görülen en tuhaf rüya

bizim bi arkadaşı köpek sikmiş rüyasında. o günden beridir köpek olan sokaktan geçemiyor aq.

fatih terim ile sohbet etmek

yıllardır istediğim askeriyeyi kazanıp şehit olmuştum bikaç gün sonra da müalakatım var dualarınızı eksik etmeyin

oğlum sizin nasıl bi bilinçaltınız var aq :d

uzanmışım ve üstüme yem atıyorlar tavuklarda gıdaklayarak yiyor

dün göce gördüm biri sümüklü pecetesini yüzüme yapistiriyordu mide bulantısı ile uyandim

necip uysalla tam tanışcağım anda ne alakaysa denize düşüyodum rüyada bile şanssızım aq

bi arkadaşım bahçede mezari olan mumyayi uyandiriyordu bende okul müdür yardımcısına gidip sikayet ediyordum dunyanin sonunu getiriyor muptezel pezevenk diye

beyaz bir mekanda oraya buraya koşturuyordum.o kadar gerçekti ki en son öldüğümü sandım.hatta ölmek böyle bir şeymiş falan dedim kendi kendime.sonra uyandım.'oh be rüyaymış' falan dedim.sonra cidden uyandım. 2. uyanışımda tamamen mal olmuştum.

bu gece gördüm japonya başbakanı shinjo abe'yle karşılıklı yemek yiyoruz.yemekte tavuk but var çok iyi kızarmış aynı zamanda sohbet de ediyoruz ben dedim sayın başbakan japonlar niye bu kadar zeki? birden duraksadı sonra kapıda ki 2 korumaya çıkın işaretı yaptı.odanın köşesinde ki kitaplığın önüne gidip yere sincanlı oturuşu yapıp parkeyi söktü.altından bir poşet uyuşturucu hap çıkardı işte bunların sayesinde dedi.bende hemen başbakan'ın yanına sincanlı oturuşu yaptım sonra birlikte hap atıp kafayı bulduk.

siyah giyimli uzaylı şeklindeki ajanlar beni kaçırmaya gelmişti. ben de o aralar çok kötü grip olmuştum. bi anlık enerjiyle kalkıp odamın penceresinden atlamıştım ve aşağısı birden deniz olmuştu ve küçük adalar vardı. adalardan zıplaya zıplaya kaçmıştım.

abi beni pin pon topları ezmeye çalışıyordu sjdhsg

cennet mahallesindeki selim ile denizde yüzüyoduk. işin garibi rüyada olduğumu biliyordum aq

bir keresinde fakir olduğum bir rüya görmüştüm bir şeyler almak için izin istiyordum çok eğlenceliydi bi o kadar da garipti.bakkal salam kaşar ekmek arası yaptırmıştım tadı güzel değildi ama çok açtım inanamıcaksınız ama afiyetle yiyordum.benim için ilginç bir deneyim oldu

müge anlı ya izleyici olarak katılmışım. birden stüdyoya bayağı büyük bir inek dalıyor. beni kovalamaya başlıyor. dışarı çıkıyorum bir köy. tarlalar motorlar falan var. bir motora atlıyorum. boynuzlarıyla motora kafa atıyor. iniyorum koşuyorum bayağı en sonunda boynuzları geçiriyor bana. sonrası uyanış.

hitler beni öldürmek için yakalamaya çalışıyodu ak

adını anmamaya gayret ettiğin birini görmek en tuhafı

bir keresinde fakir olduğum bir rüya görmüştüm bir şeyler almak için izin istiyordum çok eğlenceliydi bi o kadar da garipti.bakkal salam kaşar ekmek arası yaptırmıştım tadı güzel değildi ama çok açtım inanamıcaksınız ama afiyetle yiyordum.benim için ilginç bir deneyim oldu. sonra anladım ki, rüya değilmiş. bu bizzat benim hayatım.

arka sokaklar da ki metin ile tekin evlerinin camına beşiktaşın oyuncularını yazmışlardı. ardından montumu çalanları yakaladım döverek montumu geri aldım. bir de bi abla vardı her yerden bitiyordu aq, telefonumu arabasında unuttum koşturdu beni arabanın arkasından ama durmadı pezevenk.

