hoşlanmak ile sevmek arasındaki fark

hoşlanmak, birisinin ya da bir şeyin kokusunu, sesini, gülüşünü yani güzel olan seylerine ilgi duymak gibi yanı ondaki güzelliği görmek gibi.. sevmek ise o ilgi duyduğun nesle, insan yada farklı bir şeyin başına birsey gelmesinden korkmak, onu herşeyden sakınmak, ona değer vermek, sahip çıkmak gibi.. bir nevi bu benim demek yani.. aslında buda tarafından güzel bir dille cevaplanmış bu sorunun cevabı: “eğer bir çiçekten hoşlanırsanız, onu kökünden/dalından koparırsınız. eğer bir çiçeği severseniz, onu her gün/düzenli olarak sularsınız.”

birinde hoşlanıyorsun birinde seviyorsun

hoşlanmak gerçektir, sevmek ise hoşlanan kişinin kendini kandırmasıdır. bence.

sevmenin sebebi hâlâ aranırken,hoşlanırken hep bir sebep vardır ve ortadadır,aranmaz.

hoşlanmak; murat boz/janti, sevmek ise güllü/nereden sevdim...

bir buçuk yıldır hayatta en çok sevdiğim insan ve bir buçuk yıldır hayatta en çok nefret ettiği insanım üstelik hiçbir şey yapmamış olmama rağmen ya ben sana ne yaptım orospu çocuğu sevsene beni

hoşlanmak dizi izlemektir; sevmek yılda 3 bölüm için sherlock holmes'ü beklemektir (bkz: kardeş payı)

bir insan herkesten hoşlanabilir, ama asla herkesi sevemez.

O kadar uzun yazmışsınız bakın sayın buda nasıl özetlemiş: hoşlanmak ile sevmek arasındaki fark -instagram

o kişiyle içiyosan hoşlantıdır , ona içiyosan seviyosundur aga durum vahim

sevdiğin zaman özlersin. çok özlersin. daha parfümünün markasını bilmiyorsundur ama teni ile parfümün, deterjan kokusunun harmanlanmış kokusunu genizlerinde hissetmeyi özlersin. bir kez olsun sarılmamışsındır ama içinde hissetmeyi özlersin. sırf öylesine birinin sesi onunkine benziyor diye saatlerce dinlersin, gözlerin dolar. kendinden önce, her şeyden önce onun için dua edersin. birlikte olmaktan önce mutlu olmasını istersin. belki de suan yanındaki ile mutlu ise onunla devam etmesini dilersin. kendinden önce onu düşünürsün. hoşlanmakta ise sadece onu istersin sadece yanında olması yeterlidir senin için. kendi mutluluğun için istersin onu.

sevdiğin zaman en küçük hareketi unutmazsın hafızana kazınır her bir an

adını net hatırlamıyorum ama bir şair şöyle bir örnek vermişti "bir çiçeği beğenip ondan hoşlanırsan onu dalından koparırsın ama seversen her gün büyümesi için onu sularsın' bizi sular gibi kandırıp kopardılar be...

buda şöyle der; "eğer bir çicekten hoşlanırsanız, onu kökünden /dalından koparırsınız. eğer bir çiçeği severseniz,onu hergün düzenli sularsınız."

hoşlanınca arada bir kalbinizin attigini hissediyosunuz sevince kalbiniz kaburgayı zorluyor baya

eğer o kişinin suratına bakınca suratınız da aptal bi gülümseme oluyorsa seviyorsunuzdur

şuan yaptığım gibi hoşlanma kısmını yazdıktan sonra sevmeyi anlatamamak , ne kadar uzun yazsamda tamamlanmış gibi hissedememem

arada bir aklınıza geliyorsa hoşlanıyorsunuzdur, aklınızdan çıkmıyorsa seviyorsunuzdur.

şayet seviyorsan rüyana girer. eğer girmiyorsa zaten hoşlantıdır kendimizi kandırmayalim arkadaşlar

hoşlanmak dış görünüş üzerinden gerçekleşir.sevmek ise ruhun güzelliğini görmekle kabul bulur.gönül gözü dedikleri de bu devrede ortaya çıkar.hoşlanmak bencildir kendini merkeze koyarsın, sevmek de ise esas olay iki ayrı beden de tek bir ruh olabilmektir.başka bir örnek ise hoşlanmak kısa sürelidir ya da kötü bir yanını görene kadardır.sevdiğin insanda kötü özellik bulamazsın ve sevmek oldukça yavaş ilerleyen ve uzun süre de gerçekleşen bir duygudur.

sadece yakışıklılığı veya güzelliğine vurulduysanız ve bu yüzden sevdiğinizi düşünüyorsanız hiç hayallere kapılmayın tanıdıkça soğursunuz muhtemelen. i̇nsanlara fotoğraflarını gösterip "ya sence iyi mi?" diye onaylatma ihtiyacı duyuyorsanız kalbinizi bi yoklayın derim. ama başkalarının beğenip beğenmemesi umrunuzda olmadan en salak hallerini bile seviyorsanız, uzaktan izlemeye hayransanız, yanında susup sadece gözlerine bakmak bile size yetiyorsa, onu izlerken istemsizce yüzünüzde tebessüm oluşuyorsa, nasıl yürüdüğünden tutun da en sevdiği renge kadar her şeyi merak ediyorsanız bence seviyorsunuzdur.

