim.

Andromeda galaksisinde evlendim. Çok yakışıklı bi kocam var 300 yaşında

ayağımı 180 derece döndürebiliyorum

Kore , Çin , Japon hem tipinden hem konuşma şekillerinden ya da yazılarından her türlü ayırt edebiliyorum hshshs

Karnım doyunca çok uysal bir adam oluyorum ben.

Her şeyle çok gereksiz dalga geçiyorum. Sonra kimse ciddiye almıyor.

Rüzgârdan çok korkuyorum.

yaklaşık yedi-sekiz yıl önce stratosferden atlayan (bkz: felix baumgartner)'ın videolarını izliyordum. farklı açılardan izleyebilmek için bir sürü video izlemiştim. bir videoda enstrümental bir müzik çalıyordu. yorumlarda biri ne olduğunu yazmıştı. her yere indirdim, aylarca dinledim, melodiyi ezberledim. en sonunda şarkıdan yorulup her yerden sildim. bir süre sonra da şarkıyı dinlemeyi özlediğim için aramaya çalıştım ama bulamadım. aklıma geldiğinde hala felixle ilgili videolara bakıp şarkıyı bulmaya çalışıyorum. melodiyi de hala ezbere biliyorum birkaç kere google'a mırıldanmaya çalıştım ama olmadı. unutmamak için hatırladığımda kendi kendime de mırıldanırım

Duygusal entirilere gelen eksilere çok sinirleniyorum. Hemen artı veriyorum. Entiriyi okuyorum ve görüyorum ki kalbi kırılmış, kötü hissetmiş. İnsan zaten böyle durumlarda daha hassastır. Biliyoruz ki sözlüğün büyük bir kısmı eksileri cümlesine değil kendisine eksi verilmiş olarak algılıyor. Kötü hisseden birini daha da kötü hissettirme ihtimaline ne gerek var? Arada bir sözlükte duygusal entiri kontrolüne çıkıp eksilenenleri artırıyorum.