konuşanlar

ilkokulda öğretmen bir yere kadar gittiği, gelemediği ya da sınıfta bulunmadığı durumlarda sınıf başkanın kara tahtada tuttuğu liste.

sınıf içerisinde huzur ve dirlik ortamını sağlamak için demokrasiyle başa getirilen başkanın konuşan kişilerin isimlerini almak kaydıyla sükuneti sağlaması

sonrasında sınıftan yükselen kağıt yırtma sesleri ve kurşun kalem hareketleri 😄

ilkokulda oldukça gereksiz gördüğüm, tahtaya yazılan ve öğretmenin tehdit aracı olan liste. başganlık dönemimde hiç tutmadım; zaten demokratik yolla seçilmemiştim, sınıf öğretmeninin desteğiyle (beni seçen o sonuçta) döverdim konuşanı. kilomla dalga geçen çubukları dövmek güzeldi. --- ulan o serçe parmağım gibi olan veletler beni kızdırmaya çalışırdı, niye böyle bişe yapıyolardı hiçbir fikrim yok. kaçacağını mı sanıyon amk, yakaladığım ilk yerde tekme tokat giricem işte, neyin kafasını yaşıyodun sen? daha doğrusu siz... neyin kafasını yaşıyodunuz siz? --- işin daha siktir boktan yanı, benden şişman çocuklar da benimle dalga geçerdi. amq gorili git bi aynaya bak amk, benim iki mislim olan velet gelmiş şişko diyo (eli çenesinde düşünceli emojsi) *** lisede hiç tutulmadı zaten bu liste. başgan seçilmişti ama görevi sınıf defterini müdür yardımcısına götürmekti o kadar... bazen onu da yapmazlardı.

yaklaşık 2 ay önce youtube'da yayınlanmaya başlayan ama biraz daha önce başlayan bir stand-up programı. ProgramHasan Can Kaya tarafından sunuluyor. Içeriğine gelirsek çok fazla interaktiflik var. Çünkü genelde sunucunun malzemesi orada bulunan az sayıda seyircinin yaşantıları ya da deneyimleri hakkında. İnsanlardan en fazla tepkiyi alan konuşanlar tahtasında bir çarpı alıyor. Şuan 9.bölümü yayınlandı. Her bölümde özel bir konuk var. Geçmiş konuklardan bazıları Aylin Kontente, Anıl Piyancı, Özge Borak, Halil Sezai ve bir kaç kişi daha. Normalden bir tık daha farklı bir format ve açıkçası seyircilerin bazılarına ayar oluyorum ama farklı format olması izletiyor bence. Bir de pandemiden dolayı son 2-3 bölümü daha az kişiyle gerçekleşiyor bu yüzden eski ortamı da aramıyorum değil. Şuradan youtube linkine gidebilirsiniz: https://www.youtube.com/c/Konuşanlar

Hasan can kaya gerçekten çok kaliteli mizah yapıyor. İlk bölümlerinde seyirciler de çok iyiydi. Fakat son bir kaç bölümdür samiyetsiz insanlar katılıyor o da seviyeyi bir tık düşürüyor. Yine de izlemesi son derece keyifli bir stand up programı.

şu sıralar yutupta güldüğüm youtube kanallarından biri. izleyiciler arasında goygoy şeklinde geçen talk show. linki şurda canı sıkılan için tavsiye edilir.

Harika ötesi bir youtube kanalı. İnteraktif bir program olduğu için sıkıcı veya yayınlanamayacak yerleri kesiyorlar bu da bazı bölümlerde bence biraz amatörce kalmış ama yine de efsane, müthiiiişş, fevkalede.

sanırım en sevdiğim iki üç youtube kanalından biridir. formatın farklılığı, seyirci kitlesi ve hasan can'ın sivri zekası ile inanılmaz beğendiğim komik bir iş. sanırım tek sevmediğim bölümü selin şekerci'nin konuk olduğuydu, oradaki iğrenç ve yalan hikayeler anlatan lavuk yüzünden az daha youtube hesabımı siliyordum. o kadar berbat bölümdü. dün akşam da yeni bölüm gelmiş, henüz izleyemedim. güzeldir umarım.

çok güzel program eğlenerek izliyorum hatta şöyle söyleyeyim youtebede düzenli olarak takip ettiğim ikinci format ama şunu söylemek gerekiyor ki bir noktadan sonra sanki sunucunun diyeceği şeyler tahmin edilebilir hale geliyor çünkü belli durumlar için çoğu zaman aynı şeyi kullanıyor. Örneğin " mühendistim, aşçı oldum" bu tarz bir cümleye diyeceği şey " hayatımda hiç bu kadar saçma sapan bir istediğini yapamama hikayesi duymadım" oluyor. Onun dışında introsunu sevmeyen hatta nefret eden tek ben miyim ya asfdaf o dans sahneleri falan acayip saçma geliyor.

instagram hesaplarına kadar düştü, kitlesi genişledi ve açıkçası kasıntı bir kitle de gümbür gümbür geliyor. Umarım program hala aynı kalır, zira son 2 bölümdür eski tadı kalmadı.

