ne yazık ki deneyimlediğim bir öğreti bu; herhangi bir doğal afet durumunda cahil insanları tespit etmeyi kesinlikle ihmal etmeyin. yapılması gerekenleri yaparken de onları muhakkak göz önünde bulundurun.
bu gibi durumlar için literatürden onlarca farklı önlem, çözüm ya da yöntem öğrenirsiniz. ama pratikte iş başka.. yolunuza bir cahil çıkar, peşine kendi gibi aklı kıt birkaç kişiyi takar. doğru sandığı şeyi yapmaya kalkar, her şeyi berbat eder. tetikte olmak şart.
yangının coştuğu eve elinde dandik bir kilimle dalan hamile kadın gördü bu gözler. aptala göre; yangının üzerine kilim atacakmış da, yangın kitaplığa yayılmadan söndürecekmiş.. neymiş efendim, yanmasınmış onca kitap, kuran ve cüz. biz de yansın demiyoruz zaten. ama gel de anlat. (elindeki kilim de pamuklu bir şey amk. ateşe temas eder etmez kendini de, kendisini tutanı da cayır cayır yakar.)
ulan zaten siren seslerinden de belli olacağı üzere itfaiye neredeyse gelmiş. binanın tüm elektiriğini ve doğalgazını kesmişim. sen daha neyin tatavasını yapıyorsun da hamile halinle plastik yanığı kokan, içerisi tıka basa duman olan eve dalıyorsun? cahil cesaretinden başka bir şey değil bu. sen orada düşüp bayılsan, o dumandan zehirlensen, hatta yanmaya başlasan ne olacaktı? hiç değilse karnındaki çocuğunu düşün. -bu arada her isteyenin çocuk sahibi olması konusu daha ne kadar böyle devam edecek?-
tek başına iyi niyet yeterli değil dostlar. şuur da lazım. tam da bu konuya dair;
(#2210954)
not: soğukkanlı olmak yerine göre hayatidir.