powerpuff girls üzerinden anlatıcam;
- zenci kültürü
- çingenlik
- ve aşüftece olan her şey...
bu ablanın formülü tamamen bu. o yüzden komplo teorilerine çok açık bir zemin sunuyor. emsal olarak; bu ablanın toplum mühendisliği gayesiyle var edilmiş bir figür olduğunu düşünmek çok mümkün. çünkü istila altındayız, etki-tepki gereği giderek katılaşmamız kaçınılmaz milliyetçilik anlamında. zira hepimiz sağlıklı birer insanız, konfor alanımız daralınca tabii ki bunu anlarız.
soruyorum sizlere, toplu taşımaya binince ya da dışarda bir mekana oturunca, sizinle aynı şeyi yapmakta olan (yolculuk eden ya da o mekandan hizmet alan) yabancı uyruklu birilerini görünce, hele hele o insanların gürültü kirliliğine maruz kalınca içinizden dolu dolu sövmüyor musunuz onlara ve onlara kucak açanlara? sövüyorsunuz...
malum kişilerse sizdeki bu refleksi sizden bile iyi biliyorlar. o yüzden toplumun genelindeki bu gerginliği gevşetmeleri, olayı laçkalaştırarak esnekliği normalleşmeyi ve haklı tepkilerinizi duymazdan gelerek davanızın zaman aşımına uğramasını sağlamaya çalışıyorlar.
bu ablanın bir yozlaştırma aparatı, bir görgüsüzlük abidesi, bir düşük kültür kraliçesi gibi gösterilmesi bana boşuna gelmiyor. tesadüf olarak görmüyorum bu süreci. hiç öyle "ya iyi de bu kadının başı polisle derde girdi?" denilmezsin, saflığın alemi yok. ne dert ama... ününe ün kattı yoluna devam etti, hâlâ da devam ediyor.
bu kadının temsil ettiği şey düşük kültürlü bireylerden oluşan bir kozmopolitik toplumdur. amerika bu işin menbağı... adamlarda ne idüğü belirli milyonlarca insan var. silah, uyuşturucu, kadın ticareti desen zaten gırla. nasıl başa çıkıyorlar bunlarla? onları belli başlı bölgelere kanalize edip kardeş kardeş yaşatarak(?). meksikalılar, siyahiler, kübalılar... hepsinin belli başlı bölgeleri var ve o bölgelerde diledikleri kadar yaşayabilirler. haa tabii soran olursa özgürlükler ülkesi... isteyen düşük kültürlü, beş parasız, son derece niteliksiz hâliyle kendi mahallesinden çıkmayı denesin bakalım başka mahallelerde ne kadar hayatta kalabiliyor? mahalle derken kast ettiğim şey sadece ghetto değil, yeri gelir eyalet olur bu yaşama(?) alanı. sen o bölgenin insanısındır, her şey senin oradan çıkmaman üzerine kurulmuştur. en çok da eğitim, sağlık ve vergi sistemleri buna göre dizayn edilmiş vaziyette. konu zengin - fakir ayrımından öte yani.
şu video çok doğru bu açıdan. gösterilen, istenen, ulaşılmaya çalışılan amerika her zaman gökdelenlerden oluşur... videoya dikkatli bakarsanız dora kardeşimiz neden new york'a demir atmayı deneyemediğini gayet güzel şekilde izah ediyor. onun yerine mecburen alternatif yerlere odaklanmak zorunda kalmış. neden acaba?
velhasıl; konu alizade'den epey koptu ama olsun, toparlamak gerekirse bu kadının bir düşük kültür kaynaştırıcısı olduğunu görmemek için kör olmak lazım. empoze ettiği "farklılıklara, düşük kültürlere, esmer tenlilere sıcak bakış" refleksi, uzun vadede bizlerin afgan istilacıları kanıksaması için yapılan onlarca sinsi hamleden sadece biridir. neye duyacağınız sempatinin yarın öbür gün karşınıza nasıl çıkacağını iyi düşünün. spesifik olarak sizden bahsetmiyorum, sizin ortaokula/liseye giden çocuklarınızdan bahsediyorum. sizce nasıl şekilleniyorlar? sosyal medya ve amerikan kültürü sizin çocuklarınıza sizden daha çok şekil veriyor. ki bunu üstte paylaştığım videoda dora kardeşim de itiraf ediyor.
not: afganlar konusunda
(bkz: bacha bazi) zaten yeterli de detaya inmek isteyenler olursa diye yineliyorum, rica ediyorum şu yazıyı okuyun;
link