çok merak ettiğim ama içinden çıkamadığım sorunsaldır. örneğin
rutherford'un atomla ilgili teorisi
heisenberg'in belirsizlik ilkesi ile çürütülmüştür. bu noktadan sonra rutherford neler hissetmiştir acaba? burada 2 ihtimal var.
birincisi şu: bütün hayatını bilime adamış bir insan, bilimin geliştiği için, bilimde daha çok yol katedildiği için bu olayı sevinçle karşılar. yeni teoriyi geliştirmek için çalışmalarına başlar.
ikincisi şu: gecesini gündüzüne katan, belki aşk hayatını, belki aile hayatını ve yüksek ihtimalle de sosyal hayatını bu uğurda feda eden ve doğru olduğunu düşündüğü bir sonuca ulaşan insan, gün geliyor bunun doğru olmadığını öğreniyor. tabii ki çalışmaları çöpe gitmiyor. tabii ki yanlış sonuca ulaşmasına rağmen bilime katkı sağlıyor ama assolist olma şansını elinden kaçırıyor. bu durumda düş kırıklığı yaşanabilir.
lakin benim düşüncem, bilim insanlarının egolarından arınmış, insanlığa ve bilime hizmet etmeyi kendilerine görev edinmiş kimseler oldukları yönünde. bundan dolayı bilimde yaşanacak her gelişme onları mutlu eder diye düşünüyorum.