dünyanın en zor anı

sevdiğin birinin ölüm haberini, bir başka insana söylemek.

yüksek kitlede çiş tutmak

ebenin vurduğu şaplağa tepki vermek zorunda kalmak. düşünsene, o an ağlamıyor olsan, hiçbir şey canını yakmayacak. o tokat bile.

bir haltlar yediğin sıralarda telefonun çalıp arayan kişinin 'sana bir şey sorucam' dediği an

(bkz: banyo yaparken mutfakta

(bkz: mutfaktan açılan musluğun banyodaki sıcak suyu soğutması) (bkz: evde yalnız banyo yaparken elektriklerin kesilmesi) (bkz: oyunda zar zor geçilen bölümü kaydetemeden elektiriklerin kesilmesi)

malum bölgeye aşırı sert bir biçimde gelen futbol topu.

bir işletmeciysen ve ofiste yalnızsan müşterinin geldiği an tuvalette olmak..

herkes bir insan için zor olan anı yazmış halbuki dünyanın en zor anı dediğimiz, hiçbir şeyden haberi olmayan geleceğin sahibi çocukların savaşlarda yara aldığı zaman değil midir? not:sayısalcıyım.

babamın hasta olduğunu babaannemin başkasına ağlayarak anlattığı o an

karşındaki insanla iletişim kuramamak, ne yaparsan yap seni asla anlamaması. (bkz: empati yoksunluğu )

Her konuya at gözlüğüyle bakan bir insana açıklama yapmak, farklı bakış açıları kazandırmaya çalışmak... Ömürden ömür götürür, ortadan ikiye çatlatıverirler insanı. Tamam sensin deyip geçilmesi gerekir.

Gerçekten sevdiğin kişinin gözlerine bakıp ilk defa seni seviyorum demek

akraba ortamında siyaset konuşulurken kendini tutmaya çalışmak.

Hastane kapısında beklemek.İçerde bişeyler oluyor ama içeriye girmeye cesaret edemiyorsun bi haber gelecek ama duymaya korkuyorsun.

Sevdiğin birinin titreye titreye anlattığı bir derdin altında ezilip kaldığın andır. Ne bir şey söyleyebilirsin, ne derdine derman olabilirsin. Konuşurken bile kelimelerinin havada kaldığının farkındasındır. Çok kötüyüm sözlük. Yanında olsam sadece sarılırdım.

Seni asla anlamayacak birine bişeylerini anlatmak.

Sevdiğin birini kaybettiğin an. Dünya başına yıkılır ama sen o yükün altında yaşamaya devam edersin.

Kendini en çaresiz en yardıma muhtaç hissettiğin anda yanında kimsenin olmayışı ve yalnızlığın suratına yumruk gibi çarpması

bir ölümün ardından geriye kalan olmak. sevdiğini kaybettiğindeki o acı. ne yaparsan yap çok geçtir artık her şey için. tarifi olmaz, ne kadar anlatılsa da yaşamadan tam olarak anlayamayız.

Askerlerin yaşadığı an lan düşünsene kolun kopuyor yine etrafın sarılı. Üzerine morfin döküyolar leş leşşşş nasıl yakar nasıl. Yine koruyorsun yanındakini boğazına bıçak yiyebilirsin.

En yakınını kaybettikten sonra omuzlarına yüklenen sorumluluk hissini ilk fark ettiğin an

ölümü teselli etmek ve kabullenmeye çalışmak. insanlar kötüyken senin acını yaşayamaman ve onlar için uğraşman.