bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      içinde helyum gazı bulunan balonlardır. helyumun yoğunluğunun daha az olması balonun uçmasını sağlar. bir anımdan bahsetmek istiyorum. şöyle biraz geçmişe gidiyorum. 2000'lerden bir yıldayız (2003 olabilir). bir 19 mayıs günü babam, ikizimle beni ilçe stadında yapılacak olan gösterileri izlemeye götürdü. bir elinde dondurma diğer elinde uçan balon olan çocuklar falan var. biz de heves ediyoruz haliyle. babam "uçan balon alalım mı size de" dedi. tabii lan manyak mısın diyemedik tabii, sadece "alalım baba" diyebildik. artık bizim de birer uçan balonumuz vardı. bir esprisi yoktu ama balona bakıyordum sürekli. hani derler ya öküzün trene baktığı gibi diye, aynen öyle. yukarıya bakmaktan boynum ağrıyordu resmen. sonra ikizim bana "az önce balonun ipini bırakıp tekrar tuttum" dedi. her konuda aramızda rekabet olduğu için tabii ki bunun altında kalamazdım. o yaptıysa ben de yapardım uleyn. balonun ipini bıraktım ama tekrar tutamadım. çabaladım ama olmadı be. lanet fışkırsın ki olmadı. olamadı. o duman olup uçmuştu, bense izmarit olarak kalmıştım. minicik ellerim ilk kez terk edilişi tatmıştı. (bu kadar derbeder edebiyatı yeter. abarttım amk) sonrasında babamdan 1 tane daha almasını isteyemedim de. ellerim bak boş kaldı. ---- ya zaten senin neyine o ipi bırakmak. balonu izlemeye devam et, rüzgarla beraber dans ettikçe keyiflen. biri bir şey yaptı diye sen niye gaza geliyorsun. ne gereksiz hareketler bunlar. (aga bırak kırayım ağzını burnunu yaa) ---- kıssadan hisse ---> hırslarımız ve kıskançlıklarımız bazen elimizdekilerin de kaybına yol açabilmekte. sonunu düşünen kahraman olamaz derler. doğrudur ama onu diyen de halt etmiş arkadaş. gereksiz hareketlerden kaçınmak lazım. (siktir deliii, bir de hayat dersi veriyor utanmadan.)
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok kıskanç bir insan değilimdir ama şunu birinin elinde görünce çok kıskanıyorum ya ben. çok güzel değiller mi ? geçenlerde dersaneden çıkmışım. bizim dersane de çok kıyıda köşede böyle. neyse eve geçerken bunlardan satan çocuk durdurdu beni 'tutar mısın bir yere gidip gelicem' dedi tutuşturdu elime 10 15 balon gitti. kimse yok etrafta sadece ben varım. elimde balonlar. çok güzeldi ya. o anda gelse biri evlenme teklifi etse bile kabul ederdim yani o derece. neyse ben öyle çocuğu bekledim. 5-6 dakika sonra geldi çocuk aldı balonları gitti. (bkz: hayattaki vazifem)
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dershanede tenefüsteyken ''şurda uçan balon satılıyor çıkışta alalım'' demişti. çıkışta yanımızda sınıftan iki kızla birlikte gittik o dükkana. hepsi birer balon aldı o 2 balon aldı. sarı ve beyaz. parasını ben vermek istedim ama 100tl vardı ve abi parayı bozamamıştı. yanımızdaki arkadaşların evleri başka yerde olduğundan balonu aldıktan sonra yanımızdan ayrılmışlardı. eve doğru giderken ''bana daha önce kimse uçan balon almadı biliyor musun? ilk defa uçan balonum oluyor.'' dedi. aşırı mutluydu aşırıı. bir çocuk nasıl mutlu oluyorsa öyle mutluydu. saf mutluluktu. balonlar elinden kayıp gidecek diye korkacak kadar heyecanlıydı. yol boyu gözü balonlardaydı. ertesi gün dahi dershanede anlatırken heyecanını hissedebiliyordum. ben o günden beri ona uçan balon almak istiyorum. tabi bu fırsatı hiç yakalayamadım.