perfect sense

(bkz: yeryüzündeki son aşk) 2011 yılında gösterime giren ve yönetmeliğini (bkz: david mackenzie) nin yaptığı harika bir film, başrollerde (bkz: ewan mcgregor) ve (bkz: eva green) var. filmin müzikleri max richter'e ait ve gerçekten muhteşem. benim için güzel film eşittir güzel film müziği de demektir. filmin türkçe'ye (bkz: yeryüzündeki son aşk) olarak geçmesi sizi yanıltmasın (bu nasıl bir çeviri amk) romantik bir filmden ziyade kaos ve hiçlik duygusunu ele alan psikolojik bir filmdir. film; hiçbir kadına bağlanamayan michael isimli usta bir aşçı ile kendisini işine vermiş bir doktor olan, ilişkilerinde hep darbe yemiş ve insanlara mesafeli davranan susan'ın yakınlaşmasıyla başlıyor, susan ve michael yakınlaşırken, tüm dünyada insanların duygularını yok eden bir salgın hastalık ortaya çıkıyor ve insanlar sevme yetilerini bir bir kaybediyor, susan ve michael da aşklarını ve diğer tüm duygularını ayakta tutmaya çalışıyor. daha fazla detay vermeyeyim, izlemeyen varsa izlesin film bitince bana teşekkür edeceksiniz çok eminim (gülücük) bir de filmin slow motion sahneleri mükemmel müzikleriyle harmanlanınca ortaya izlerken duygularınızı epey kabartan şeyler çıkıyor. iyi seyirler.

perfect tense diye okudum. (bkz: dilci olmak)

etkileyici bir film. bugün izledim. ismi “yeryüzündeki son aşk” diye çevrilmiş ama bu isimle bir alakası olmayan bir film. distopik bir film, karakterlerle özdeşleşince iç sıkıntısı veriyor. ben çok etkilendim bence bu film izlenmeli. çapkın/bağlanmak istemeyen şef michael ve hayatında hep “pislik” erkeklere denk gelmiş olan susan, birbirlerinden etkilenmeye başlıyorlar ancak bu sırada dünyanın her yerinde insanlar koku duyularını kaybediyor tabi bu ilk olarak. başka bir şey yazarsam spoilere girer o yüzden yazmıyorum. hatta bence hakkında bir şey okunmadan izlenmeli.