the prestige

muhteşem bir christopher nolan filmi. hugh jackman ve christian bale başrollerdedir. sonu bilinse bile defalarca izlenir.

filmi 400 kere acıp bitiremedim vardir bir hayır

şu an moviesmart gold'da yayınlanıyor. çok taşşaklı bir film be. öyle böyle değil. kusursuz.

İzlediğim en iyi 2 3 filmden biri

trailer

senaryo, kurgu ve oyunculuk yönünden kusursuz olan nadir filmlerden.

spaced'ın en sevdiği filmlerden bir başkası. ilk 20 film arasına sokar bu filmi.

bir kitap. yazarın türkiye'de basılmış tek romanı ve evet, filme uyarlanan roman.

''siz sırrı çözmek değil, kandırılmak istiyorsunuz.''

ayrica teslanin bir kisa filmidir.

ayrıca yeni bir yazardır, hoş gelmiş. neden böyle bir nick diye sordurdu sağolsun.

--- spoiler --- güzel filmdir sihirbazlık ile ilgilidir adam çözemediği bir gösteri için resmen adam kopyalıyor. oysaki çözemediği şey ikiz olmalarıydı. --- spoiler ---

filmin ortalarında bu ne lan, ne kadar büyütülmüş diyorsunuz ama sonu oldukça etkileyici her nolan filmi gibi. (bkz: scarlett johansson) (bkz: michael caine)

bu kadar kaliteli bir filmi neden bu kadar erteleyip bu kadar geç izlediğimi gerçekten bilmiyorum. tam anlamıyla şaheser. christopher nolan ve christian bale birleşince hep böyle oluyor. (bkz: the dark knight)

sınavlar bitsin izleyecem.

1-2 sene önce ilk defa kuzenimle birlikte izlemiştim. baştan uyarmıştı, dikkatli izle sonunda apışıp kalıyorsun, diye. gerçektende öyle oldu ve sonuyla birlikte aslında her sahnesi biraz öyleydi. gerçeği öğrendikten sonra ince sahneleri anlamak için bir kez daha izlemiştim. --- spoiler --- "her sihirbazlık numarası üç bölüm ya da perdeden oluşur. birincisi “vaat” bölümüdür. sihirbaz size sıradan bir şey gösterir. iskambil destesi, bir kuş ya da bir insan. bu nesneyi size gösterir. son derece gerçek, üzerinde oynanmamış, normal bir şey olduğunu görmeniz için nesneyi incelemenizi ister. fakat gerçek, farklı olabilir. ikinci perdeye “dönüşüm” denir. sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. hilenin sırrını arıyorsunuz ama bulamazsınız çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. siz sırrı bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz. henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. onu geri getirmeniz gerekir. işte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. içlerinde en zorlusu. bizlerin deyişiyle prestij." --- spoiler ---

"dikkatli izliyor musunuz?" "siz sırrı bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz."

gelmiş geçmiş en iyi film benim gözümde. sallansa da yıkılmaz tahtı o derece

christopher nolan'ın yönetmenliğini yaptığı, oyuncu kadrosunda hugh jackman, christian bale, michael caine, scarlett johansson, david bowie gibi müthiş oyuncuları barındıran mu az zam film.

2011 ya da 2012'de izlediğim ve teslayı araştırmama vesile olan mükemmel ötesi filmdir kendisi. insanların rekabet halindeyken ne kadar çirkinleşebileceğini bu filmde görebilirsiniz.

abi çok güzel filmmiş yahu. --- spoiler --- şu klon olayı çok belliydi, bale'de asılmaya giderken topu kardeşine attığında bir 'ulan yoksa' dedim. hakkaten ulan yoksa'lık bi durum oldu. helal olsun. --- spoiler ---

alfred borden robert angier baş harfleri "abra" bu kadar ince detayları olan filmin kötü olma ihtimali var mı ?

mükemmel film. şu an trt1'de var. başlayalı biraz olmuş. izlemek isteyenlere duyurulur.

christopher nolan'ın muhteşem ötesi filmi.bana kalırsa en iyi filmi de olabilir ama inception karar vermemi zorlaştırıyor. film başladığı anda kalitesini ortaya koyuyo.ortalarına ve sonuna doğru 'bi farkı yokmuş klasik filmlerden' dedim ama sonuyla birlikte dumura uğradım.izleyeli 1 saatten fazla zaman geçti ama hala etkisindeyim.gözüme uyku girmiyo. dünya fani ölüm ani, çok geçmeden izleyin derim...

