aniden gelen ata binme isteği

ata binmemiş birinin anlayamayacağı bir his. memlekette dört nala koştururdum atı. ulan özledim be.

hele yağmurlu sert havalarda muhtesem bi duygu. hatta artiriyorum bunun üstüne daha guzel birşey yaşamadım.

benim hiç gitmiyor ki bu isteğim aniden gelsin...

(bkz: alessandra ambrosio) (bkz: miranda kerr) (bkz: nichole robinson) (bkz: candice swanepoel) (bkz: kate upton) uzasın mı liste he uzasın mı??

bana bi at alın

at binmemiş biri gerçekten hissedemez bu duyguyu. böyle rahvan giden atın üstünde gezinmemiş, ya da dört nala giderken rüzgar yüzüne vurmamış biri gerçekten hissedemez. ve hep şuna inanmışımdır. maneviyatının farkına vararak (atların hedislerde övülmesi) bindiğiniz hiç bir at sizi sırtından atmaz. ve başınızı bir atın başına yaslayıp gönlünüzle iletişim kurduğunuz vakit o hayvanın sizi anladığını hissedeceksiniz.

aniden gelmiyor, hep var, hiç de gitmiyor. ben aslında ata binmek için doğmuşum.

Arada bir gelen atıma su bana da wireless şifresi deme hissi akabinde benim neden atım yok serzenişi

Atlar benim için en güzel hayvanlardan ve bana göre çok asiller. Bir gün at çiftliğine gidip at binelim demiştim arkadaşlara. Ayarladık gittik, çok güzel atlar vardı, herkes binmeye başladı sırayla. Ben de atı o kadar sevdim ki binmeye kıyamadım. Yazık dedim herkesi taşıyor, ben buna binmeyeceğim. Zayıf biri de değildim zaten. Orda sert plastikten bi at heykeli vardı ona binmiştim ben.