hayatımda daha önce hiç görmediğim tanımadığım bir insanı rüyamda görmüştüm ve iki gün sonra o kişiyi sokakta karşı kaldırımda yürürken gördüm. tabi ben şok aaa ben bunu rüyamda gördüm! falan. tuhaftı

küçükken gördüğüm bir rüyadır. ablamla birlikte banyoda at yıkıyoduk. at arada sırada kişniyodu bizde gülüyoduk falan. gerisini hatırlamıyorum

müge anlı'yı samuray kilicimla kesip, cem yılmaz'ın kapısının önüne atmıştım. alenen tehdit.

bir keresinde rüyamda hoşlandığım çocuk mesaj atarak benden hoşlandığını söylüyordu.ondan hoşlanan diğer kız ağlıyordu. herkes bana bağırıyordu nasıl çıkarsın onunla diye. tam hoşlandığım çocuğu bulacakken uyanıyordum.ertesi gün etüte gittiğimde ondan hoşlanan kızla sevgili olduklarını öğrendim.şaşkınlık dolu kahkaha attım.hoşlandığım halde neden bunu yaptığımı bilmiyorum.

az önceki öğle uykumda görmüş olduğum rüya. kurtuluş savaşı sırasında akdeniz bölgesinde bir şehirdeyim. kuvayı milliyedenim bir halk askeriyim. atatürk ve askerleri de bizim bölgemizden geçecek. konuşma yaptı askerlere, gaza getirdi herkesi. sonra o ve birlikleri atları şahlandırıp yokuş yukarı bir yoldan çıkmaya başladılar. bende birliğimi hareketlendirip onları takip ettim. atatürk'e yetişmek için atı hızlı sürüyorum yokuş yukarı. yolun sonunda tam atatürk'e yetiştim, kılıcı çektim tekbir getiricem meğer orası uçurummuş, büyük kanyon kadar yüksek. atla beraber aşağı düşüyorum ananı savaşını sikim diye bağırarak. atatürk'te arkamdan naptın sen delikanli diyor ve uyanıyorum. bu rüya hayatımın özeti olabilir. istediğim şeyi tam elde ederken takılıp düşüyorum amk.

en tuaf rüyamı bu hafta gördüm rüyamda donald trump'ı gördüm ve ingilizce bana yanına oturmamı istedi bende ingilizce olarak oranın güneş olduğunu söyleyerek karşısına oturdum (rüyanızda gördüğünüz kişi aslında gercek hayatta sizi özlüyordur diye bisi okumuştum ah biliyorum trump biliyorum)

ibrahim tatlıses’in yurt odama gelmesi ve bana 1 adet çiğköfte uzatması. çok acı olması ve akabinde ağlamam.

bugün rüyamda ankara'ya gitmek için otostop çekiyorum. dakikalar geçiyor, arabalar geçiyor fakat arabalardan hiçbiri durmuyor. ben ısrarla devam ediyorum otostop çekmeye. derken beyaz bir toros yavaşlıyor ve ben gayet normal bir şeymiş gibi atatürk'ün sürdüğü arabaya binip o ve yanındaki tonton teyzeyle birlikte ankara'ya gidiyorum. aklımdan geçen tek şey "gözleri ne kadar da maviymiş" oluyor. psikolojime ve vizyonuma selam olsun..

burda bi yazar vardı nicki bey ile bitiyordu ne alakaysa onu rüyamda gördüm, üstelik 40 yaşında bi kadındı kendisi kdkdkfk

bir keresinde rüyamda italyan bir kadin olduğumu görmüştüm ....ben ben değildim ama görünüm olarak....ilgincti

justin bieber bizim yan komşumuzdu ve ben onunla resim çektirmeye çalışıyordum (hayır justin falan sevmezdim ben müslüm babacıyım)

babam beni canlı bomba yapmak istiyordu. gidip kırtasiyede patlatacakmışım. sonra ben ağlayınca babam kendi bombacı oldu ve kırtasiyeye girdi. sonra içerden anneannem çıktı, kaldırıma oturduk. önümüzden bisikletli üç çocuk geçti. sonra çağla ağacına dadandılar. finali göremeden uyandırıldım.

