bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçük prens ile karıştırılıp duran, oscar wilde'nin çocukları için yazdığı masal kitabı. genel olarak fedakarlık üzerinde durulan 5 farklı hikayeden oluşur.
    2. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      oscar wilde'nin çocuklar için yazdığı iç burkan masalları. tabii sadece çocuklarla sınırlandırmak aptallık olur, bencilliği, kibirliliği, duyarsızlığı eleştirir bu kitap. bu yüzden yetişkinlere de hitap eder. beş masaldan oluşmaktadır. beni en çok etkileyen gül ve bülbül masalı olmakla birlikte mutlu prens masalı da yürek parçalayıcı. mutlu prens som altından, kıymetli taşlardan ve gözleri safirden olma bir heykeldir. bir kırlangıcın yardımı ile fakirlere yardım etmeye çalışır. hikayeden şöyle bir kesit bırakayım. spoiler içermez. "ben canlıyken ve yüreğim insan yüreğiyken," diye cevap verdi heykel, "gözyaşlarının ne işe yaradığını bilmezdim, çünkü üzüntünün girmesine izin verilmeyen kaygısızlık sarayı'nda yaşardım. gündüzleri arkadaşlarımla bahçede oyun oynardım, akşamsa büyük salon'da dansın başını çekerdim. bahçenin etrafında çok gösterişli bir duvar vardı, fakat hiçbir zaman o duvarın gerisinde ne olduğunu merak etmedim, çevremdeki her şey o kadar güzeldi ki. saraydakiler mutlu prens derlerdi bana, gerçekten de mutluydum, eğer zevk içinde yaşamak mutluluksa. öyle yaşadım ve öyle öldüm. sonra da, ben öldükten sonra heykelimi buraya, böyle yükseğe diktiler; şehrimin bütün çirkinliğini, şehrimdeki bütün yoksulluğu görebileyim diye ve kalbim kurşun da olsa ağlamamak elimden gelmiyor." "sevgili küçük kırlangıç," dedi prens, "bana akla hayale sığmaz şeyler anlatıyorsun, ama erkeklerle kadınların çektikleri acılardan daha akla hayale sığmaz bir şey yoktur. yoksulluktan daha büyük bir sır yoktur."
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilkokulda en çok kitap okuyana yıl sonunda hediye veriyorlardı. ben de 1. olmuştum. bana birkaç kitap hediye etmişlerdi, içlerinden biri de buydu. hakikaten iç burkan masallardı. bi çırpıda okuyup bitirmiştim. hatta itiraf etmek gerekirse gözlerimden birkaç damla yaş da süzülmüş olabilir. cidden çok etkileyiciydi ya. bu arada ben de küçük prensle karıştırıyordum bu kitabı. hatta ve hatta şu an fark ettim karıştırdığımı. al sana 2. itiraf. ha bi de abim olacak zımbo bu hediye edilen kitaplarımı (ç)alıp kendi okulunun kütüphanesine bağışlamıştı. resmen giderayak geçmişe yolculuk yaptım. meğer ne çok şey yaşamışım, ne çok ihanet sığdırmışım ömrüme..