kavgada fırlatılan garip nesneler

(bkz: su şisesi) yıllar önce dershanede ortamımız kızlarla felan iyiyken bunu kıskanan aq kırosu derste kurulmuş bize biz kaynatırken birden bize bişeyler dedi anlamadım nece konuştu boş su şisesini fırlattı onunla beraber ayağa bir kalkışımız vardı arkadaşlarla aynı anda sınıfta kızlar bağıra bağıra sınıftam çıkıyordu en son kdjdjdjdjdjjs tabi elemana ne olduğu mağlum.. şu şisesi fırlatmak ney layynn yok bide silgi fırlataydın ...

bir arkadaşım kızın üzerine sıra fırlatmıştı. evet yanlış okumadınız, sinirlendi ve sırayı kaldırıp kızın üzerine attı aksbsj

3 bardak

telefonla konuşurken telefonu fırlattım bir anlık refleks ya da bilinç kaybıyla sinirden ne yaptığımı bilmezken çok canım acıyor hâlâ aklıma geldikçe sen kimsin olum telefon fırlatmak senin neyine

ipn 600 çelik profil kesiti, 1 metre boyunda. bilen bilir 21,5x60 ebatlarındadır.

akvaryum. evet. gençken çok sinirli bir kadındım. neyse ki balığa bir şey olmadı. ama adamın kafasını yardım. bir kere de aynı kişiye kutu ayran fırlattım yüzünde patlamıştı. sonra ne mi oldu? buz gibi eskişehir karında kapımda yattı gecelerce. kötü davranınca daha çok seviliyormuşsun o zaman anladım lakin hala beceremiyorum.

kapı kolu

bir arkadaşım kavga esnasında karşı tarafa çöp tenekesi fırlatmıştı okul koridorunda. aradan zaman geçtikten sonra da olay hakkında şöyle dedi; "o an çivi çiviyi söker diye düşünmüştüm.."

sandalye.

Hakeme doğru çocuğunu uzatan abi vardı, hatırladınız mı (bkz: bu çocuğu görüyon mu işte bu senin götüne girsin)

avometre fırlatmıştım elemanın birine. (bkz: aha kafası yarıldı)

(bkz: ayakkabı) bir hanım arkadaşla şiddetli tartışmamız sonucunda sınıfı çaprazlama geçen takribi 45 numara spor bir ayakkabı gördüğünü iddia edenler var. (bkz: kaldırım taşı) bunu ben atmadım attılar. Lisede iki sınıf olarak kavga ediyorduk. Ufak bir olaydı sonra sınıfın bütün erkeklerinin girmesiyle olay büyüdü. En biri kaldırım taşı elinde thor gibi bize uçarkan diğeri de thorun çekici fırlattığı gibi bize taşı fırlattı. Allahtan kimseye denk gelmedi ucuz kurtardıydık.

Elindeki tırnak makasını fırlatan gördü bu gözler. Görmez olaydım.

direkt aklıma gelen nesneler: kapı tokmağı, rakı şişesi, telefon, kaldırım taşı, patlıcan, kale direği. (bkz: volkan demirelin seyircilerle imtihanı )

kayganlaştırıcı. evet sonu tahmin ettiğiniz gibi biten bir başka tartışmaydı ve maalesef yatak odasında başlamıştı. e tabii ele ilk gelen nesnenin de bir kayganlaştırıcı olması şaşırtıcı değil. ben de kavga ortasında üstüme fırlatılan kayganlaştırıcıyı “acaba bir mesaj mı?” şeklinde anladığım için sonu malum…

yaptığım bir hata yüzünden kavga ettikleri sırada babam ayaklarımı yerden kesip anneme beni fırlatmıştı.

(bkz: ayakkabı ) ama 44 numaraydı. (bkz: kalemlik ) (bkz: nokia telefon ) Ama en garibi nokia telefondu bence. Böylr hafif örseleyip bir şey olmamış gibi çaktırmadan yoluna devam eden bir insan gibi fırlatıldığı yerde çalmıştı.

