sözlük yazarlarının kendini salak hissettiği anlar

matematik dersinde hocanın zaten bu soru cok kolaydı herkes yapmıştır diyip benim o soruyu yapamadığım an

ygs denemesinde matematikte 3 tane yaptıktan sonra herkesin 10 15 tane yaptığını öğrendiğim an

bugün tarih dersinde ygs için soru çözüyoruz bir soru vardı işte hoca dediki çok kolay herkes çözmüştür ama bilmiyordu ki bütün sınıf çözdü ben çözemedim kendimi o an çok salak hissettim be...

verilen sözler tutulmadığı, yalan söylendiği zamanlar. hele o ilk öğrendiğiniz an.

esprime gülünmediği zaman aptallığı doruklarda yaşıyorum.

konuşulan şeyi yanlış anlayıp, yanlış anladığınız şey hakkında fikirlerinizi ardı ardına sıralayıp şu sesi duyduğunuz an 'kanka biz onu konuşmuyoruz ki'

otobüste karşımda oturan kişinin kulaklığıyla konuşuyor olması ancak benim bu durumu fark etmeyişimle beraber onunla tek taraflı sohbete girmem (bkz: bu bir dramdır )

şuan

telefonumu aldıktan 1 gün sonra cebimden düşürüp araba tekeri altında ezildiğini görünce bu dünyanın en salak insanıyım demiştim. neyseki sadecce ekranı kırıldı 200 liraya hallettik

2.99 yazan bir defterin kasada 8.99 olduğunu öğrenip elim titreye titreye parayı uzatışım..

küçükken herkes çok salak derdim büyüyünce anladım ki en büyük salak benmişim

2 sene peşinden koştuğum kızın aslında beni oynattığını hiç sevmediğini anladığım an.

hep oluyo çünkü genel olarak bi malım

bir konu hakkında bir bilgim yokken ve karşımdaki o konu hakkında artist artis konuşunca biliyormuş gibi yapma çabam

üniversitede ilk gün yanlış derse girmiştim hemde bölüm başkanının dersine adam çatır çatır ingilizce konuştu tek anladığım and, but, because gibi bağlaçlardı. etrafıma bakıyorum herkes anlıyormuş gibi geliyor sonra düşünmeye başladım ben introyu işaretledim acaba diye ahjshs. bu dersten kesin kalırım bi daha girmiyim bari gibi şeyler düşündüm. kendi kendime laf sokup moralimi bozarken hocadan duyduğum türkçe kelimeler beni hayata döndürdü "doğru yerde olduğunuza emin misiniz?" meğersem sınıfta kimse bir şey anlamıyormuş ders programındaki hatadan dolayı ingilizce alanların dersine girmişiz ama kompleee yani. sonra tek anlamayan salak ben değilmişim diye sevinmiştim.

sen onu nasıl sevdiğini düşünüp terkedilişinle hüzünlenirken onun başkasıyla aynı masada oturduğunu mutluluğunu görmek.

espriyi anlamadığım ve açıklattığım an

arkadaşımın biri keloğlan müzikleri dinliyor. kulaklığında dinlerken dışarıya ses gittiğini fark ettiği an

buraya yazacak birşey ararkenki an (bkz: bulamadım aq yazacak birsey)

matematik hocasına bi konuyu anlamadığımı söyledim, güldü. arkasını dönüp gitti. üstüne üstlük şerefsiz adam derste bunu anlatmıştı

beden eğitimi dersinde geri geri koşu yaparken yere düştüğüm an

bir daha sana yazmıcam demistim oda gormus ama cevap vermemisti. sonra ben 'salak' gibi yazmicam dedikten sonra yine yazmistim ve çok kısa bir cevap vermişti.

matematikçi soruyu cozenler dediginde butun sinif el kaldirmisti ben haric. bana bakip iyi butun sinif cozmus diyip beni siniftan saymadigi o an..

entry mi kimse eksiliyip yada artilamadigi zaman

başlık nerden açılıyo yaaa dkeıdjdjsodjdjdj

otobüs camına yapıştığım andır.(düzenli olarak yaşıyorum resmen )

ders çalişmak yerine survivor izlediğim her an

her sabah uyanmamdan kahvemin ilk yudumu alana kadar geçen süre.

