sözlük yazarlarının garip takıntıları

gecenin bu saatlerinde düzenli tuvalete girer e sevmediğim arkadaşlarıma "aklıma geldin" mesajı atarım.

(bkz: sözlük yazarlarının takıntıları) (bkz: çocuklar inanın inanın çocuklar)

feminizm diyebilirsiniz ama alakası yok. başrolü, başkahramanı bağyan olmayan filmleri, dizileri izleyemiyor; kitapları okuyamıyorum. i̇zlediğim filmle, okuduğum kitapla bağ kuramıyorum.

erkek olmama rağmen dudaklarıma biraz düşkünüm soyulduğu zaman falan hemen o derileri koparıyorum

1-iki yastıkla uyumak 2-banyo yapmadan evden çıkmamak 3-odayı sürekli havalandırmak 4-her gece bir şeyler dinlerken uyuyakalmak 5-böcek gördüğüm zaman sürekli onu düşünmek (acaba uyurken üstüme çıkar mı vs gibi)

leblebi yerken aynı anda sağ ve sol tarafta eşit sayıca leblebi çiğnemek.

nedense telefonda ekranda bildirim işareti görünce kafayı yiyorum o (1) görünümü varya sanki beni delirtiyor ahfkdjf niye bilmiyorum tüm hepsini açıp siliyorum bildirimi yoksa rahat edemiyorum

yolda yürürken yahut bir yerde otururken, en solda olma takıntısı. yani sol yanımın hep boş olması takıntısı. daha çok takıntım var ama bu en garip olanı sanırım.

birine sevdalanıyorum sonra unutana kadar tek takıntım o oluyor.

gelen mesajları biriktiriyorum çok önemliyse açıyorum. diğerlerini de takmiyorum suan açılmayı ve okunması gereken 206 tane mesajim var

elimde kesici delici alet varken aklımda son durak sahneleri canlanıyor. mesela bıçak vereceğim birine. o bıçağın üzerine düştüğümü düşünüyorum. gözüme girdiğini. veya çivi. yanlışlıkla gözüme girdiğini falan düşünüyorum. makas mesela. psikolog biri el atsın acil.

odayı 7-24 havalandırırım kışın -5 de bile olsa vallahi de billahi de açarım o pencereyi

göz bandı olmadan uyuyamam...o ortamda bandım yoksa anamın tülbentini baglarım gözüme...anamda yoksa eger ellerimle gözümü kapatırım...yorulur uyursam ne ala uyuyamazsam da uyuyamam...aptal bir takıntı kendime sinir oldum suan ne var yani senn de en buyuk takıntın lüks saatler olsaymış...uyku bandı neci!

1.yutkunma sesi.deli oluyorum,çıldırıyorum boğazını yarasım geliyor yutkunarak bir şeyler içen insanları. 2.bir şey içtikten sonra hhheeeaaaahhh diye ses çıkaranlar.aptal herif köpek gibi susayana kadar taksit taksit içsene. 3.ağız şapırdatılması ve şak şak sakız çiğnemek.deli oluyorum bir insan niye bütün tükürük bezlerini kullanmayı hayat felsefesi edinir ki ya.bir de sakızı çiğnerken tüm tükürük bezlerini kullanmaktan nefes almayı unutanlar var şlank şlank çiğniyor amk sakızını sonra nefes almayı unutuyor hhıııaaaahh diye nefes alıyor boğuluyor gibi. deli oluyorum lan size hepinizi öldürmek istiyorum.

türkü dinlerken habis olan her şeyden kaçınıyorum. küfür etmiyorum, intikam gütmüyorum. yerlere tükürmüyor kırmızıda geçmiyor yaşlılara yer veriyorum. anneme babama vatana millete hayırlı bir evlat oluyorum. bunu yapmazsam eğer geçmişime saygısızlık etmiş gibi hissediyorum ve bence bu garip bir şey değil. bunu yapmamak garip.

2 senedir her haziranın birinde, teomanın haziran şarkısını dinlemek :(

birisi yanımda dizini salladığı zaman, ayağı ile ritim tuttuğunda dayanamıyorum. ya uyarıyorum ya başka bir yere oturuyorum.

entirilerin artıları 4,14,19 gibi yerde kalınca direk artılıyorum

konuşurken geçen bir kaç kelime bana bir şarkıyı hatırlatırsa o şarkıyı içimden söylemeye başlıyorum

mavi gözlü küçük kedi isimli kreş kitabını her araba/otobüs yolculuğunun başında okumazsam kaza yapacağımıza inanıyorum. kaç kere rezil oldum sayamadım, evet.

yiyecek bir şeyi dilimlerken bütün dilimler eşit olmalı. özellikle tatlı/pasta keserken ve kızartmadan evvel patatesi dilimlerken eşit olmadığında sinir oluyorum, kendimi de kesesim geliyor :(

yıkanmış olduğu halde uzun süre beklediği için deterjan kokusu giden kıyafetlerimi tekrar yıkarım.

koku takıntısı var. aşırı bir şekilde takıntılıyım buna, daha fazla anlatamicim. :(

kısa kollu tshirt giydiğimde mutlaka kollarını kıvırırım

ellerimi yıkadıktan sonra dişlerimi fırçalayacaksam muhakkak ellerimi güzelce kurular diş fırçama o şekilde dokunurum. umarım bu takıntı değildir, umarım herkes böyle yapıyordur.