hoşlanmak daha yüzeyseldir sevmek ise i kişiyi tanıdıkça olur

hoşlandığın kişiyi arkadaşlarınla tanıştırırsın; sevdiğini ailenle.

başkasında görsen iğreneceğin hareketler onda tatlı duruyosa sen sevmişsindir aga

hoşlantı çok genel geçer bir şeydir. olmasa da olur diye düşünülür. aşık olmak en tutkulu şekilde ilgi duymaktır. ama gerçekçilik işin içine girdi mi uçar gider. sevmek ise en doğru en yalın duygudur. karşıyı her hali ile seversiniz. en güzeli sevmektir tabii

abi senden hoşlanıyorum demek daha basittir.seni seviyorum demek yürek ister.ama günümüz de bu ikisi arasında ki farkı bilemeyen kişiler aynı anda birden fazla kişiye seni seviyorum diyebiliyor,biz de yazdığımızla kalıyoruz.

fark mark yok bam bam bam

hoşlandığın şeyi çamur gibi şekillendirme ihtiyacı elbette sevdiğin zaman sana sanat eseri gibi görünende olmuyor *

hoşlanma tek taraflı olur. hoşlananın adımıyla karşılık bulan diğer tarafın hoşlanması sevgiyi oluşturur. karşılık beklemeden sevgi aşktır. işin en acısı da budur.

hoşlandığın kişinin seninle olmasını istersin, sevdiğin kişinin ise mutlu olmasını

hoşlanmak olasılık , sevmek olmalı . hoşlandığın kişiyle olmasa da savaşmazsın kendini yormazsın sonuçta insanız . sevdiğin kişiyle olması için yapabileceklerinin sınırı yoktur , savaşırsın insan olduğunu unutur tüm vaktini ona yatırırsın .

hoşlandığınızda bırakabilirsiniz ama sevdiğinizde asla

hoşlanınca konuşabiliyorsunuz,sevince boğazınız kitleniyor nefes almakta güçlük çekiyorsunuz,tansiyonunuz yükseliyor,beyine kan gitmiyor,kıpkırmızı oluyorsunuz. bunu geçen sene yaşadım sınıftan çıkarken o da sınıfa giriyordu aynı anda ikimizde adımlarımızı geri çekip gözlerimizin içine baktık,pardon bile diyemedim.dilimi yutmuştum sanki ,sonrası terketti işte

mesela bi kiz var seviyorum ama uzun suredir sevgilisi var baska bi kiz var konusmaya basladigim ondan hoslaniyorum

hoşlanmak kıvılcımsa, sevmek alev almaktır. olaylar sırasıyla gelişir. ps: söndürün beni.

hoşlandığın kişiden vazgeçebilirsin ya da bir hareketinden dolayı bile soğuyabilirsin ama sevdiğin kişiyi her şeyiyle kabullenir asla sevmekten vazgeçmezsin.

nedense aklıma bu geldi i̇smail abi : bütün kadınlar nedir ? mecnun : i̇nsan. i̇smail abi : çiçektir.çiçekler ne ister? mecnun : nemiş ? i̇smail abi : su ister mecnun : su mu ister ? su mu alayım leyla`ya ? 19 luk damacanayla su mu götürsem ?

hoslandiginiz insanı gündüz seversiniz ama sevdiginiz insanı hem gece hem gündüz seversiniz

hoşlanmak bir kişinin sizde bıraktığı ilk intibadır. sevmek farklı bir şey.özlüyosan seviyosundur.

biraz sevmek diye bir şey yoktur ; ya öleceksin aşkından ya da vazgeçecek .. -suskunlar

hoşlanınca geçer sevince en fazla alışkanlığa dönüşür . elbet bir gün biter :)

üstad'a sormuşlar aşk ve sevda arasındaki fark nedir diye. üstad cevaplamış; aşk hevesin bitene, sevda nefesin yetene kadar.

sevmek uyuşturucu gibi bişey bence. zarar verdiğini bile bile bırakamıyosun. bağımlısın ona. yıpratıyor. ya da belki aşktır bu

hoşlanınca en ufak hareketinde soğursun vazgeçersin. ya sevince öyle mi isterse her gün acı cektirsin sen ondan gelen acıyı bile seversin sürekli onu affetmek icin bahaneler ararsın

bilmiyorum ki direk sevdim ben

sevmek korkulu rüya yanlızlık büyük acı

sevdiğin kişinin ismini duyunca için titrer. karşında görünce nefesin kesilir. hoşlandığın kişi içinse anca sana karşı bir şey yapınca hafif bir kıpırtı gelir o kadar başka bir şey beklemeyin.

bizde hoşlanmak falan yok gerekirse çok severiz

hoşlanmak onu görünce heyecanlanmaktır , sevmek onu göremeyince heyecanlanmaktır.

biribirinden alakasız duygulardır ama samimi olarak açıklayabileni yoktur