vatan sasmaz' la evlendigimi gördüm adamın dun o kadar çok haberini yaptılar ki artık ruyalarima girdi

hazırlık için ingilizce sınavına gireceğim. ama kafamda birçok soru var. öğrenci belgesi sorgulamadan bakıyorum, öğrenci belgesi gözükmüyor. "acaba kayıtta bir sıkıntı mı var" diye düşünmeye başladım. çünkü başka üniversitedeki arkadaşlarımda gözüküyormuş. neyse rüyamda hazırlık sınavının olduğu gün çatıp geliyor. giriyorum sınıfa. görevli hoca dağıtıyor kağıtları. orda no yazan kısım var. hocaya soruyorum "hocam lisedeki numaramı mı yazayım yoksa ünideki numaramı mı?" diye. hoca kahkaha atıp "telefon numaranı" diyip kahkaha atıyor. sonrasında tüm sınıf kahkaha atıyor.

4-5 yıl oldu, en tuhafı değildi ama yine de tuhaftı. Karşı binadaki birileriyle çatışıyordum, birkaç kişiyi öldürdüm ama ben de bacağımdan vuruldum. Uyandığımda vurulan bacağım dehşet bir şekilde ağrıyordu. Artık gerçek olduğuna ne kadar inandıysam beynimin verdiği tepkiye bak amk

kendi mahallemde çocukken top oynadığım sahada ak-47 ile kalbimden vurulduğumu görmüştüm. normalde böyle durumlarda direkt uyanırım ama o rüyada kurşunun acısını, vuran şahsın vurduktan sonra başımda beklemesini ve hatta yavaş yavaş öldüğümü gördüm. göz kararmasına kadar hatta. öldükten sonra da uyandım zaten.

Zamanında rüyalarımı hemen yazıyordum. Hemen unuttuğum içim hafızamdan silinmeden kayda almak için hemen telefona sarılırdım. Çok sık rüya görmem ama gördüğüm rüyalar arasında çok fazla tuhaf rüya olurdu. Eskiden bunları kayda almaya çalışırdım. Bilinç altımın bana bir şeyler anlatmaya çalıştığına, alarm verdiğine inanırdım. Bunları kayda alarak göremediğim alt kimliklerimi anlamaya çalışırdım. Hala rüyaların kişiye bir şeyler anlatmaya çalıştığına inanıyorum. Ama bir farkla; artık bunları ne hatırlamak ne de kayda almak istiyorum. Faydadan çok zararını görmeye başladım komple bıraktım. Debelensin dursun içeride piç kurusu. Ben uyanınca 8’e kadar sayıp rüyanın hafızamdan silinmesini bekliyorum.

evleniyorum. nikah masasındayım çok güzel bir gelinliğim var yüzüm gülüyor. herşey mükemmel. damat? damada bakıyorum yanıma gelip oturuyor. yüzünü oturana kadar net göremedim. ümit besen evet damat ümit besen. allah allah diyorum herhalde nikah masası'nın klibine beni oyuncu olarak seçtiler. şahitler geliyor kaba saba bir elbise iri yarı bir insan geliyor önce. aman allahım. bülent ersoy . bana yakın olan koltuğa oturuyor. ümit besen ünlü ya onu temsilen gelmiştir normal diyorum. benim şahidim akrabam falandır heralde diye düşünüyorum.ajdar anık geldi. çikita muz şarkısını söyleyerek. ajdar'ı görünce uyandım. uyanmasam daha garip şeyler göreceğime garanti veriyorum. aman yarabbi o nasıl rüyaydı benim bilinçaltımda neler var öyle.

