karadenizli olmak

yağmuru çok sevmektir, genel düşüncenin aksine güneşli havalarda bunalıp yağmurlu havalarda hareketlenmek mutlu olmaktır. hamsiye balık dememektir. karadenizin hırçın dalgaları gibi asabi, agresif ve sert olduğu kadar karadenizin dağları gibi yemyeşil duygularla dolu bir insan olmak, sis dağının başları kadar, kaçkarların zirveleri kadar bembeyaz bir yüreğe sahip olmaktır. konu adalet, vatan, millet olunca en önde saf tutanlardan olmak, ama sevdiğini söylemeye gelince de.. yutkunup, zar zor söylemektir. kısacası, bir sevdadır karadeniz.

imrenirim bu insanlara. ne güzel yeşille mavinin birleştiği yerde büyümüşler, ne güzel mısır ekmeklerini yiyip çay toplamışlar.. ne güzel yağmura doymuşlar, ne güzel kemençelerle çalıp oynamışlar. imrenirim karadenizli olanlara, ne güzel bir şeydir o öyle, şanslılardır..

iyi insanlardır. burnumun büyük olması sebebiyle beni de severler. genellikle birlikte çalışması keyifli insanlardır.

bilinenin aksine yağmura aşk besleyen insanlar değiliz. özellikle de çok yağdığında. bahçedeki sebzeler harap oluyor. ayrıca her insan yağmuru sevmek zorunda değil ama bir şekilde alışıyorsunuz.

köy'lerimiz yayla'larımızla dünya'ya kafa tutarız. karadenizli olmak bir ayrıcalıktır diye düşünenlerdenim çünkü türkiye'de en çok sevilen ve özenilenleriz.

aşırı inatçılar anlaşamıyorum

yağmur çok yagdigindan bazı(!) insanları vıcık vıcıktır

yağmurla yaşamaya alışmız insandır,inat olmaktır , ne diyorsun da gelda demektir,samimiyettir iç içe olmaktır güzeldir be karadenizli olmak

bağırarak konuşmaktır. yüksek sesle konuşmayan kişi sayısı yok denecek kadar azdır. neden bilmiyorum ama bağırıyoruz.

annem rizeli. anne tarafını ayrı bir sevmemin nedeni bu sanırım. hayatım da bu kadar samimi bu kadar içten insanlar görmedim. özellikle kadınların küfür ederken ki narinliği beni mahvediyor. doğasını ayrı insanını ayrı seviyorum.

yabancı birine "ha sen kimun uşağusun?" demektir.

delilikle dahilik arasındaki ince çizgi karadenizliliktir.

her gittiğin yerde kendin ile gurur duymaktır.

karadenizli olmak burada yaşamak anlatilmaz. fakat ne zaman karadenizliyim desem şive yapsana diyorlar bıktırdı.

daa kelimesini istemsizce kullanmak ve bunu dışarıdan gelenlere aşılamak, inat ve biz ne dersek o doğrudur mantığı bolca bulunan kesim.

çorum un az bi kismi bolgeler haritasinda karadeniz de gozukuyo sayılır mı ?

mıhlama değil kuymak buna bile sinirlenebiliyorum

"laz olmak" anlamına gelmez. sinir oluyorum rizeli ve trabzonlu olup da "uuiiyyy ben lazum daa" diyenlere. sieyin veletler sizi.

inatçılık, en fazla 10 15 dakika süren sinir, tulumba ayran candır, hamsi asla balık değildir, çaysız hayat imkansızdır, horonsuz düğüne düğün denmez.. ve kesinlikle laz değiliz arkadaşlar şunu bi kabullenelim. ayrıca sadece trabzon ve rizeliler karadenizli değil böyle bi algı da var.

ani çıkışların adamı olmaktır, gurur kaynağıdır, azıcık(!) da manyaklıktır.

düşünsene karadenizli degilsun "tövbe estagfurullah"

allah korusun

tabancayı aksesuar gibi taşımaktır

tek başına bir tava hamsi yemektir.

valla bence çok şanslı insanlar . geçen tatili karadeniz bölgesinde geçirdim ve inanılmaz iyi geldi . havasının bi aroması var sanki. kesinlikle görülmesi gereken yerler . insan orada yaşlanmazz

tulum, kemençe sesi vs duyunca yerinde duramamaktır.

-nergis çay bahçesi nerde? + bilmiyorum nerde?

insanın şükretmesi gereken bir olay. doğal güzelliklerin ve samimi insanların içinde olmak paha biçilemez bir duygu.

andon'da muhlamanın en güzelini yiyebilmektir.

iç anadolulu olmak gibi bir şey. fazla bir kerameti yok. milliyetçisi tam milliyetçi, solcusu da tam solcu olur. hovardalıkları pek fazla derler. asabiyetle, silahla övünen insan olmak demektir ayrıca. tarlama girdi diye adam öldürmektir.