Güğüm fırlatmıştım. Bi de ayakkabı . Kendi ayakkabımı çıkarmıştım fırlatmak üzereydim fakat annem durdurdu.

Iphone 3. Kafasını nişan almıştım ama kısmet duvarınmış. O zaman sigortan bitmeden getirince sıfırını veriyolardı. Sigorta bitmesine 3 gün mü ne vardı gidip yenilemiştim :d

gerçekten çok sinirlendiğim bir andı ve peçete fırlatmaya çalışmıştım.. sonra güldük zaten ikimiz de ama ondan sonra konuşmadık hiç. Suçu peçeteye atıyorum.

Demir şiş, bildiğiniz kovalı sobalarda kovayı sobadan çıkarırken kullanılan demir şiş. Kavga da denemez de işte babannemle tartışıyorduk şişi kaptığı gibi arkamdan fırlatışı vardı son anda mutfağa atabilmiştim kendimi. Tabi camlı mutfak kapısının camı kırılıp üzerime yağmıştı ama konumuz bu değil.d.d

Babam ablamla tartıştığı sırada duvara tabak fırlatmış tabağın izi hâlâ duvarda duruyor hatıra olarak. Annemde küçükken ablamı alıp fırlatmış erkek kardeşimin üstüne jsjsjssj

Bana sahilde kum fırlatmışlardı. Kum diyip geçmeyin ya üstüm çıplak olduğu için çok can acıtmıştı. Rencide edici bir saldırı...

1. Sinifta iken arkadaşim bana tebeşir atiyorudu, bende elime geçen filütü firlattim. Sonuç headshot. Şuan o arkadaşimla, kardeşiz. Her sevgi nefretle başlar sndjsndn

Terliği anlarım,yastığı anlarım da el kadar oyuncak ayıyı bana atsan bende ciddiyet kalmaz ki Oyuncak ayının ismini de yeşil koymuşsun oysaki rengi kırmızı-siyah Gözleri de pörtlek zaten biri küçük diğeri büyük 😒😒

six feet under dizisinde kavga edilen kişiyi garip bir nesneye doğru fırlatıp öldürmek temalı bir ölüm işlenmişti. bunlar hep kavga etmeyi bilmemekten oluyor. he nesne de büyük vazo tarzı bir şeydi.

aga lisede 19 mayıs günü tören alanını savaş alanına çevircesine bir kamyon dayak yediğimiz gün dermanımız kalmadığı bir anda arkadaşın çantasındaki jöle kutusunu fırlatmıştım karşı tarafa..

Tavsiyem çocuktur. Evet yanlış duymadınız “çocuk”. İdolum ise ektedir. Ablam üşenmemiş çocuğu doğurmuş, büyütmüş bi de silah olarak kullanıyor… ek

tarlabaşında şoparlar ve kürtler kavga ederken şopar cephesi kürtlerin üzerine yoldan geçen köpeği atmıştı. bu da böyle bi anımdır.

canım ablam kasetli walkman fırlatmıştı kafama. mübarek tam isabet ettirmişti.

Üzüm ve cam şişe Torku limonata gördü bu gözler asfsfsg

Arabanın kül tabağı.

Pipet. Soğuk kahveye sinirlenip bana pipet fırlatıldı.

Biri de kalkıp sütyenini külotunu atmamış, böyle kavga mı olur ay…

Kasetli walkman. Yakın mesafeden kafama doğru fırlatılmıştı .s.s

çocuk evet çocuk

10 fit (3.0 m) boyunda 3 m eninde 4.400 kilo ağırlığında 18.000 ton TNT gücünde bir bombacık (bkz: little boy)

Küçükken Abimle biz odada şakalaşırken annem bi hışımla içeri daldıydı gürültü yapıyoz diye bizi dövmeye başladı bi ara ortamdan kayboldu bi baktık elinde patlıcan tekrar bizi dövmeye devam etti. Patlıcanla dövdü bizi. :)) daha sonra anneme neden patlıcanla dövdüğünü sorduğumda bizi döverken ellerinin acıdığını eline ilk patlıcanın geçtiğini patlıcanla dövdüğünü söylemişti