kendimi ... gibi hissediyorum

kendimi çek cumhuriyeti maçında kaleci olan tuncay şanlı gibi hissediyorum

san marino forveti

üzerime at düşmüş gibi hissediyorum

kendimi elife ali olduğunu söylediği gün elifi kaybeden polat gibi hissediyorum (ölümsüzlük hariç)

çocuğunu kartal kaçırmış fatma girik gibi

attığı şut gol olmuş sabri gibi hissediyorum. öyle şaşkın öyle garip...

marmelatlı poğaça gibi

kendimi hissetmiyorum.

varis çorabı gibi hissediyorum

kendim gibi hissediyom cok garip

bok gibi hissediyorum bombok

tekme yemiş kasık gibi hissediyorum amk

içi boş kumpir gibi

elinden tesbihi alınmış huysuz dede gibi hissediyorum

kendimi çok yüksek bir binadan atmışta ölmemiş gibiyim

kendimi at organı gibi hissediyorum

teneke kutu gibi kullanmışlar kullanmışlar sonra atmışlar

gülün üstüne konmuş arı gibi hissediyorum.

kendimi "çerçeve" gibi hissediyorum. resmi duvarda tutan benim, ona güzellik katan benim, ama kimse fark etmiyor beni. düşüp kırılasıya kadar.

kendimi dişe yapışmış maydanoz gibi hissediyorum

hiç koşamayacakmış

kendimi yavrusunu kartal kapmış fatma girik gibi hissediyorum

çocukları için eşinden boşanmayan kadın gibi hissediyorum

yavşak gibi hissediyorum, her zamanki gibi yani.

matematikteki limit fizikteki elektrik kimyadaki denge konusu gibi hissediyorum amk

kusura bakmayın ama yarrak gibi hissediyorum

hayatta hiçbir şey başaramayacak gibi hissediyorum

tavanın köşesinde yağın içinde kalmış patates kızartması gibi hissediyorum

çaresiz

kırık sokak lambası

şu otobüslerde asılı küçük çekiç gibi bir şey var ya aynen onun gibi. hani öyle boş boş duruyom bir işe yaradığım yok. ihtiyaç anında da bi cacığa yaramam gibi. neyse öyle boş öyle gereksiz hissediyorum işte

kendimi hıyar gibi hissediyorum... (bkz: barış manço - cacık)

barış mançonun dedikleriyle dolduracağım boşluğu: "sözüm meclisten dışarı dostlar bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum. hani dilim dilim doğrasalar beni, marmara, ege, karadeniz ve hatta akdeniz cacık olur diyorum." -cacık/1991-

kendimi bok gibi hissediyorum, ciddi anlamda. herkes sıçıp bırakıyor anasını satayım

yeri göğü sikecekmiş gibi

hediyelik eşya dükkanında çok satar diye alınıp hiç satılamayan alıcı bulamayan çok kullanışlı ama göze hoş gelmeyen eşya gibi hissediyorum.

i̇ftara bir saat kala regl olmuş gibi hissediyorum

can manay gibi hissediyorum çünkü şuan su içiyorum

bok

kendimi daha yeni üçüncü yıldızı almış beşiktaş gibi hissediyorum

kendimi kullanılmış gibi hissediyorum

bir haftadır atılmamış çöp poseti gibi hissediyorum.. varlığı rahatsızlık sebebi ama balkonda da biriktirseler sorun olmayacak gibi.. öyle kokuşmuş öyle pis yanına yaklaşılmayacak gibi..

kendimi meriç erkan'ın saçma sapan danslarını izleyen ahu tuğba gibi hissediyorum bir o kadar çaresiz bir o kadar bunalmış

finallerin altında ölmüş

kendimi dünyanın en şanslı kişisi gibi hissediyorum nalakaysa

kendimi hani çöllerin ortasında çıkan tek bir tane ağaç olur etrafında beslendiği su kuyusu olur.işte o ağaç gibi hissediyorum.hep yalnızsın nadiren birisi gelir.kuyudan su içer,hayvanları su içer.ağacın gölgesinde biraz dinlenir ve gider.i̇şte bende hep o ağaç gibi oldum.birileri geldi biraz vakit geçirdi benle sonra su içip,dinlenip gitti benden.tek başıma başlayıp devam eden bu hayat inşallah bir gün tek bitmez.

damacana gibi hissediyorum su içe içe... patlamak üzereyim.

su içerken yılan tarafından ısırılmış gibi hissediyorum. öylesine şaşkın, öylesine dumura uğramış, öylesine uyuşuk ve acı dolu

arka koltukta unutulmuş gibi hissediyorum

kendimi bazen gökyüzü kadar derin ve özgür,bazense kapalı kutu kadar sıkışmış hissediyorum.