bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hatırladıkça insanın içini ısıtan cümledir. ortaokul yıllarım. kışlık bir bot alınacak bana. bayram gibi bir gün benim için. çünkü yeni bir giysi ya da ayakkabının sadece bayramlarda alırdık, evet buralar hep dutluktu önceden. gittik küçük ilçemizin güzide ayakkabıcısı salih abiye. aman allahım ne güzel botlar var. benim gözüm hep en güzelinde. "valla görünüşü güzel de, sıcak tutmaz onlar oğlum. gel sana şöyle ayaklarını sıcacık tutacak bir bot seçelim" dedi babam. ayağım da galiba 33, hadi birumut üç-beş ay sonra 34 numara olabilir. "biraz büyük alalım da; hem içine keçe koydururuz, hem seneye rahat giyersin" telkiniyle de babamın seçip beğendiği siyah, düz, 36 numara bir bot alınıyor. ayakkabı bildiğin ayağıma büyük. büyük ne demek yüzüyor ayağım içinde resmen. ayaktan çıkmasın diye çift kat keçe konan botlarla ayrılıyoruz mağazadan. bayram sevincime gölge düşüremiyor bu durum ve elimde ne olursa olsun "yeni" ayakkabılarla kuş gibi uçuyorum. kuruluyorum babamın peco motosikletinin arka selesine, kucağımda kocaman ayakkabı poşeti, seyirtiyoruz eve doğru. evet o kış çift keçeyle ve çok koşmamak şartıyla okulun bahçesinde, ertesi kış tek kat keçeyle ve kalın kalın çoraplarla giyiliyor botlar. ve hatta o şekilde birsonraki kış, gerçekten de ayağım hep sıcacık. botlar lime lime olana kadar keçe çıkamıyor içinden. o otuzaltı numara botlar hiç küçülmüyor.
    2. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      3 sene önce böyle düşünerek annemle birlikte bi mont aldık, mont bana hala büyük belli bi yaştan sonra çok da büyümediğimi unutmuşuz alırken
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      artık nasıl büyük ve kaliteli aldılarsa abim giydi sonra ben giydim ben hala giyiyorum 10 yıllık falan pijama üstü
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gelişimim sırf bu cümle yüzünden durdu benim amk