atatürk'ün en sevilen sözü

sözlük yazarlarının, gazi mustafa kemal atatürk'ün söylediği sözlerden en sevdikleri sözler. benim en sevdiğim sözü şu; "bu millet var ya bu millet, millet değil, illet, illet"

cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz

"ne mutlu türküm diyene" ne mutlu türk "olana" değil ne mutlu türküm "diyene" diyordu atam. kendini türk hisseden her insan bu şerefe nail olabilsin diye.

"hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir." (1926-27 yılları arasında atatürk ile röportaj yapan grace ellison'ın 1928 yılında yayımlanan turkey today adlı kitabından bir kısım)

"ey kahraman türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."

Eh, imamson artık resmen ibb başkanı olduğuna göre; .

"size sesleniyorum... unutmayın ki; en büyük savaş, cehalete ve gericiliğe karşı yapılan savaştır."

Memleket dâhilinde iktidara sahip olanlar GAFLET ve DALÂLET hatta HIYANET içinde olabilirler. İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır.

En sevdiğim sözü; Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır.

Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

Şayet bir gün çaresiz kalırsanız bir kurtarıcı beklemeyin, kurtarıcı kendiniz olun

Tekke ve zaviyelerin kapatılması konuşmasından ; Birtakım şeyhlerin, dedelerin, seyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen ve alınyazılarını ve canlarını, falcıların, büyücülerin, üfürükçülerin, muskacıların ellerine bırakan insanlardan oluşmuş bir topluluğa, uygar bir ulus gözüyle bakılabilir mi?

“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”

''Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.'' Ne zaman bir şeylere karşı umudumu yitirip pes etme noktasına gelecek olsam bu sözünü hatırlar ve yeniden ayağa kalkarım. Sırf bu sözü hayata tutunmama yetiyor.

(bkz: Hepsi) Ama en sevdiklerimden birkaçını yazmak isterim. -Öncelikle, Ne mutlu Türk'üm diyene sözü. Millet kavramını alt kimlik farketmeksizin Türk olmak, Türk hissetmek, Türk gibi yaşamak, Türk için yaşamak şeklinde sunan bir söz. %0 ırkçılık, %100 Milliyetçilik. Ulus kimliğinin oluşması ve ulus devletin oturması adına yüksek önem arz eden harika bir söz. Gerçek bir liderden duyulabilecek mükemmel ötesi söz. Kendi sesinden duymak ise pahabiçilemez. Ne Mutlu Türk'üm diyene. -"Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir." Üstüne ne söylenir bilmiyorum nerdeyse yüzyıl önce söylenmiş lakin ebedi olarak kıymet teşkil edecek bir söz. -"...bağımsızlığı için ölümü göze alan millet, insanlık haysiyet ve şerefinin icabı olan bütün fedakarlığı yapmakla teselli bulur ve bittabi esa­ret zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete na­zaran dost ve düşman gözündeki mevkii farklı olur." Milletiyle iftihar edişi, onu hep en tepeye koyuşu, milleti ile beraber verdiği mücadelenin saygınlığına yaptığı atıf... Yüzyıllar geçse dahi iftiharla anılmasına vesile olan işler, Türk milleti ile yaptığı işler. Hâlâ bir şeylere göğüs germeme ve dayanmama sebep olduğun için teşekkürler Paşam. Sana yazılmamış olsa da okudukça seni hatırladığım bir dize var: "Hep senin senin içindir boyun eğdiğim, yoksa zapt edemez buralar beni" (boyun eğmeyi vazgeçmek olarak algılamıyorum) -"Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim." Yitirmediğin umut, yüzyıl sonra dahi seni unutmayan milyonlarca gence sahip olmanı sağladı, biz hiç umudumuzu yitirmedik. -"...iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." Bir kesim halkın seçtiklerinin, simbiyoz içinde bulunduğu aşağılık tarikatın bir gecede 300 can aldığına tanıklık ettik. Şimdi çıkıp biz buna asla izin vermedik desem kendimi kandırmış olacağım. Diyebileceğim tek şey seni anlayan ve sana inanlar hiçbir zaman din kisvesi altında Türk milletini kandıranlarla birlikte olmadı. Daha söyleyecek sözüm çok lakin söyleyecek yüzüm yok. -"Ben her şeyden önce bir Türk Milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim." Kimsin? Sorusuna cevabım, ideolojimi, fikri dünyamı tanımlayan yegane söz. -Ve çok kıymetli, manidar son bir söz, “Uyuyan milletler ya ölür ya da köle olarak uyanır.” O kadar çok sözün var ki önemi ve geçerliliğini yitirmemiş insanın hepsini anlaması, üstüne düşünmesi ve yazması için onlarca yıl gerekli belki de. Bu topraklara dair en büyük gururum, onurum, şerefim, ruhun şad olsun. gorsel Edit: İmla

"Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin." ya da "Geldikleri gibi giderler." de olabilir. Bilemedim...

en iyi arap ölü arap

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Geldikleri gibi giderler.

Vatanını en çok seven,görevini en iyi yapandır. Bu söz benim cetvelim. Vatan millet diyenlerin önce yaptıkları işe bakıyorum.

Arkadaslar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki. Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

“En önemli, en temelli, nokta eğitim sorunudur. Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı yüksek bir toplum olarak yaşatır ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder." -22 Eylül 1924, Samsun

"İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!"