ara sıra bazı fikirlerine bakış açısını merak ettiğim için göz attığım şahıs. değişik yaklaşımları var.
ve şunu söylemeden edemeyeceğim; felsefi anlamda bu adamı bir merci, bir eşik, bir otorite görmekle; tarihi anlamda kadir mısıroğlu'na hürmet etmek arasında pek bir fark yok. zira ikisi de işini yapmıyor. biri tarihçi, diğeri felsefeci olduğunu iddia ediyor. gel gelelim ikisi de sadece ve sadece edebiyatçı :d fazlası değiller.
(bkz: mukayeseli tarih)
"abartmıyor musun louis?" diyenler olabilir. hayır efendim hiç abartmıyorum. her şair sıfatlının şiir yazmadığı gibi;
(#4197165) her mistik laflar ederek canı istediğinde kafa karıştıran, canı istediğinde de önceden belirlediği cevapları servis edene filozof denmiyor. bir defa filozof dediğimiz sadece kendi sorularını cevaplamaz, sorulardan kaçmaz, soruların üstüne üstüne koşar.
toplum istismarına tahammülüm yok. hayır aq toplumu, sende gram sorgulama yetisi olmadığı için kendisini bir tık bile olsa sorgulayıcı gösteren herkesi derin düşünceli birisi sanıyorsun.
aslan bacanak'ta bir replik vardı; "önüne gelen kereste minibüs alıyor." aynı isyandayım.
velhasıl; mandıra filozofuna hürmetim daha fazla. böylelerini edebiyatçıdan ziyade filozof olarak ele alırken niçe'ye haksızlık etmiyor musunuz? harbiden ayıp lan.