Ne zaman bedensel olarak bir yerde bir başıma hissetmem, yanıma o an kimsenin gelemeyeceğini bilsem aslında o anda yanımda Allah'ın olduğunu idrak edip mutlu olurum.
0
+
-entiri.verilen_downvote
Tek başınalığın vermiş olduğu gazla evi arabayı satıp buralardan gidesim geliyor. Sonra diyorum dur durduğun yerde.
Bir saat sonra yine aynı döngü. Ama yanımda biri hadi gidelim dese bi dk düşünmeden giderim.
0
+
-entiri.verilen_downvote
Adım gibiyim
1
ya reis sen geçen sevgilisiyle tatile giden yazar değil misin? nası tek başına olabilirsin anlamıyorum hayatında seni seven birisi varken - sedyeci 18.01.2023 00:48:16 |#4506636
1
Çok hoş, tatlı olsa da kendime çeki düzen vermeden başlamamalıydım bu yüzden 2 saat önce ayrıldım . - sunnydd 18.01.2023 00:54:18 |#4506640
0
iyi yapmışsın kral. olur öyle arada. yak bi cuğara kendine gel. - sedyeci 18.01.2023 00:55:25 |#4506641
insanın başına geleceği söylenen ve gelen bir şey.
2
+
-entiri.verilen_downvote
kısa süreliyse hoştur çünkü insanı kendisine getirir ve farkındalık sahibi yapar. he bu süre uzarsa o zaman insanın bu arkadaşlık, dostluk gibi tutunduğu değerlerin hepsi sikilir ve bir daha o insan eskisi gibi olmaz asla.
2
+
-entiri.verilen_downvote
Olmak istemediğim hal.
Evet aslında hayatın her anında tek başımızayız ama sevdiklerinizle olan bağımız, onları her gün görebilmek bile insana bu hayatta çok büyük destek.
Bugün yine her zamanki gibi, kendimi başarısızlıkla suçladığım bir gün. Hiçbir şey bilmeyen bir arkadaşımın hayatını adım adım inşa ettiğini, biz görüşmeyi kestikten sonra onun ne kadar çok yol kat ettiğini gördüğüm, benimse tüm o zaman diliminde hâlâ aynı noktada olduğumu bir kez daha pekiştirdiğim bir gündü.
Gün içinde ben neden onun yaptıklarını yapamadım, ben neden hep yerimde saydım, ben neden tek başıma basıp oraya buraya gidip yeni hayatlar kuramadım, başarılı olamadım diye kendimi kırdım çokça.
Onun yıllardan beri kimseye ihtiyacı yok manevi anlamda. Ne kadar güçlü değil mi? Tek başına oluyor, tek başına her yerde hayat kuruyor. Birçok şehir değiştirdi, ülke değiştirdi. Hiçbir arkadaşı kalıcı degil. Hiçbirine "olmazsa olmaz" gözüyle bakmıyor. Önemli noktası kendisi, kurduğu yaşamı. Her şehirde yeniden hayatlar kuruyor eskiyi siliyor atıyor. Ben bunu neden yapamıyorum diye kendimi yiyorum yıllardır. Neden arkadaşlarım belli kişiler, neden hep aynı insanları hayatımda istiyorum? Neden bireysel olamadım, basıp gidip başka hayatlar kuramadım diyorum. Ailesine karşı hiçbir bağı yok ne güzel diyorum mesela.
Ama sonra bir an, aslında o hayatı yaşamayı istemediğimi fark ediyorum.
Evet başarılı olmak, farklı yerlere gitmek, farklı insanlarla tanışmak istiyorum. Ama kalıcı insanların varlığına ve onlardan kopmamaya ihtiyacım var. Benim bu maneviyata ihtiyacım var. Herkesin hayat öncelikleri farklı. Benim önceliğim yalnız da olsam başarı değil. Başarılı olacaksam da sevdiklerimle paylaşmak. Sürekli birilerini hayatımdan çıkarıp yenilerini almak, kimseyle derin ilişki kurmadan yaşamak bana göre değil ki.
Eminim o arkadaşımın hayatını yaşıyor olsam onu da beğenmem. Bir kök hissetme ihtiyacımı karşılayamam çünkü. Neden anneme bu kadar bağlıyım diyorum kendime kızıyorum mesela. Ama bu annemi sevmekle alakalı. Annemi bu kadar sevmem suçlu hissettirmemeli. Aynı şey eş için de geçerli.
Ya da mesela olan arkadaşlıklarımın bozulması benim için bir kabus, halbuki o arkadaşımın hayatını yaşıyor olsam her zaman kısa süreli arkadaşlıklar içinde olacaktım bu beni yine mutlu etmeyecekti.
Evet belki başarı bakımından benden çok daha başarılı olmuş olabilir. Dereceler almış olabilir. Farklı şehirler görmüş olabilir. Ama gel yer degiselim sen tüm sevdiklerinden ayrı başarılarla yasa, ben ise tüm sevdiklerimle orta halli yaşayayım dese onu da istemeyeceğime eminim. Bu ben değilim.
Yaşamak istemedigim bir hayatı yaşayamadığım için kendimi suçlamayı bırakmam şart.