kur'an-ı kerim'de sadece dört şeyin net cezası vardır ya da ceza verilmesi gerektiği belirtilir. zina, iftira, katil olmak ve hırsızlık. bunlar da şarta ve duruma bağlıdır. örneğin; biri nefsi müdafaa için birini öldürse ve bu ispat etse, bunun cezası yok ya da az bir cezayla yırtıyor. ceza da o dönemin şartlarına göre veriliyor. ki hapishane kavramının direkt kendisi 1850'lerde falan ortaya çıkıyor. her neyse, keza hırsızlıkta da aynı mantık işliyor. yani, biri açsa, mecburen gidip bir yerlerden alacak. zina ise ortada mağdur veya mağdurlar olmasıyla alakalı. yani, bir ilişki içerisindeysen başkasıyla birlikte olamazsın. keza, bekarsan da bir ilişki içerisinde olan biriyle birlikte olman net günah ve suç sayılıyor. haliyle, ceza verilebiliyor.
bu kadar basit ve kolay bir dini 1500 yıldır bilerek anlamadı orospu çocukları. özellikle tepedekiler. sırf kendileri paralarına para, iktidarlarına iktidar ekleyecekler diye sömürüp durdular. işin garibi, bu sömürü daha
hz. muhammed öldüğü gün başladı. lan adamın naaşı bildiğin bir hafta ortada bekleyip sonra gömülüyor. anında başa kim geçecek kavgasına başlıyor piçler. hatta
hz. ali bu mevzudan ötürü
hz. ebubekir'e ölene kadar küs kalıyor. zira başa illa biri geçsin diye götünü yırtan hz. ebubekir.
sik sik işler ya.