hiçbir amacı ve gayesi olmayan dizi.
hakan günday'ın en kötü işlerinden biri.
onur saylak da yönetmen koltuğunda, onun yancısı olmuş. tabii,
netflix için sorun yok, o her şekilde ekmeğinde.
bir dizi hayal edin, başrollerde
haluk bilginer,
uğur yücel,
öner erkan ve
songül öden olsun ve o dizi hikayesinin ana motivasyonunu "küçükken punkçı olamadım"dan alsın. yok öyle bir türkiye. üzgünüm. eğer bu hikayeyi 2020'lerin türkiye'sinde geçiriyorsanız, hikayenizin ana motivasyonunu sike sike
pahalılıktan ve
geçim derdinden kaynaklı problemler olarak yapmak zorundasınız. bu iki problemi, öyle, "bizim çocuk çöpten kağıt toplayan çocukları görmüş, o yüzden okulun gezi parasını çalmış ve onlara vermiş"le geçiştiremezsiniz.
hayır bir de her bölüm
iklim krizi sikine kafa sikiliyor dizide. yürüyün gidin lan mal oğlu mallar. biraz mantıklı bir zemine otursun diziniz, filminiz, bokunuz püsürünüz.
***
dizinin tümünü büyük bir ihtimal izleyeceğim ama ilk iki bölüm boktan beterdi. yani, zorla beni masanın başına oturtup tek nefeste yine bin sayfalık farklı farklı üç hikaye yazdıracaksınız asdfghjklşi
***
devamı çekilir mi bilmem ama ilk sezonu bitirdim. fikrim hala aynı: rezalet bir iş olmuş. ne doğru düzgün karakterler gelişimi var ne de hikaye motivasyonunu içeriğiyle (sözümona) uyumlu bir yerden alıyor. bomboş bir iş. yazık ya.
***
son bir ekleme; lan benim yayımlanacak üçüncü kitabım yok'un hikayesi de mesela iki çocuk sahibi ve 40 küsür yaşlarında olan bir adamın hayat hikayesi. mesela o kitapta da ana karakterin karısı adama paso köpek çekiyor ve adamın çocuklarıyla arası hep limoni. keza, yaptığı işi de asla sevmiyor. ki kendisi haciz memuru. ama ne bileyim abi, en azından bir şeylere gerçek anlamda kafa yoran bir karakter var yok'ta. ama bu dizideki ana karakter ve hikaye tamamen saçmalıktan ibaret.