evet şimdi gelelim hayatın gerçeklerine

t: camfrog sönmez reyis'in efsaneler efsanesi olan konuşmasının giriş cümlesi. üniversiteyi kazanan arkadaşalara bakıyor musunuz? bir bakın tipsizlere nasıl mutlular... neyse tamam abartmayın sabaha kadar sizin okul muhabbetinizi çekemem, konuyu değiştirin.

şöyle ki yarın sabah işe giden birileri de vardır sanırım sözlükte.

i̇nsan yürümeye başlayınca, ilk iş olarak emeklerken elini tutanı bırakıyormuş.

o üniversitelerde karı kız teklif etmiyor, full gezip eğlenme diye bir şey yok, köppek gibi ders çalışacaksınız, uykusuz geceleriniz olacak. bilin istedim :d

hayat zor insanlar bir o kadar acımasız ama en kötüsü de babanın acımasız olması be bakıyorum şöyle herkes babasıyla mutlu babaları onları seviyor, ya benim babam yok, hadi beni sevmiyorsun ya kardeşlerim onlarında mı sevmiyorsun, kardeşim içimi yaktı bugün ağlayarak dedi ki bir baba kız görsem içim yanıyor dedi, şimdi gelde o adamdan nefret etme

üniversiteden sonra işsiz kalacaksınız, zuahahabahahaha.

gece gece çok can yakan başlık

hiçbir ilişki sonsuza kadar sürmez.

sevmeyecek. başkasını belki ama beni sevmeyecek.

birazda latife yapalım o zaman; fakoo beri bak berii senin ananı...

kredi karti vermeye çalışan banka çalışanlarından depar atarak kaçın.

aşk sevgi güven dostluk hepsi yalan çıkarlar üzerine kurulu bir düzen var

hayallerin varken 9 balık, 2 kuş, 3 kaplumbağa, 1 kedi, 2 köpek ve sen sakin bir hayat sürüp kanser sonucu ölüceksin hayatın gerçekleri budur hayal edersin ama hayatı yaşarsın.

"dünya her zaman güllük gülistanlık değildir, acımasız ve kötü bir yerdir. ne kadar güçlü olduğun önemli değildir, izin verirsen seni dizlerinin üzerine çökertir ve sonsuza kadar orda kalmana sebep olur. sen, ben, hiç kimse hayat kadar güçlü darbe vuramaz. ama önemli olan ne kadar güçlü vurduğun değil, o darbeyi yedikten sonra ileri doğru devam edip edemediğindir. kaç darbe alıp hayatta yoluna devam ediyorsun ? i̇şte kazanmak böyle bir şey ! şimdi, ne hak ettiğini biliyorsan git ve hak ettiğin şeyi al, ama bunu yaparken o darbelere hazır olmasın ve birilerini suçlayıp istediğim yere gelemedim, sebebi oydu ya da buydu ya da herhangi biriydi diyemezsin, bunu korkalar yapar, sen bu değilsin, bundan iyisin... kendine inanana kadar kendine ait bir hayatın olmayacak" rocky 6

mağaza çalışanlarına, sokakları temizleyen belediyeci abilerimize, dükkan işleten insanlara, karton toplayan kardeşlerimize, bakkalcıya, berbere, kuaföre, kasiyere falan içten bir kolay gelsin diyenler ölmüyor arkadaşlar. bir kolay gelsin sizden bir şey almaz.

kuru fasulyenin faydaları değil miydi o?

yarını düşünerek bugünü yaşayamadan öleceksiniz. her gün birbirinin aynı olacak.

o mide en sessiz ve ciddi ortamda mutlaka guruldayacak

kuşlar kadar cesur değiliz

en büyük gercek ölüm bunu sevdiginiz birini kaybettiginizde anliyorsunuz.

hayatı istediğiniz gibi şekillendiremezsiniz

korkarak yaşayamazsın hayatı cesur olacaksın

belki biraz klasik ama aşırı doğru seven sikilir,siken sevilir.

çoğumuz neden yaşadığımızı bilmeden yaşıyoruz.

hayat hep güllük gülistanlık olmayacak ama hep olumsuz tarafını görmek istersen yaşanmaz hale geliyor. bazen kötü durumlarda bile bi güzellik görebilirsen o zaman yaşamaktan zevk almaya başlıyorsun. çünkü hayat hep böyleydi ve hep böyle olucak. bunu kabullenmek gerek.

bir şeyin kıymetini bilmenin en klasik yolu, onu kaybetmektir

annemiz babamız gün geçtikçe daha da yaşlanıyorlar daha ne olsun. sırf bu yüzden nerede bi yaşlı görsem ağlardım bi aralar.

