can acıtan şeyler

gerek dünya, gerek türk edebiyatında mükemmel binlerce eser varken nerde sikim sonik, boktan kitap varsa satış rekorları kırması.

ömrünü adadigin insanın seni bir anda siktir etmesi.

seni cevapsız bırakan kişiyi neden affettiğini birilerine anlatmaya çalışmak. oysa ne derdi leon abimiz "intikam iyi bir şey değil mathilda, inan. unutmak daha iyi" (bkz: leon). ve unutabilmek için de affetmek gerek.

kanal tedavisi

dün değişik bir rüya gördüm. öyle ki; kötü bir olay olunca gün ü yeniden başlatıp farklı şeyler yapabiliyordum. uyandığımdan bu yana kırgınlık var. oradayken daha rahattım ben.

fiziksel mi ruhsal mı?

bu akşam eski sevgilimi gördüm yeni sevgilisiyle bi kafede. karşı masamda oturdular. yüzleri gülüyordu, o halde mutludur dedim sigaramı yakıp kalktım. mutlulukları canımı acıttı. belki de birlikte geçirdiğimiz 4 sene acıttı canımı. bir hiç uğruna geçen yıllar.

ayak serçe parmağınızı hiç sehpaya çarpmamış gibi yazmışsınız

zor çok zor. dag gibi adamlar sevmek çok zor. neden mi sarılırsın eline kan gelir. noldu dersin birşey yok der. israr edersin söylemez. artık kurşun yarasını kesikten ayirdederbilirsin... kendi canın yoktur. onun canı acır senin ki kül olur....

sevgilimin olmaması :((((

ayağa batan lego? serçe parmağı olur olmadık yerlere çarpmak? kağıt kesiği? kaşınan yeri bulamayıp orası dışında her yeri kaşımak? arkadaşlar bunları yaşamamış gibi davranmayın. duygusal olmaya gerek yok gece gece.

bomboş hissetmek hatta hissizleşmek

şu an denize gidip iki kafa dağıtacak birisinin olmaması

sınav. abartmayın diyenler olabilir fakat bir buçuk senedir neyse canla başla çalıştım. hukuka kesin giderim gözüyle bakıyordum. son denemelerim gayet iyiydi. ama bu sınav gerçekten canımı acıttı. özellikle edebiyat için verdiğim emeklere çok acıdım. ben her gece edebiyat yetişir mi diye uykularımı kaçırırken adamlar en basitini sordu. emek vermemiş olsam gram umrumda olmaz ama cidden canım acıyor.

aldatılmak

25 gün sonra ilk defa bugün konuştuk. O aradı çok özledim ama gelemiyorum dedi. İlk başta zor tuttum kendimi ağlamamak için ama durduramadım kendimi sonrasında. Neden dedim neden? Bizi yarım bırakan sensin kalbimi yaralayan sensin şimdi nasıl arıyorsun? Bilmiyorum diyor ne sensiz oluyor ne de senle. Tüm sorun ben de diyor. Çok seviyorum sözlük bir nebze kin güdemiyorum biraz olsun gurur yapamıyorum. Hâlâ salak gibi gelsin istiyorum. Herkeste onu arayacağım diye çok korkuyorum. Yeni bir ilişki yaşamaktan çok korkuyorum. Giderken kalbimde kocaman bir yara bıraktı geçmeyecek diye çok korkuyorum.

bir zamanlar belki arar da sesini duyarım diyerek telefon numarasını değiştirememek

(bkz: Küçük ayak parmağını kapı köşesine çarpmak) Az biraz aceleci ve sakar birisi olduğum için sıklıkla yaşadığım durum.Acayip acıyor ve sızlıyor. Üff aklıma gelince bile canım acıdı resmen.

gerçekler maalesef ki

Babası ile iyi anlaşan kızları gördükçe kalbim sıkışır hala

30'a yavaş yavaş yaklaşırken fark ettim ki aşk çocuksu, olgunlaşmaya başladıkça imkansızlaşan hatta bir kere yaşanan bir şeymiş. İnsanlar zamanla kirlenirken koşulsuz ve şuursuz sevmeye korkarmış. Bu duygunun en saf hali kirli vücutlarda bulunamazmış.

En mutlu günlerimi zehir eden canım ailem teşekkür ederim size, en çok sana anne sana çok teşekkür ederim. Buraya yazdım yaptıklarınızı unuttukça gelir bu yazıyı okurum :))

kilo aldığının farkında olmak.