"kadın her yerde kadındır.."
bu gece bana bu tezi bir kez daha kabul ettirmiş olan oyundur.
takım arkadaşım olan kıza "yerde öyle sürünme. git sağ çaprazındaki kayanın arkasına pus, açıkta öyle kalırsan adamlar gelirse seni tetiği çekmeden bile öldürürler." diyorum. "bir şey olmaz, yeşil kamuflaj kostümüm var. çimenlerin üstünde beni fark etmeleri imkansız." diyor. (yarım dakika sonra 3-5 serseri kurşunun hedefi olarak öldü..)
(bkz: inna sabirin)
bir de bazı kızların oyunda kendilerince mantık hataları aramalarına artık tahammül edemez oldum. tahammül ettikçe daha da saçmalıyorlar çünkü.
- "bence bu dürbünler silah olmadığı zamanlarda da tek başlarına kullanılabilmeli.."
- "tava mermi geçirmiyor ama kaskım mermi geçiriyor.. saçma!"
- "tabancanın ve tüfeğin mermileri nasıl aynı olur ya?"
y e t e r...
(bkz: hocam bu kızlar manyak manyak)
oyunu adam akıllı oynamak dışında her şeyi yapıp, ölünce de
trip atmazsa ölecek hastalığı sergilermişcesine oyuna/rakiplere kızarak kendi takımına mızmızlanmak nasıl bir kafadır vallahi anlamıyorum.
alınmaca gücenmece oluyorsa da olsun; istisnaları elbette vardır, fakat -genel olarak- kadınların bu tarz olaylarda geçer not alabilecek seviyede bile olduklarını düşünmüyorum. takım oyunu girmeye korkar oldum ya hu. son girdiğim oyunlarda hep en az bir kız vardı takımımda ve genelde de o kızlar yüzünden oyunu verdik.
gemiye kadın uğursuzluk değil, şuursuzluk getiriyor..
takımdaki kıza yaranmak için diğerlerinin atmadığı takla kalmıyor bazen. kız hata yapıp açıkta düşmüş, en az iki keskin nişancı kızı kesiyor. hani o saatten sonra o kişi yapılabilecek tek şey fatiha okumak. ama bizim takımdaki diğer elemanlar ne yapıyor? hemen bir ucuz kahramanlık numaraları.. sonra kızı kurtarma uğruna ikisi de ölüyor avellerin hdjahsjdha
kısacası; bu erkekleri uslanacağı, kızların da bu gibi olaylarda erkeklere yetişeceği yok. oyunu oynayan -hiç de azımsanmayacak kadar olan- kız yüzdesini de hesaba katınca, şöyle bir öneri aklıma geliyor; oyunda bölge ayrımı vs. var. acaba diyorum bir seçenek olarak cinsiyet ayrımı da mı gelse?
yavşaklık yapmak isteyenler ayrı, adam gibi adamlarla adam gibi oynamak isteyenler ayrı yerlerde olsun. mis..
ben daha fazla savaş mantığından, strateji kültüründen ve atiklikten bir haber olan insanlarla aynı oyuna girmek istemiyorum bro.. geri zekalı erkekler de var, yok değil. ama söz konusu savaş olduğunda en aptal erkekle bile anlaşabilirim. çünkü her erkek savaşa ortalama bir kadından daha yatkındır. ki dediğim gibi bir seçenek olsa, sadece erkeklerin olacağı bir oyun oynamak isteyen erkeğin profili az çok bellidir. en kötü pratikte vasattır. mantık anlamında oyunda saçma davranacağını sanmıyorum.
mesela; oyunda arım balım peteğim olan james var bir tane. az buçuk iletişimimiz dışında adamla erkek olmamız dışında herhangi bir ortak noktamız yok. ama söz konusu savaş olunca birbirimizle telapatik olarak bile anlaşabiliyoruz..
kendisi finlandiya'lı. hayatından biraz bahsetti. iş arkadaşları vesilesiyle birkaç kelime türkçe -küfür- öğrenmiş. öyle güzel anlaşıyoruz ki aklınız hayaliniz durur hdjsadhajsh
çoğunlukla ingilizce konuşuyoruz ama kritik yerlerde türkçeye geçiyoruz;
louis: james, let's go!
james: ok bro. come to car. come! come! come!
(dışın.. dışın.. diye bize ateş açarlar.)
louis: there is enemy. i'm going to kill.
james: sikicen! sikicen! sikicen!
louis: dhjasdhjashd
james: come! come! come! amına kom! hsdjahsdjahs