asla salt mutluluk diye bir şey yoktur hayatta herkes istediği mesleği yapamaz asla yapmiycam dediğiniz şeylerde başrol olursunuz

sana seni seviyorum diyip çiçekler gönderen biri varsa ve gözlerin doluyorsa bunu görünce ve bunu yapan insanı hiç görmediysen tanımıyorsan; hayatta dogru bir şey yapmışsındır. ayaklarının altı yara olana kadar aynı yoldan yürü. erdem, iyilik ve sevgi seni bulacaktır.

tatile çıkmama çok az kaldı, size uzun bir süre veda edeceğim, es kaza tatilde avrupalı bir cıbırla evlenip buralardan göçersem haber veririm, yokluğumda beni aşırı fazla özleyin bence, çünkü bir bruce yüz yılda bir gelir, şansa bak ki o da size denk geldi, cumartesi gecesi ben yola çıkarken arkamdan su dökün, gidince de parti düzenleyebilirsiniz "ohhh gitti de kurtulduk" diye... (bkz: nankör şrfzlr)

herşeyin bir sonu vardır

görüp görebileceğiniz bütün şeyler ayrı yazılır. çok büyük bir gerçek.

ballı sütümüz eksik.

Muhtemelen şu an çoğunuz şöyle yatağında yayılmış ya da yatağına yakın bir yerlerde uzun uzun oturuyorsunuz sevgili sözlük yazarları. Ve muhtemelen kiminiz 2 saat kiminiz 6-7 saat sonra gireceksiniz o yorganın altına. Ortalama 20 - 21 yaşlarındayız, muhtemelen en baba 40 sene daha ömrümüz kalmış. 3'te 1'i geçmiş anlayacağınız. Geri kalan 3'te 2'lik kesimde de her allah'ın gecesi aynı şeyi yapacaksınız. Yapacağız yani her gece o yatağa gireceğiz. Ama bakın hiçbirimiz "acaba yarın kalkacak mıyım" diye değil "bir an önce yatayım da günü bitireyim" diye giriyoruz o yatağa. Yani aslında herkes bir son peşinde ama kimsenin yeni bir günü açıkçası sikine taktığı söylenemez muhteremler. Kimi zaman yorganla, bazen yastıkla, belki sevdiğiniz kişiyle sarıla sarıla geçecek gecelerimiz. Ama bak diyor ya başlıkta; bir gün gelecek tek hakikat ile karşılaşacaksınız; kalkamayacaksınız o yataktan. 4 tane omuzda kaldırılacaksınız. Arkanızdan onlarca ağıt yakılacak belki; belki "öldü de kurtulduk" diyecekler. Bunun bir önemi kalmayacak. Askere giden her arkadaş bilir kimisi anısıyla; kimisi anasıyla. Öyle işte. Götünüze dayayacaklar pamuğu. Siz öylece gireceksiniz toprağın altına. Götünüze giren sadece pamuk ol ayacak ha, çok şeyi götünüze sokup gideceksiniz. Ama bir gün sabah bunların hiçbirinin önemi olmayacak. Misal kaç haftadır çırpındığınız sikko vizeler ya da üniversite sınavı filan, bırakın 40 yıl sonrasını; bundan 4 yıl sonra bi boka yaramayacak, hatırlamayacaksınız bile. Sadece şimdi kendinize eziyet ettiğinizle kalakalacaksınız. Bukowski ayağı çekmiyorum size, yapın istediğinizi. Ama bence bazen bokunu çıkarıyorsunuz duygularınızın. Uçta yaşıyorsunuz hep, bunun zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Olgun olmak zorunda değilsiniz hani. Bakın insanların %90'ı hala çocukluk seviyor. Çocuk görünce yüzleri gülüyor. Salın o çocuğu içinizden. Yani demem o ki; genciz güzeliz. " Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an her şey yeniden can bulur." - Şems Hadi şarkı dinleyelim pek muhterem dert tasa kuyusu arkadaşlarım benim. Dünyada ölümden başkası yalan

bizi üzen de gerçek olması değil mi zaten. bi gün uyandığımda herşeyin rüya olduğunu farketmeyi istiyorum

evet arkadaşlar gelelim hayatın gerçeklerine, fako arkadaşa bakıyo musunuz?

(bkz: sevgili olmaya çalışırken kanka olmak) hshxhshhghsjahs

sagopa’yla kolera bile ayrıldı ,her şey yalan bu dünyada diyesim geldi .nickimi değişebilir miyim lütfeğğnn

(#2146649) temsili falan değil işte tam olarak bulunduğumuz yer burası. al sana kardeşlik al sana bayrak al sana türkiye gözüm. össteorekfjen’e yenilmedikten sonra kimse şampiyonlar ligi takımıyım demesin aga kesinlikle.

şen kahkahalar atarken etrafınız kalabalıktır ama hep yanlız ağlarsınız