Çok fazla var aslında ama küçükken gördüğüm ve hala unutamadığım bir rüyam var. Aynı rüyayı annem seneler sonra farklı mekanda görmüş. Kurban bayramındayız, kurban keseceğiz. Dedemlerin evi gecekondu, bahçe katında kiler yani depo var. Depoya kapatmışlar kurbanlığı. Dedem ve babam geliyorlar kurbanı kesmek için. Kilerden kurbanlığı çıkarmaya gidiyorlar. Karşımda dev bir yunus balığı. Tepesi yumuşak, bastırınca çöküyor. Halinden hiç memnun değil. Nolur kesmeyin diye ağlayarak uyanmıştım.

Bizim buradaki pazar yerinde Mevlüt varmıs oraya gidiyorum Mevlüt yemeği de sadece patates kızartması, Mevlüt veren şahıs da Özcan Deniz dkdkkdskskskksksksdk (bkz: uydurmuyorum)

Annemin teyzesinin boğazdaki yalısına yemeğe gitmiştik. Gerisini anlatmaya gerek yok yeterince tuhaf...

Her insanın olduğu gibi benim de bunalımda olduğum bir süreç vardı. Neye el atsam ters tepiyor, başıma gelen kötü şeylere ne kızıyor, ne de sövüyor ben bunu hak edecek ne yaptım Allah'ım diye tepki veriyordum sadece. Bir gün yine yarın kim bilir nasıl kötü bir gün geçireceğiz diye uykuya daldım. Rüyamda bir otobüse binmiş yolculuk yapıyordum. O ara yanıma bir kadın oturdu. Nasıl desem çok güzel ve tatlı bir kadındı. Oturduktan kısa bir süre sonra bana baktığını fark ettim. ben de ona bakmaya başladım. Baktıktan çok kısa bir süre sonra da elini omzuma atıp bana -Her şey güzel olacak. Artık üzülme- dedi. Ona tam cevap verecekken de filmlerdeki gibi aniden görünmez oldu. Ben de rüya olduğunun farkına vardım ve uyandım. Ancak cidden o rüyayı gördükten sonra hayatım düzene girmeye başladı ve yaklaşık iki hafta sonra da tüm problemlerimi hallettim. Ancak hala daha bu rüyanın neye alamet olduğunu bilemiyorum.

dün gördüm. sevgilim olmuştu.

Sık sık lucid rüya görürüm. Bir gün yine rüyamda görünmeyen varlıklarla konuşuyor, onlardan uzaklaşmak istiyordum. Işık hızında kaçarken, artık beni bırakmayacaklarını burda kalmam gerektiğini söylediler. Kendimi zar zor uyandırmaya çalışırken, ruhumun bedenime girdiğini gördüm ve nefesim yeni gelmiş gibi derin bir nefes çektim. Lucid rüya dışında da gördüğüm rüyalar hep aynı şekilde çıkar. Lütuf mu ceza mı bilemedim.

Hayatıma girmiş bütün kızların olduğu bir meydanda çarmıha geriliyordum. Bir hafta boyunca göğüs kafesimin sağ kısmının sızladığını hissettim rüyada olsa valla mızrağı sokan iyi sokmuş.

sevmediğim insanları çırpıp kek yapıyodum keşke gerçek olsaydı yerdik

yengem hamile değildi ve bir gece rüyamda doğum yaptığını görmüştüm. odasının kapısını pembe süslerle süslüyorduk. yaklaşık 2 hafta kadar sonra hamilelik haberini aldım. bebek de kız. uzunca bir süre erdim sanmıştım. herkes öğrenince nazar değmiş -babannemin kanaati bu yönde- bir daha da göremedim.

Bir tane sevgili yapmışım taam mı? Tutmuşum kolundan direkt avm'ye gitmişim, oradan ise direkt Starbucks'a. Her neyse oturduk garson geldi sipariş almaya telaşla uyandım. Daha önce hiç kapısından içeri girmediğim ve içeceklerin bilmediğim için rüyamda bile rezil oldum amk.

Rüyamda yüksek lisans için okulumuzun düzenlendiği sınava giriyormuşum. Ama ne alakaysa bölüm sosyal bilimler sorularda kimya sorusu bile vardı. Bu da hayatın bana sen yüksek lisansı rüyanda görürsün deme şekli galiba.