hayal kırıklığı bir nesne olsaydı ne olurdu

bir soru. bardak olurdu. ilk sallanılır sonra yere düşer paramparça olur sonra onları toplayayım diye uğraşırdınız toplarken parmaklarınızı keser kanlar akar canınızı yakardı. sonra onları yarabandıyla sarardınız, sonra kanaması diner , çizikler kalır uzun süre sonra geçerdi yeni bir sarsılmayı beklemeye koyulurdu...

tuvalet terliği olurdu. mahzun, yalnız, buruk ve tatsız. öylece kenarda, itilmiş ve dışlanmış.

kesin buzdolabındaki dondurma kutusu olurdu.içinden de sarma çıkardı.

hayaller balon olurdu patladığındaysa hayal kırıklığı. balon ne kadar büyük olursa patlaması o kadar gürültülü ve sarsıcı olur.

bence kibrit olurdu önce kendi yanar sonrada elimizi yakardı.

vesikalık fotoğraf olurdu hep yanında taşırdın ama kimse bilmezdi bakmazdı merak etmezdi ama olduğu yerde dururdu

muhtemelen tecavüze maruz kalır, hayal kırıklığına uğrardı. aslında hayal kırıklığının, hayal kırıklığı nasıl olur diye merak ettim şimdi bak..

tuvalet kağıdı olurdu. düşünün kullanmayan yok en merkezi eşya o aslında. ayrıca hayal kırıklığı ve tuvalet kağıdının çağrıştırdığı şeylerde aynı sayılır. 😬

(bkz: ıslak çorap) (bkz: paketteki son sigarayı tersten yakmak)

bozuk şarj aleti. sen telefon şarj oldu zannedersin bakarsınki sıfır. insanlarıda seviyor zannedersin bakarsın ki sevmemiş. aynı kırıklık

vibratör

cam olurdu bence. kırıldıkça keskinleşir, daha da kırılabilir.

eski sevgilimin annesinin evinde, bilmem kaçıncı kuşaktan kalma çeşmi bülbül sürahi. --- spoiler --- hep onu duvara atıp tuzla buz etmek istemişimdir. --- spoiler ---

sehpanın o meşhur kenarı.

(bkz: vazo) sen sallan sallan düş

(bkz: buzluktaki dondurma kabı) içinden dondurma harici her şey çıkıyor. bana göre hayal kırıklığının tanımı o dondurma kabı.

bardak dibindeki katılaşmış çay olurdu. kazısan hem çıkmazdı, hem de bardak çizilirdi

bence hayal kırıklığı nesne olamazdı.çünkü hayal kırıklığına uğradığın da çıkan sonuçlar nesneye aynı etkiyi vermez hayal kırıklığı anlatılmıyorken nesne nasıl olsun?

erimiş dondurma

tencere kapağı bence,zor kırılır sağlamdır ama kırılınca küçük parçalara dağılır.

saç kırıkları

alüminyum folyo. karıştırırsın düzeltirsin izi kalır, yırtılırsa kesici olur.hayal kırıklığını düzeltmeye çalışırsın izi kalır çok kırılırsan etrafına da zarar verirsin can yakarsın ve geri dönüşü olmaz.

kar küresi. her zaman bir umut olur izleyen için, ama günün birinde yerde paramparça olmak kaderidir.

kalem. yazan kalem aynı zamanda çizerde.

yara bandı

çin malı oyuncak

bence torpil düşünsene biri fitilini ateşe veriyor sadece sesin dışarı gidiyor ama acıyı sen icinde yaşıyorsun.

cam bardak sanırım. her hayal kırıklığı cam bardaktakinin kırılmasıyla parça parça olurdu

ıphone şarj kablosu

üç gündür bu sorunun cevabını düşünüyorum bulamıyorum.

2013-2015 aralığında yaşadığım hayat

bence üzerine hep yarım limon bırakılan sözde buzdolabı yumurtalığı olurdu.

teki çalışmayan kulaklık olurdu. kullanmaya devam etsem mi yeni mi alsam diye düşündürür. sonradan sıkılıp atarsınız ama aldığınız diğer kulaklığın da sonunun aynı olduğunu bilirsiniz. zor durum

tersten yakılan son sigara

sonu kötü biten kitap.

plastik çatal

yerdeki legolar. büyük umutların vardır ama ayağına öyle bi batarki... bide büyükse kırılıp ayağını kesme ihtimali var oyüzden bence çok benziyolar

bence kağıt olabilir. sallanan masanın altına konulan kağıt.

yakinda elime ulasacak universite red mektubu olurdu galiba..

kulpu kırılmış bardak boylu boyuna hayal kırıklığı

bok olurdu. kimse bu benim eserim demiyordu.

cam olurdu. kırıldığında paramparça olup etrafa dağılır, kırıkları insanın canını acıtır.

kırılmaz telefon camı olurdu. adı her ne kadar kırılmaz olsada kırılıyor..

su; dışarıdan ne kadar müdahale edilirse edilsin zaman geçtikçe ilk şeklini almak ister ve alır her zaman. buz; ne zaman güneş gibi canını yakan bir şeyle karşılaşsa erir, hacmi küçülür. bulut; gözlerimizi kapattığımızda görebildiğimiz en uzak noktalara kadar uzanır ve bizim küçük evrenimizi boyutu ne olursa olsun doldurur.

eskiden vitrinlerde duran kristal görünümlü incecik cam bardak

kitap ayıracı olurdu. hep birşeylerin arasına sıkıştırılmış , ezilmiş ve hep yalnız .

bir insan olsaydı, ben olurdum. istisnasız.

biri bozulmuş kulaklık

iddaa makinası