öncelikle laz olmak demek değildir. hiçbir karadenizli dizilerdeki gibi uyy haçan daa falan demez. sert hava şartlarının verdiği sert bi ifade vardır yüzümüzde ama içimiz günlük güneşliktir. çabuk kızarız çabuk söneriz. inatçıyız ve genelde soruya soruyla cevap veririz :d ve kemençe sesine maksimum 2-3 saniye dayanabiliyoruz. vee yemek konusuna gelincede belki karadeniz mutfağı çok zengin değildir çeşit açısından ancak çoook lezzetli yemekleri vardır. ve küçük bi önerim var eğer karadenizi gezmek istiyorsanız doğu karadenizden başlayın.

sinirlenirsin ama neye sinirlendiğini bilmezsin

ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. ailede herkes mizahsor . içinden çıkılmaz bi durum olmuyor mutlaka bi cozüm buluyorlar . doğa manzara desen mükemmel .

doğaya aşık olmaktır. her yaz giderim güzel memleketime, resmen deşarj oluyorsunuz ya. sabahları bir bakıyorum pencereden, her yer yemyeşil, bir de o manzaraya karşı bir kahvaltı yapıyorum, dere sesi kulağımda benden şanslısı yok be. cennet cennet.

büyük bi ayrıcalıktır.

hararetli konuşmalarda birden şivenin kaymasıdır

iș garantisi. (bkz: thy çalışanlarının yüzde doksanının karadenizli olması)

hamsiden her türlü yemeği yapmaktır

işsiz kalırsanız işinize yarayacak yegane şeydir. iş görüşmesine gittiğinizde, şirket müdürünün hemşeri çıkma ihtimali %70'lerdedir. (bkz: rize çayeli)

sinirlenmek için bir sebebe gerek duymamaktır.

çok konuşuruz. kişi başına bir demlik çay düşer. fındik vazgeçilmezimizdir. azıcik sesli konuşuruz. mizah yeteneğimiz süperdir. ayrica samsunluyum

karadeniz'i iki yıl önce gezme şansım oldu. yeşil ve mavinin her tonunu görebileceğiniz muhteşem bir yer. huzur veriyor insana. ayrıca insanlarını da çok samimi,dobra ve sıcakkanlı buldum.

kemençe sesine max 5 sn dayanabilyoruz, ayriyetten her karadenizli laz değil. ma lazi var vore fakat bizde biliyruk az bucuk bişeler shhsjsja her neyse karadenizli olmak yaz tatilinde çalışmak demektir, fındık bahçesinden çıkıp biber patlıcan toplamak demektir. tüm gün çalıştıktan sonra gençlerle bir araya gelip balkonda sobada mısır közleyip tüm gün çalıştığını unutmak demektir. atma turki söylemenin vücudun ihtiyaç duyduğu şeylerden biri olması demektir. bütün bir ay boyunca yer yer yevmiye yer yer imece çalışıp karadeniz'in tertemiz sularında ferahlamak demektir. i̇stanbul'a geri dönünce yeşilini ayrı mavisini ayrı özlemek demektir. (laf aramızda yorulmayı bile özlüyorum hatta ve hatta tarladan çıkıp aynı tabaktan 3 4 kişi yemek yemeği bile özlüyorum.) bir başkadır karadenizli olmak, herkese nasip olmaz şükür sebebidir :))

karadenizli olmak yeşilliğe doymaktır. yaylalara çıkıp doğayla iç içe olmaktır. yazları sabah 6 da anneniz tarafından zorla yataktan çıkartılıp çaylığa gönderilmektir. çay tamilerinin arasında sofra kurup hep birlikte kahvaltı etmektir. kilolarca çay bezi taşıdıktan sonra koşarak dereye veya denize gitmektir. yazları güneşi görüp şortla dışarıya çıktığında bir anda yağmur yağmasıdır. hiç tanımadığın bir insanla 5 dakikalık sohbetle akraba çıkmaktır. yaylalarda insanların toplanıp kemençe çalarak horon etmesidir. horon ve kemençe tek gerçektir.

süper bir şeydir.

nerelisin diye soranlara rizeliyim diyorum. e ama düzgün konuşuyosun diyolar. şiveyle : oyle konuşusam anlamazsun beni diyince başlıyolar gülmeye ve dünya 10 saniyeliğine güzelleşiyor

aslen akdeniz ruhen karadenizliyim :')

ay allah ım durduk yere belli belirsiz her şeye sinirleniyosun . sen de farkındasın ama elinden bi şey gelmiyor .

gece gündüz bıkmadan pancar, turşu türü kızartma yemektir. (bkz: allahım sana geliyorum)