programı az önce bitirdim.
caner taslaman kasıtlı olarak farklı bir strateji izlemeye çalışmış sanırım. en azından ben böyle bir izlenim gördüm. biraz kendisinin sırf bu programa özel anladığım tahmin ettiğim niyetini anlatmak istiyorum.
yıllar önce edip yüksel türkiye'de ike yapılan programlardan sonra türkiye'de bu şekilde cedelleşme maksadıyla hadisler neredeyse hiç masaya yatırılmamıştı.
genel olarak bu konunun masaya yatırılıp televizyon karşısında konuşulmasına dahi iyi gözle bakmayan ehli sünnet cenahı hele hele karşıt bir fikir ile tartışma programı işine gerçekten son derece soğuk bakıyorlar.
bunu tartışmadan kaçmak olarak algılamak da mümkün ama kendi söylemleriyle "avam" halkın önünde tartışılıp yerli yersiz kafa karıştırmamak gerek derler ki ebubekir sifil de aynı şeyi programın en başında söyledi.
yani demem o ki bu tartışma türkiye müslümanlığı açısından önemli bir eşik noktası olabilecek durumdadır.
edip yüksel, yaşar nuri öztürk, mustafa i̇slamoğlu, abdülaziz bayındır, hüseyin atay ve bu şekilde spekülatif isimlerin neredeyse tamamına iftira ya da gerçek, mantıklı ya da mantıksız bir sürü ithamlarda bulunularak halkın gözünde itibarsızlaştırılmışlardır.
türkiye ehli sünneti bu konuda iyi çalışıyor.
bu isimleri haklı bulduğum için falan da demiyorum bu isimler ekseriyatle türkiye'nin hakim anlayışına muhalefet eden isimleriydi.
bu durumda caner taslaman böyle bir fırsatı bir kez daha kaçırmak istemedi sanırım.
çünkü ben asla ama asla tartışmayı bu şekilde yürütmezdim.
o kadar da beğendiğimi söyleyemem. yer yer anlamsız bir şekilde tutuk kaldığını söylemek istiyorum.
ama yaptığı her hareketin, hele hele biraz kendisine aşina olanların dahi anlam veremediği sıradışı usulünün bir sebebi vardı. bu açıdan bence caner taslaman kısmen amacına ulaşmış durumdadır.
beni tatmin etmedi bu program. ebubekir sifil'i asla ama asla yeterince ifşa edemedi. çok noktaya değinemedi, es geçti. hadis programında konuyu bilerek evrime getirmesine izin verdi sifil'in.
onun dışında kadınlar/okul/kızlı erkekli derlik hükümleri görüşleri ve bunların yanında üniversitede hocalık yapması çelişkisi üzerine sorduğu sorunun bile üzerinde durmadı cevaplamasını sağyalamadı vs. vs.
size şimdi bu akşam caner taslaman'ın asıl niyetini anladığım kadarıyla anlatayım.
bir kere kesinlikle ilmi bir tartışma olmadı diyebilirim bu tartışma için.
i̇lmi olarak ortaya koyulan her hangi bir argüman da olmadı zaten. ancak bu programın zaten amacı da bu değildi.
ayrıca kendisine de hak vermek lazım sonuçta ebubekir sefil "selefleri eleştirenlerin eleştirilerine delil olarak 500 ayet de getirseler hemen teslim olmayın, hemen inanmayın" dediğini biliyoruz.
yani adama kurandan deliller getirerek hadis eleştirisi yapmanın kolay kolay tesirlik bir durumu yoktu. kocaman bir gelenek putu olduğunu kendisi de kabul ediyordu zaten.
bu minvalde caner taslaman sürekli olarak sifil açıkça beyan etmese de kensinin hadisleri de vahiy gibi kabul ettiğinin altını çizdi.
yani hadise vahiy diyen adama kurandan delil getirmenin o kadar da tesirli bir tarafı olduğu söylenemezdi. caner taslaman önce bunu izleyicinin aklına soktu.
ebubekir sifil'in din anlayışı ya da yorumu kuran ve hadisler değil, doğrudan doğruya kuran ve hadisler onun diniydi tartışmaya dahi açılamazdı çünkü inandığı hadisler vahiy kaynaklıydı.
i̇şte bundan sonra sifil'in de bahsettiği karikatürize olayı başladı.
caner taslaman, hadisler neden uydurulmuştur, nasıl uydurulmuştur, ne kadar uydurulmuştur, bunların kurandan delilleri nelerdir, kuranla nasıl çelişir gibi son derece hayati konulara son derece yüzeysel girdi.
onun yerine kendisinin de dediği gibi doğrudan doğruya hadis literatürünün içeriğine girdi.