önümde ki kişi hangi ayağı atiyorsa ben de o ayakla adım atarım 🍒

tirnaklarim kisa ise yiyorum,uzun ise yemiyorum.

kirli bir şeye dokunmadan önce ellerimi yıkıyorum.

çamaşır asarken mutlaka boy sırasına göre olmalı üzerine astigim mandallar aynı renkte olmalı eğer renkler bitmişse ya bi ton açığı veya koyusu ya da en son asilan mandalin tonuna uygun veyahut kıyafetle uygun bir renk olmalı. eğer hicbir renk uymuyorsa mandal beyaz olmalı. aslinda hiç uğrasmasam 10 dakikada bitecek çamaşır asma serüvenim her zaman yarim saat sürer

eğer bir sırada bekliyorsam aklımdan sürekli yirmiden geriye doğru sayarım eğer bir umumi tuvalete birden çok giriyorsam her seferinde aynı kabini kullanırım banka veya postane gibi yerlerde bekliyorsam her bip sesinde kaç kişi kaldığını tekrar hesaplarım ucu kapalı terliği asla giymem oyuncak bebeğin bulunduğu odada asla uyumam

televizyonun ses seviyesi 5 ve 5'in katlarında olmak zorundadır değilse bile ben katlarından birine getirir öyle bırakırım

evin kapısını kilitledikten sonra 3-4 kere kilidi çevirerek kontrol ediyorum. yatmadan önce odanın tavanına falan böcek var mı diye bakıyorum. bunlar aklıma ilk gelenler. bu takıntılar öyle enteresan ki; eğer abartırsan bu 3-4 sefer sana oluyor 20 sefer. paranoyaya bağlıyorsun. sınırı iyi belirlemek gerek.

bulaşık makinesi boşaltırken asla önce üsttekileri çıkartmam önce tabaklar.

ben belli mekanlara çok önem veririm. onlara farklı anlamlar yüklerim. 74 gün önce arkadaşımla son sigaramızı içip bırakmaya yemin ettiğimiz yer var. eyüp sahil kenarında bir bank. ne zaman görsem onu hatırlarım. istanbul üniversitesi beyazıt kampüsünde bir ağaç var. o ağaca yaslanıp üniversite sınavına girmeye karar vermiştim. kazanmak istediğim bölümü de kağıda yazıp ağacın kovuğuna koymuştum. tabii bir daha oraya gidemeyeceğim. böyle yapınca kendimi daha iyi hissediyorum. dünya benim gittiğim yerlerden ibaretmiş gibi hissediyorum. gittiğim her yerde geçmişimden bir parça var.

silgimin iki tarafını asla kullanmam, sadece açtığım tarafı kullanırım.hocalar kullanınca da çıldırırım kendi içimde..

(#2270511) su içmeden önce bardağın içine üflerim.

denize gireceğim sırada -tanıdık, tanımadık fark etmez- yanımda biri varsa önce ufuk çizgisini clint eastwood edasıyla şöyle bir güzel süzerim, sonra da yanımdaki kişiye "ıslanır mıyım acaba?" diye sorarım. o an zuhur eden o "wtf!?" bakışını seviyorum..

ben mesajları silmem genelde tutarım. bir kişi kalbimi kırdığında ya da beni deli sinirlendirirse anında tüm mesajlarını silerim. biraz önce sevdiğim bir arkadaşımla tartıştık ve uzun süre konuşmama kararı aldık ve yaklaşık 15 bin mesajını sildim. saçma ama takıntı

Tırnaklarımı ellerimle koparıyorum. Bırakmayı çok denedim ama azcık uzadıklarında aşırı rahatsız oluyorum. Umarım bir gün uzatmayı başarabilirim

Bir şeye bakarken başka yerden dikkatimi dağıtan her şey; sallanan ayak, tesbih sesi, bozuk para sesi, şapırdatma falan demiyorum bile...

Takıntılar zaten garip alışkanlıklara denmiyor mu ya? Neyse. Temizlik takıntılıyım ben her yeri domestos ile siliyorum ve kimseye de elletmiyorum eşyalarımı.

Efm dediğim zaman karşıdaki de efm kelimesini kullanırsa sonsuza dek efm diyerek konuşabilirim.

Şarj kablolarını yuvarlak şekilde sarıyorum, nerde bir sarj görsem kabloyu sarar kenara koyarım :I

alarmımı daima çift ve küsüratlı sayılara kurarım. 09.00 'da asla uyanamam mesela ya 08.58 ya da 09.02 olması lazım.

Bir işe başlayacağımda saatin tam olması. Mesela saat 08:33 ise artık 09:00’da başlamam gerek :(

bi film-dizi izlerken, kitap okurken birkaç istisna haricinde ana karakterleri asla favorim yapamıyorum. kıyıda köşede kalmış, yıldızı parlamayan karakterler.. siz ben benim favorimsiniz.

Işığı kapalı bir odanın kapısını kapatacaksam önce sonuna kadar açıp paranormal şey kontrolü yapıp sonra kapatmak bu bence yeterince gereksiz ve garip bir takıntı.

saatin birbirini takip eden sayılardan (01:23, 12:34, 23:45) olduğu anları nedensizce seviyorum. bu bir takıntı mıdır bilmem ama burada kalsın fkdldkdl

Ne kadar takıntı bilmiyorum ama ekmeğin her zaman dışını yerim abi. Hamurunu da yerim yesem ama takıntı heralde yemiyorum..