sözlük yazarlarının sakarlıkları

3 kere saç kurutma makinasını patlattim. 2 kere de çaydanlık yaktım.

sürekli mutfak tezgahının köşesine leğen kemiğimi çarparim. bide sabahları uyanınca illa bir yorgana takılıp düşerim.

küçükken top oynarken düşüp iki kolumuda çatlattım sonra ortalıkta "seampunk" gibi dolaşıyordum

mikrodalga fırını açık unutmuştum tüm bina dumanla dolmuştu sayamayacağım kadar yemek ve çaydanlık da yaktım

uyanıkken yapilan tüm sakarliklara tamam da, uyurken kafami duvara çarptım.....

babam bu entry görse "oğlum" derdi eminim

rüyamı gerçek sanıp uykumda düştüm, acısını hala unutamam

10 kuzen, 4 teyzemin ve annemin olduğu wp grubuna porno linki gönderdim

ocaktan sigara yakarken saçı kirpiği yakmayan var mı?

kafamda ilk günkü gibi o gerizekalı görüntü canlanıyor ama nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum yeminle. elimde çay bardağıyla yürürken yere bozuk para düştü. çay dökülmesin diye kolumu sabit tutup sadece gövdemle eğilmeye çalışırken çayı kendi kafamdan aşağı döktüm. okulun ortasında olmayaydı iyiydibsjs.

yumurta haşlayayım derken yumurtayı patlattım. sayamadığım kadar makarnayı ocakta unutup yakmışlığım var.

bir tane tabak alayım demiştim oysa ki dolaptan 5 tane indi ama sadece elimde ki sağlamdı

bayram da eve misafir geldi kahve yapmıştım şeker yerine de tuz atmışım içine milletin suratından bi değişmeler ıylamalar ordan kaldırıp biri demesin mi kızım seni istemeye gelmedik bu ne topladım kahveleri sinirlendim mutfakta hepsini içtim

bayram'dan bir gün önce yapılan su böreklerini üst üste dizdim mutfağa doğru giderken tepsilerle birlikte yere düştüm önce böreklerin havada uçuşması daha sonra halıların yağ olması siz kovmadan ben gidiyorum dedim çıktım evden sonra tekrar börek yapmışlar

bi gün sinirliyim sınıftan çıkıcam biri arkadan kapıyı tutuyo aç diyorum açmıyo o sinirle kapıyı hızlıca ittim biri eğilmiş eliyle burnunu tutuyo bi baktım sınıf hocamız lan gülsem mi ağlasam mı dedim hocam niye tutuyorsunuz iyi mi oldu bide üste çıkmaya çalışıyorum neyse sonra sene boyunca konuşmadık adamla

bir keresinde eve alışveriş yapılmıştı. ben de yerleştireceğim. zaten ben çok sakar biriyim hatta sarsak bile diyebiliriz. neyse elime bir kova yoğurdu aldım tam dolaba koyacağım pat elimden düşürdüm her yoğurt oldu. annem görmesin diye çabuk çabuk temizleyeyim derken bu sefer de 5 litrelik sıvı yağı döktüm. o andan sonra yapılacak bir şey kalmamıştı. mutfağın kapısı açılmış ve annem sinirli adımlarla bana doğru gelmeye başlamıştı. söylenmelerini ve saatlerce temizlik yaptırdığı unutamadım.

az önce yağ almaya çalışırken üç tel olan kirpiğimi yaktım. bir tel kaldı..

1 tepsi su böreğini elimden düşürmüştüm

masadaki toz şekeri gördüğümde hep çay kaşığıyla oynarım her seferinde de dökerim ama asla oynamaktan vazgeçmem

geçen sene saçımı kapının arasında bıraktım. korkunç bir acıydı allah'ım evlerden ırak.

dökmeden su doldurduğumda babama diyorum bak dökmedim aferim benim kızıma diyor :) siz düşünün sakarlık derecemi

Düz yolda yürüyemem. Genel olarak yürüyemem. Yürürken iyi ihtimalle ayağımı burkarım, en rezil olanı ise düşerim.