çünkü televizyonun karşısında bunların ne derece önemli detaylar olduğundan bir haber bir halk tabakası vardı.
hani şu kuru kuruya hadissiz din mi olur canım, peygamberin sözleri çoook önemli deyip neymiş bu hadisler bilmeyen geniş bir kitle.
i̇şte hedefi bunlardı. önce çıktı eğer bu adam gibi hadisleri din yaparsanız teorik olarak ülkenin %70'i cezalandırılmak zorundadır. hapsedilir, öldürülür dedi.
çünkü ülke müslümanların %70'i namaz kılmıyordu. ancak hadis olmadan namaz bile kılınmaz diye slogan atabiliyordu. cuma'dan cumaya namaz kılan o büyük tayfa.
önce bunu vurguladı. sizin dininize göre %70'inizin cezalandırılması gerekir dedi.
sonra çıktı sizin inandığınız dine göre hurma yenilince zehir işe yaramazmış dedi. gitti işi karikatürize etmeye başladı. sifil'e ikramda bulundu falan. (kahkaha attım.)
yani amaç çelişki, tutarsızlık, kuranla ters düşme vs. olması yerine toplum genelinin son derece absürt karşılayacağı detaylardı.
son olarak da sifil'in kesinlikle sahih dediği deve sidiği hadisi üzerine masaya çıkartıp koydu deve sidiğini. madem şifa bu alın için dedi.
halk sever böyle sansasyonel şeyleri.
bu açıdan caner taslaman kısmen de olsa hedefine ulaştı. google'a deve sidiği yazsanıza bu gece girilen haberleri bir inceleyin. "deve sidiği sünnet dedi, konuk masaya deve sidiği getirdi." şeklinde haberler yapılmıştır, yapılacaktır.
halkın dikkatini çekmek ve ilmi çelişkilerden ziyade daha kolay tahayyül edilebilecek çıkmazları gözler önüne sermek istemişti.
bu nedenle ben programdan tatmin olmadım ancak sıkıntıları aksaklıkları olsa da caner taslaman kısmen amacına ulaşmıştır.
büyük bir saf kitlenin dikkatini çekmiş, ön yargısını kırmıştır.
ama bir çok konu es geçildi. hele hele recm ayeti gibi bir fiyasyo programa nasıl konu edilmemiştir şoke oldum.
gerçi muhtemelen bu yukarda saydığım sebeplerden dolayı konuya dahil edilmemiştir. ancak yine de muhakkak böyle bir programda değinilmesi gereken bir konuydu.
ayrıca 2-3 entry yukarda bir entry daha girmiştim. oradaki yorumlarda programın özeti için "senin ilmin yetmez, arapça bile bilmiyorsun sen" şeklinde olacaktır demişim. yemin ediyorum neredeyse aynısı oldu.
ebubekir'in bu kadar çocukça yaklaşımı çok üzücü. çocuk gibi karşısındaki adama ısrarla sorular sorarak imtihana çekmesi falan çok terbiyesiz bir durumdu. i̇ğrenç de bir üslübu vardı kendisinin.
caner taslaman'a yönelik bazı eleştirilerinde haklı olsa da çok edepsiz bir adam.
son olarak; böylesine kritik bir karşılaşma için keşke başka birisi bu tartışmayı yapsaydı demedim dersem yalan olur.
"hadislerin islamdaki yeri" başlıklı son derece kritik bir konuda karşıt görüşler tartışıyorsa eğer orada kesinlikle her şeye rağmen ben
edip yüksel'i görmek isterdim.
çünkü hadis eleştirisi üzerine onun kadar donanımlı çok az insan var aslında türkiye'de.
tr ehlisünnet anlayışının getirisi olarak "ayet inkar etti." etiketiyle adamın söylediği ne kadar mühim şey varsa maalesef itibarsızlaştırdılar.
babası oğlu hakkında fetva verecek kadar itibarsızlaştırıldı ayrıca.
oysaki hadis üzerine kim olursa olsun edip yüksel ile baş edebilecek düzeyde olduğunu asla düşünmüyorum.
kendisinin itikadi diğer meseleri konu dışıdır. ama konu eğer kuran mı kuran+sünnet mi şeklinde bir tartışmaysa, konu eğer hadisler nedir/nasıldır? şeklindeyse edip yüksel'in olması çok şeyi değiştirebilirdi.
(cübbeli kendisi için sapıtmadan önce alim bir çocuktu der hatta :))
neyse uzun bir aradan sonra konu üzerine devrim niteliğinde bir yayın oldu yine de.
tatmin olamasam da önemli bir eşik olacaktır inşallah.