garip bi film.
kötü anlamda değil de. ben cem yılmaz'ı böyle bilmezdim. bu çok fazla gelen bi film. ve bu adam muhtemelen bunun farkında ve bakan değil, gören izlesin demek istemiş gibi. adam, benim seviyemde demeyeyim de benim frekansımda olanlar için demiş sanki. açıklama zahmetine girmemiş, sadece anlatmış. sunmuş, alan alsın, almayanla zaten işim yok gibi olmuş.
okuduğum, zayıf senaryo, bişiler deneyeyim demiş olmamış, komik değildi bu diyen yorumlardan çıkardığım anlam bu.
tamamen seyirci skalasını daraltan bir film.
güzel mi?
güzel. zaten beni o yüzden çok şaşırttı. cem yılmaz filmlerini sevmeyen biri değildim ama böylesi derinlikte bir film yapabilecek kapasiteye aslanlar gibi sahip olması bana resmen sen kimsin, bu adamı hafife alıyosun dersi verdi.
o kadar fazla eleştiri var ki, ne yalan söyleyeyim ben de kendi payıma düşeni kendimce aldım. sadece toplum eleştirisi değil, bireysel eleştiriyi de çok güzel yapmış.
ama en sağlam eleştiriyi de üst kesime yapmış. her ne kadar altı da eleştirse de, üst kesimin ikiyüzlülüğünü, kibrini çok güzel resmetmiş.
beni de çıkarsanıza o seviyeye isyanı beni çok etkiledi.
bu filmi yorumlayacak bilgi birikimim yok, düşüncelerim bu kadarken, oyunculuklar şahane değil miydi ya?
özellikle
özge özberk'e hayran kaldım en çok. kadını izlerken, alkol, sigara ve ucuz parfüm karışımı kokuyu alıyodum resmen.