bulaşık yıkarken kağıt havluyu astığımız aparatın kırık olduğunu gördüm. kağıt havlu koparırken de sürekli takılıyordu. evdekilere bir kolaylık sağlayayım da bunu yapıştırayım dedim içimden. 502'yi aldım etrafına sürdüm. kabul ediyorum biraz fazla sürmüşüm. o da aşağıya doğru aktı. daha az önce de bulaşık yıkadığım için elimdekini su damlası sandım. elimi çekmek istedim çekemedim. yapışmış aparatta. zor bela elimi kurtardım bu sefer parmaklarım birbirine yapışmış. parmaklarımı da ayırdım ama bu sefer 502'nin geldiği yerler katılaşmış. 502 izi nasıl geçer ya bilen varsa yardım edebilir mi bana :( 502'li parmaklarım

hangi birinden başlasam düşüncemi bir kenara bırakıp bodoslama dalıyorum. 1.garsonluk yaptığım zamanlar çalıştığım mekan iki kısımdı bi tarafı cam bi tarafı açık cam olan taraftan sipariş alacaktım asil asil giderken camı açık sanıp kafayla girmiştim.(işin saçma yanı camın rengi şeffaf değil,füme tarzında nasıl fark etmemiş olabilirim bilmiyorum.) 2.yine çalıştığım zamanlar masaya 5 çay bırakacam kendince centilmen olduğunu sanan bir bey lök diye tepsideki bardaklardan birini alması sonucu dengeyi sağlayamayıp müşteriyi yakmıştım. 3.evde misafirler vardı mutfağa girmiştim su içmeye tam çıkacakken kapıda birisi daha var “yav ben burdan sığarım” düşüncesiyle geçerim diyip tam geçme aşamasını tamamladım diyerekten havaya girmişken kapının kilit yerine bileğimin iç tarafını sürterek kesmiştim,etraf kan olmuştu 4.bizim elemanlarla denize gitmiştik bizim denizde hep taş içi de dışı da neyse efendim salak ben artis artis yürürken parmak arasının birleşim yeri çıktı taşları boyladım sanırım en kötü düşüşlerimden biriydi(ona olan düşüşüm hariç)

Bi keresinde evde misafirler varken (yaklaşık 30 kişi falanlardı) onlarca bardağı kocaman bi tepsiyle evin önündeki çardağa götürürken ayağım takılmıştı ve tuzla buz etmiştim hepsini.. o günden beri o misafirlerden kim beni görse bizim eve de gelsene yeni bardak tabak alırız sayende diyolar.. üzülsem mi sevinsem mi bilemiyorum

Su içmeye gittim sürahiyi kırdım. Kimse görmesin diye de gazeteye sardım. Kimse fark etmeden atmak istedim ama başaramadım...

Daha demin yemek takımını kırmış bulunmaktayım. Güzelim takım tuzla buz oldu :(

Bir günde üç farklı arabayla üç farklı kaza yaptım. Bu kadarı apaçık mallıktı.

Her yere çarparım durduğum yerde bile kolumu kapıya vurma özelliğine sahibim. Ya sakarlıktan kaşımı patlatırım ya kafamı vururum. Artık bu olaylar olduktan sonra gülmeye başlıyorum. Öyle bir psikoloji..

geçen gün buzdolabını açtım çat diye bir ses.baharatın bulunduğu kavanozu kırmışım. hayır,oysaki sadece dolabı açtım.

Bir keresinde misafirler varken içinde 20 küsur bardak bulunan tepsiyi alaşağı etmiştim takılıp.. ondan sonra evde ne kırılırsa sorumlusu olarak beni gösterdiler yapmadım desem de ben kırdı oluyorum.. yapıştı bu kara leke alnıma..

Sayın sözlük yazarlarının sakarlıklarını okuduktan sonra şahsımın sakar olmadığıma kanaat getirdiğim başlık. Ben de düşerim öyle arada sırada ama bu yerçekiminin suçuymuş benimle alakası yokmuş meğersem.

Akşam yemeğini yaptım,sofrayı hazırladım her şey çok güzeldi.corbalari katicam tencereyi ocaktan alıp tezgaha koyayım dedim niye diyorsam tam dengeli koymamışım bir tencere mercimek çorbası mutfagin her yerine döküldü.her yer dolaplar, halının neredeyse tamamı ya duvara bile çorba sıçramış.dokulurken can havliyle tutmaya çalıştım daha yeni ocaktan aldığım çorba elime de döküldü bir de elimi yaktım. Ne iştah kaldı ne bir şey.oturdum mutfağın ortasına sinirden ağladım. Allah düşmanımın başına vermesin gerçekten. (bkz: ben bir malım gelin beni alın)

Bence sakarlık değil tam ama burda da küfretmeyelim asdfghjklşi Koca kupa yeni kaynamış sıcak çayı bilgisayarın üstüne döktüm. Sildim ama hoparlörü çalışmadı. Bende iki gün çamaşır gibi astım asdfghjklşi sonra düzeldi allahtan.

