"henüz" yaşamadan, onlarca kez yaşadığım andır.
gözlerimi kapatıp başımı yastığa bıraktığım her gece, yürüyoruz birlikte uyuduğumuz güne.
sevgilim.
beklediğim.
i̇lkim.
baştan alalım, en başından.
karşımda dur.
heyecandan ellerim terleyecek. birbirine kenetleyip belki tırnaklarımla uğraşacağım.
nefes alış verişim bozulacak.
ilk öptüğün günkü gibi.
yüzüme ateş basacak, belki kızaracağım yine.
bir şey soracaksın ama iki hecenin arasına iki nefes sıkışacak, konuşamayacağım. belki başımı kaldırıp bakmakta zorlanacağım.
yakasını iliklediğin beyaz gömleğinin son dokunuşlarını yaparken, kravatını düzeltirken, yüzüme bak.
gözlerin gözlerime denk geldiği an, bıyığının altından gülüşünü esirgeme.
güneş gören bir pencerenim yanında olmalı bu an. gözlerinin içinde kendimi gördüğümde burnum sızlasın. makyajım bozulmaya yüz tutunca, ağlamamdan hoşlanmadığını hatırlayıp kendimi zor tutayım.
söyleme, hayal kurma deme.
olmazsa yıkılırsın deme bana.
artık kanatlarım var kırılmasından korkmadığım. düşmekten korkarak uçamam istediğim uzaklara.
hem kırılırlarsa da yürümez miyiz birlikte?
sonra çıkalım son kez ayrı anılacağımız o odadan.
koluna girdiğimde sırtımdan kalkan tüm dünyadan sonra, ayaklarım yerden kesilecek.
sen elimi tut. tut ki ayaklarım yere sağlam bassın.
siyah ve beyaz olmuş yürürken yan yana, her şeyi unutacağım.
"allah, kulunu kulu ile imtihan ettiği gibi, kulu ile de ödüllendirirmiş meğer. meğer her şeyin bir sebebi varmış" diye düşünürken, içimden deriiince bir oh diyeceğim. güleceksin yarım yarım.
her cehennemin üstüne, ömrümde sabrettiğim her derdin üstüne, senin varlığın benim mükafatım.
bu anı her düşünüşümde farklı şarkılar dinledim, hiçbir şarkıyı fona yakıştıramadım.
belki bir tek bana söylediğin o türkülerden birini iliştirirsin kulağıma.
kulağıma söyle, bir ben duyayım.
sarıldığımızda yuvama denk gelen başımı kendine yasla.
i̇lk fotoğrafımızı çektiğimiz zamanki gibi, orada soluklanayım.
heyecanımı yatıştır,
alnıma değerken dudakların,
yüreğin yüzüme açsın kapılarını;
desin ki, "işte senin sarayın.."
kalbinden öptüğüm adam;
soyadını adımın yanına yazdıkları zaman;
ben, ben olacağım..
Gerçekten sevdiğin insanı bulunca çok güzel olaydır bence. Gerçekten sevdiğin insanla aynı zamanda yakın arkadaş da oluyorsun çünkü. Sohbet muhabbet dönüyor bir şekilde. Yaptığın her şey eğlenceli hale geliyor. Bu insanla bir ömür geçer diyorsun. Yoksa evliliği kafa kaldırmaz be. En azından benimki kaldırmaz yani .d Her gün aynı insanı gör gör hayat çekilmez. Şahsen ben kendimi her gün aynada görmeye bile dayanamıyorum .d Bir de sevmediği birini… Allah korusun…
11
+
-entiri.verilen_downvote
Daha nasip olmadı ama olacak inş. İlişkimizin 7. Yılı 18 Aralıkta biticek(çüşş evlenin artık diyebilirsiniz ben de diyorum.) Ülke şartları izin verirse sevdiğimizi kolumuza takıp evlendirme dairesine gideceğiz de sadece oturma odasını düzmeye kalksan 100 bin lira para amk.
0
Bitti knk. Nasip değilmiş. Kimsenin g*tünü kaldırmayın. Nankörlük olarak geri döner. Bundan sonra sadece pompeeee - supernumerer 31.03.2022 21:58:28 |#4344842
3
+
-entiri.verilen_downvote
Nasip olmadı artık olmayacakta..
3
+
-entiri.verilen_downvote
Bizden çoktan geçti o iş
3
+
-entiri.verilen_downvote
Sevmediğiyle evlenip sırayı ilk kim kaydırdıysa Allah onu bildiği gibi yapsın
3
+
-entiri.verilen_downvote
Şuan şu başlığa ağlicam çünkü niye ağlamayayım daha dün çocukluk arkadaşımla bunu konuştuk evlenmek istesen birileri bi şekilde buluyor ayarlıyor genelde bunlar birilerini evermek isteyen teyzeler bense sevdiğim aşık olduğum adamla evlenmek istiyorum ama bu gidişle nasip olmayacak neyse gelecek nesile evde kalmış teyzede lazım hüüüğğğğ
1
+
-entiri.verilen_downvote
Sevmediğiniz elin oğluna/kızına pardon kadınına bir ömür katlanmayı nasıl göze alıyosunuz