lisede ilk senemdi. sınıfın benim dışımda geri kalan herkes 95 üstü almıştı ben 35. notlar sonrasında hoca bana adını yazsan 50 alırsın 35 nasıl aldın demişti salak hissettiren buydu

bugün okulda arka kapıdan çıkalım dedik arkadaşla. ilk kez oradan çıkıcaz. arkamızda da tanıdık insanlar var. ben çekiyorum kapıyı açılmıyor, daha çok çekiyorum yine açılmıyor. bakıyorum kilitli de değil. itmem gerekiyormuş.. çok rezil bi andı.

seviyorum diye mesaj atiyorum kitaplara konu olacak laflar ediyorum taş olsa diyorum erirdi ama o susuyor ben direkt salağım cünkü artık hissedemiyorum

arkadaşla tramvaya binerken onun tramvayda benim yerde kalmam ve tramvayın arkasından bakakalmam. (bkz: nevrin dönmesi)

insanlara maddi manevi değer verip,arkamdan konuştuklarına denk geldiğim an.

bi kıza konuşurken kelimelerin ağzında düğümlenip kızın ayıp olmasın diye bişey olmamış gibi devam ettiği an

kucukken dizilerde yeni evlenenler bicakla ellerini kesip carsafa kan izi yaparlardi, niyesini anlamam zaman aldi agalar :d

seviyorum seni herşeye rağmen dediğimde eee napayım ben sevmiyorum demişti iste o zaman

birine şaka yapıyorum sonra ciddiye alıp sus bi dercesine göz devirip önüne dönüyor ya, bi salak hissediyorum 3 gün o durumu düşünüp bir daha yapmicam diye kendimi tembihliyorum sonra yine yapıyorum

bu programa katilmak

okulun giriş merdivenlerinden çıkarken düşmedim ama ayağım kaydı salak diye diye gittim e tabiğğğ arkadaki gülme sesleri de beni mahvetti....

ben esnetik ameliyatı zannediyordum estetikmiş

bugün yaptığım bi salaklık sonucunda

biraz önce tek bir cümleyle mutluluktan havaya uçtum bi an gözlerimin dolduğunu fark ettim, sonra ne malsın ya şu sevindiğin şeye bak dedim şuan asık suratla bitki çayımı yudumluyorum.

birkaç sene önce bakkaldan 4 liralık birşey almıştım. i̇lk önce bakkala kağıt 5 lira verdim daha sonra cebimdeki 3 lirayı da vereyim de bozuklardan kurtulayım! diye düşündüm. (nasıl bi ruh haliyle bakkala girdiysem artık) verdim 3 lirayı adama, sonra adamın "ne yapıyor lan bu mal" bakışıyla beraber 5 dakika birbirimize baktık. ve daha sonra hiçbir şey demeden verdi bana 4 lira para üstünü, ne olduğunu anlamadan bakkaldan çıktım. tabii çıkmamla beraber kendime "ulan ne gerizekalı adamsın lan sen, kafana s*kayım senin ben" demem bir oldu.

kendi istediğin hayatı değilde zorlamayla ite kaka başkasının istediği hayatını yaşadığını fark ettiğin an..

büyük abim makine mühendisi onun sevgilisi elektrik elektronik mühendisliği okuyo. küçük abim de elektrik elektronik mühendisi. bi gün dördümüz oturduk bi yerde kahve içiyoz. yengem bi proje hakkında soru sordu bunlar başladı konuşmaya başta duyduğum o garip terimleri anlamaya çalıştım baktım anlamıyom dinlemeyi de bıraktım. eşit ağırlıkçı lys öğrencisi ben saf saf etrafa bakmaya başladım sayısalcıların kafasının nasıl çalıştığını düşünüyom falan birden sustular anlamadığımı ve sıkıldığımı farketmişler demek ki gülmeye başladılar sağolsun abim bi de anlamadın demi deyip ezikledi.

ailecek şehir dışına çıkacağız her şey hazır bindik arabaya yola çıktık yaklaşık bi 100 km sonra annemin "evin kapısını hanginiz kitledi?" sorusu ile gözüm karardı. evden en son ben çıkmıştım ve kapıyı kitlememistim. yani ben öyle sanıyordum :( ve aynı yolu geri döndük tabi herkes bana sövüyor abim hunharca dalga geçiyor. eve geldik baktık ki kapı kitli? elim istemsiz cebime gitti ve lanet anahtar oradaydı ve ben aslında kapıyı kitlemistim.. anahtar bende diyemedim herkes anladı zaten ve o sessizliği babam bozdu. "benim kızım neden bu kadar mal?" o gün bu gündür dalga konusuyuz çok şükür

sözlüğe yazdığım şey çok edebi,soğuk olunca. direkt silip yeniden yazıyorum :c