Biraz önce gittiğim misafirlikte evde yangın çıkarıyordum. Çaydanlığın sapları çok ısınmış havluyla tutayım dedim. Sen gel ocağın alevinden tutuş. Ben fark etme. Hala çay dolduruyorum havlu elimin altında yanıyor. O panikle vura vura söndürdüm de v sahibine çok ayıp oldu.

eski laptopumun klavyesine soda dökmüştüm. şimdi yine bilgisayar karşısında sodamı içerken aklıma geldi :d

Alışkanlık ya merdivenleri hep parmak ucumda çıkarım ve hep tökezlerim. Bir seferinde inerken boşluğuma gelip parmak ucumla basmamla 8 basamağı 2-3 saniyede filan inmiştim bacağımda ki morluklar iki ay geçmemişti -arada unutup tökezlesemde- şimdi merdivene gelince bir iki saniye düşünme geliyor.

yere düşürüp kırdığım mouse yerine yeni mouse almaya gittim, kasadayken yenisini de yere düşürdüm.

Suyu dökmeden dolduramıyorum. Canım babam dökmeden doldurunca beni alkışlıyordu :) kii ozaman da dökmeden götüremiyordum

Tüm gece yoldaydım ve gram uyumadım . Hem yorgunum hem uykusuzum bi de ellerimde boyumda valizler var koştura koştura yurda geliyordum birden ayağım çantamın sapına takıldı valizimle birlikte yeri boyladım . Bir de yağmur yağıyor o dramanın ortasında, oturdum ben de aman napim dinlenmiş oldum dedim hsshhshs arkadaşım da kalksana ne oturuyon hala bir yerinde bir şey var mı diyor hshsh en son artık kalktım biri görmemiştir inşallah diye dua ede ede yurda girdim .

(bkz: sözlük yazarlarının salaklıkları) Aslında birazdan anlatacağım şey için doğru başlık bu. Ama o kadarını kendime yediremediğim için ben buna en fazla sakarlık diyeceğim. Ama siz okuyunca salak olduğumu düşüneceksiniz sjfjr Yaklaşık 1 aydır öksürük belasından kurtulamadığım için sabah akşam pekmezle aşk yaşıyorum bu aralar. Odadaki bütün kaşıkları kirletmişim. Yukarı mutfağa çıkmaya da üşendim. Dedim gözü karartıp şişeyi dikcez kafaya mecbur. Ağzınıza dayadığınız şeyin ortasından bastırılmaz arkadaşlar. (bkz: iyi bilgi) Ben biraz sakar(!) olduğum için şişeyi biraz fazla sıkmış olacağım ki pekmez suratıma pofladı. Yüzüm gözüm benek benek pekmez oldu. Bir de yerli üzümden yaptığımız kendi pekmezimiz. Kan kırmızısı. Ağzımdan da kalanı akıyor. Vampir kız oldum az önce yanlışlıkla. Göz kapaklarıma kadar pekmeze bulandım. Kirpiklerim kaşıma yapışıyor falan. Zaten ben sakar da değilim ki. Sadece eşyalar ve şeyler benimle savaş halinde.

Sigarayı yakar yakmaz küçük bir tütün parçası elime fırladı ve elimi yaktım, düzgün sarın şunları aq.

Az önce kulaklığımın kafası kulağımda kaldı. Kolum takıldı ve sapasağlam kulaklığı parçaladım. Daha bu gün sen ne kadar uzun dayandın diyip hala bozulmadığı için kendimle gurur duyuyordum. Kendi kendime nazar değdirdim. Gitti kulaklık :(

Abimin bilgisayarını an itibarıyla yere düşürdüm, görünürde bir şey yok ama içime bi öküz oturdu.

Göbeğimle herşeyi devirebiliyorum potansiyelim yüksek

denizde bu spiral deniz kabukları var başka bir adı varsa bilmiyorum da anladınız denizin dibinde bir tane gördüm alayım derken elimi kestim nasıl oldu hiçbir fikrim yok :)

Masayı ters çevirecektim koltuğa yaslayayım dedim. Sonra dedim ki dikkat edeyim de kayıp ayağıma düşmesin. Dikkat etmedim. Kaydı ayağıma düştü :(

(#4335989) yine yeni yeniden! benim kulağımla zorum var diye düşünüyorum. bir insan sürekli kulağını yakmamalı ya... bir de geçenlerde baboşun dükkanında bir şey keserken makasın ucu meğer parmağımdaymış, çatırt diye parmağımı kesmiş bulundum, üçgen şeklinde gitti öyleawksdfja. "bu zanaat bana göre değil" diye isyana başlamıştım ki babam "işte ustalığa yaklaşıyorsun devam et" diyerek umursamadı. aynen prensesler gibiyiz baba evinde canım.

Hangi birini anlatayım kanka hangi birini :)

Hasta odalarında hasta yatak kenarlarına devamlı çarpmak en favori sakarlığım zira bacaklarım mosmor gezerim hep.