christopher nolan muhteşem eseridir. filmin sonunu kestirememiştim yine ters köşe yaptı.

verilen her kuruş pkkya bir kurşun djd

4 kere izledim 4 kere de vay amk filmi dedim ulan vay amk filmi

"işin sırrını söylemen için sana yalvaracak, yağ çekecekler, ama söyler söylemez gözlerinde bir hiç olursun. sır, hiç kimseyi etkilemez ama kullandığın hile her şeydir." not: (#2150322)

nolan'ın yaptığı en iyi filmdir. hayatımda izlediğim en iyi filmdir. replikleri, 19. y.y. atmosferi, sessiz sakin işlenişi... sanat lan bu

İzlemeyenler varsa, mutlaka izlemeli. Gerek oyuncuları ile gerek senaryosu ile sizi büyüleyecek bir sihirbazlık filmi.

Now you're looking for the secret. But you won't find it because of course, you're not really looking. You don't really want to work it out. You want to be fooled. Çok başarılı filmdi izlemek isteyenler hiç beklemeden izlesin bence

aşırı güzel bir film. üzerinde düşündükçe daha da güzelleşiyor. normalde acaba kaç dakka kaldı diye film izleyen birisi olarak gözümü bile kırpmadan izledim. --- spoiler --- biliyordum! en başından herifin ölmüş numarası yaptığını biliyordum da tabii ölü taklidi yaptığını sanmıştım. daha beteri çıktı. adam her gösteri sonrası kendisinden bir parçayı öldürüyormuş. filmin sonunda ulan hadi bunun hilesini anladık, diğerinin olayı ne derken ikiz meselesi, neeeğ bu kadar basit mi diye hayal kırıklığı yaşatıyor insana ama aslında olayın güzelliği de burada. evet, bu kadar basit aslında. filmin sonunda da dediği gibi, amaç o merakı uyandırmak. ve film boyunca o merakı duyduk seyirci olarak. taraf tutmaya gelince. ikisi de duygusuz herifler olduğu için tarafsızım. tabii border, angier'ın yanında biraz masum kalıyor yüz küsür klonun ölümü arasında ama o da karısının ölümüne neden olduğu için onun da elleri kirli aslında. göz göre göre yaktı kadını. tesla olayı ise... tesla'nın kablosuz elektriğini, enerjiyi bedava sunmaya çalışmasını ve edison itinin sabotajlarını, hele ki iki sihirbazın üzerinden göstermeleri, çok güzel ayrıntılardı. tesla candır, edison piçtir. bi de şey var. şimdi bu adam gösteride kendini klonlayıp tee ötede beliriyor ya, diğeri aşağıda geberiyor. geberen hangisi? sonuçta aşağıya düşen kendisi. karşıya geçen de klon değil mi? o zaman bu intihar mı cinayet mi? --- spoiler --- film boyunca dikkatlice baktın mı gönderileri olduğu için baştan izlemem lazım. konusuna yakışır bir biçimde bir dünya hilesi var.

Kör göze parmak patates sokan bir film olmuş. Karısının bazen "seni seviyorum" demesine inanmaması, Scarlett'in "dublör kullanıyor, peruk var" demesi, mühendisi gömülen Border'ın kıçı tutuşa tutuşa gelmesi "var bi hikmeti ama" dedirtti. Senaryoda yer almasının kesinlikle bir nedeni var, fakat ne olduğunu çözemiyorsun. Halbuki gayet basit. Gömülen kişi en yakın arkadaşın bile olsa kıçın o kadar tutuşmaz sonuçta, o bile bir işaret. Ayrıca Erkeklerin ölümünün eşlerininki gibi olması ve Border'ın eşiyle tanışmadan önce yaptığı numarada kardeş kuşlardan birini öldürmesi hep filmi izledikten sonra "lan anaaa vay vay vay" diyerek akla gelen şahanelikler. Yıldız kadronun Nolan baba ile birleşmesinden her anında büyüleneceğim bir film beklemiştim ama beni sadece finali etkiledi.