güne mutlu başlamak

uyandıktan 2 dakika sonra kaybolan şey

hiç güne mutlu başlamadım. o nasıl bir şey acaba? güzel mi?

ben güne başlayamıyom ki.

uyanmak en kötü şeyken nasıl güzel başlayalım?

güne fahriye evcanın fotoğrafları ile başladım mükemmel bir başlangıç çok mutluyum s.a

günün devamının bok gibi geçeceğinin habercisidir.

araba yolculuğu yaptım suan kusuyorum arkadaşlar siz nasıl güne iyi başlıyorsunuz yav

bunun için alarmla değil istediğin saatte uyanmak gerek

hayata gülümsemek

daha önce hiç yaşamadığım olaydır. uykudan uyanmak bu kadar zorken, hayattan bıkmışken ve seni güne başlamaya iten güzel bir sebep yokken güne mutlu başlamamak doğaldır

oo interneti açtığımda günaydın aşkım diye bi mesaj geliyorsa huzur huzur :ad

güne mutlu uyandım. sebepsizce çok mutluyum hatta hic huyum olmadığı halde kahvaltı yaptım lan :d

hava soğuk yağmur yağıyor otobüse yetisene kadar ıslak sıçan yavrusu gibi oldum üstüne üstlük yetiseyim diye koştum daha birde trafik var. (bkz: evet çok mutluyum aq)

güne mutlu başlanmaz mutlu başlanmak istenir

alarm sesiyle uyandım. mutlu olmamı beklemeyin.

duyduğum en büyük yalan.

annenin odana gelip "kalk hadi artık yavrum servisi kaçırcaksın" demesi 💕💕

uykumu aldığım günlerde mutluyum ama sorun bi uykunu alabildiğin gün var mı diye

uyandığımda bu videoyu izlemiştim, çok iyi gelmişti :)

Maşallah diyorum son 1 aydır o kadar keyifle uyanıyorum ki, hani bir sebep yok. Enerjim mükemmel, keyfim yerinde, hayattan ya da birilerinden ekstra bir beklentim yok(en önemli kısım burasıymış aslında), enerjim sömürülmüyor ya da paylaşmama gerek kalmıyor, herkese hatta her yere gülücük saçıyorum, kikirdiyorum :) En önemli kısım burası dedim ya yukarda, evet en önemli kısım orası. Çünkü beklentin yok kimseden, bir yazarımız yazmıştı çok da hoşuma gitmişti “günümün iyi ya da kötü geçmesini onun ağzından çıkacak 1-2 kelimenin belirliyor olması çok saçma” gibi bir şeydi. Çok doğru. Beklemek kadar saçma ve kötü bir şey yok, bir de o beklentinin karşılanmaması daha da kötü, seni bataklık gibi dibe çekiyor. Bunu sadece ikili ilişkiler için söylemiyorum, her türlü insan-insan ilişkilerinde geçerli bir şey. Maddi olarak bağımsız olmak, kimseye el açmamak, kendi düzenini kurmak vs vs bunlrın hepsi senin pozitifliğini arttıran şeyler. Ve ben bunların hepsinde level atladım. Kendi kendimi onardım, eksiklerimi buldum, fazlalıklarımı da buldum. Sürekli eksik yanını görmek de ayrı bir aptallık çünkü. Fazlalıklarımla övündüm omzuma öpücükler de kondurdum(canım kendim). Ufak ufak kendimi törpüledim, kime neyi ne kadar vereceğimi oturttum. Artık kimseye tahammülüm yok gibi efe efe cümleler kurmayacağım. Herkese de tahammülüm var ama zorunluluğum yok. Önceden zorundalığım varmış gibiydi, ya da “ya hep ya hiç” gibiydi, gerek yokmuş. Az öz :) mis :) Ay ne uzun yazdım beee….(bu bir de silmiş halim shshsh) Valla boşuna dememişler “hayat gerçekten çok kısa” gülün eğlenin takılmayın, geçin :) Ben en çok gülme kısmını hayatıma oturttum , gülüyorum, kikirdiyorum,arada fingirdiyorum falan :) Günaydın hepinize :*

instagramı sildiğim günün ertesi çok enerjik ve mutlu başlamıştım çünkü uyanır uyanmaz oraya bakıyor 2-3 mesaj ya da arkadaşlardan gelen videoları izleyerek güne başlamaya o kadar çok alışmışım ki bazen elimi yüzümü yıkamadan saatler boyunca elimi telefondan indirmediğimi fark ettim ve bu beni gün boyunca yorgun, tembel biraz da hantal biri yapmış hissettirmeden.