Hasan can Kaya’nın sunduğu komedi programı. Henüz yeni izlemeye başladım ama okuduğum yorumlarda yeniye geldikçe eski eğlencesini kaybettiğini okumak beni biraz üzdü :( 8. Bölümdeki Fatih belki bir yerlerde denk gelir okursun lütfen birlikte Kırşehir’e gidip karşıdan karşıya geçen inek izleyelim .d

Daha önce birkaç​ kez duyduğum ama izlemeye dün başladığım program. Başka insanların hayatlarından kesitler dinlemek güzel ve bol bol gülüyorum herkese izlemeyi tavsiye ederim (bkz: ne hayatlar var be)

müptelası olduğum programdır.. bazen çok fazla bel altı espriler içerse de fazlasıyla güldüren doğal bir akışı var. Gülmeye ihtiyacı olan insanlar izlesin diyebilirim..

Onuncu bölüme, hadi bilemedim on üçüncü bölüm, kadar gercekten kahkahalarla güldüğüm programdı. Kendi adıma konuşursam, sunucusunu bilmediğim için yeni bir yüz, format da yine aynı şekilde yeni bir formattı. Bu yüzden ilgimi çekti. Sonrasında ise hem program hem sunucu klasik ve tekdüze gelmeye başladı. Şakalar, komiklikler sik sok, bok püsür üzerinden yürümeye başladığı için itici geldi. (bkz: sanki bana yılların program eleştirmeni)

Sayın yazar @karakekik'in dediği gibi ilk bölümler çok güzel ve kaliteliydi ama sonradan hep tekdüze olmaya başladı, güzel bir format tabi ona sözüm yok.

Uzun süredir bi şeyi izlerken hiç bu kadar gülmemiştim... her bölümünü heyecanla beklediğim bana haftalık enerji depolayan harika program

tüm konuşanların bi’ musa etmediği program. ilerledikçe aynılaştı, hafiften sıkmaya başladı ama hasancan çok sempatik izletiyor yine, hiç olmazsa alışkanlıktan.

arkadaşlar ben yanlışlıkla ünlü oldum hepsi konuşanlar sayesinde hahshshshjs hahshahdhs

“Hanımefendi uzay apayrı bir dünya.”

Program harika harikaaa bayılarak izliyorumm. Hasan can<33 lakin arada düşünmüyo değilim nasıl her programda 1-2 aldatan çıkabiliyo ve gururla söyleyebiliyolar diye.

İlkokuldan lise başlangıcına kadar olan dönemde öğretmen yokken başkan kişisinin ya da yaverin konuşanları yazdığı kutu. Hoşlanılan kişi ne kadar konuşursa konuşsun yazmamak ise altın bir kuraldi.millet derdi ki xxx konuşuyor onu da yaz. Ama yazamazdın ya da yazar sonra silerdin:/

13.bölüm kayınpederine aşık Musa (bkz: hanımefendi uzay apayrı bir dünya )

hayvan gibi gülüyorum ya çok acayip gülüyorum. yani gülüyorum gülüyorum artık gülmez diyorlar yine gülüyorum önümü alamıyoruz. öyle fena gülüyorum.

ya of niye patladı bu adam bu kadar ya. pahalılaşcak şimdi, zaten zar zor gidiyoduk üffffffff.

ben bunun organizasyonunda çalışırken dinlemiyodum ne boş yapıyo aq diye , geçen yemek yerken denk geldi iyiymiş lan dedim 2 bölüm gömdüm bakalım

Düzenli izledikten sonra pek sarmıyor. Mesut Süre gibi.

Ne kadar karaktersiz varsa burda; eşini, sevgilisini aldatan, en yakın arkadaşının sevdiği çocuğu ayartan, aldatmak için şehir dışına çıkıp bunları gururla anlatan... Musa sen çok masum kaldın aralarında Musa

son bölüm faciaydı. kel hamza biraz çekilir kıldı programı.

ilk başından beri izliyordum ama popüler olmasın diye kimseye bahsetmedim sanırım popüler oluyor artık. uzun zamandan sonra beni güldüren kahkaha attıran kişidir hasan can kaya. yaptığı interaktif şov ile güzel iş yapıyor. insanların içinden çıkan şeylerle kollektif bir muhabbet sunması da işi doğallaştırıyor.

boku çıktı hayırlı olsun.

Üç dakikalık bir videosunu izledim. Mimik oynamadı.

övülmeye başlandığı gibi şimdi de linçlenmeye başlanmış. Düşündüğümden daha çabuk başladılar gömmeye. Neyse biraz daha konuşulurlar sonra silinip giderler.

Arka arkaya 3-4 bölüm izledikten bir süre sonra bölümleri hızlandırdığımı hatta bazı yerleri atladığımı fark ettikten sonra benim için bitmiştir.

keyifli program. 18. bölümü en eğlendiğim bölüm oldu. ayrıca; (#4024388)

abartıldığını düşünüyorum, bu kadar bel altı şakalar olduğunu bilmiyorken annemlerin yanında açtım annem bir daha açma bunu dedi jfjfjd neyse konuşun 1 ay sonra herkes unutur, konuşulmaz. hep böyle oldu böyle şeyler. evet yer yer güldürüyor falan da abartılacak kadar mı, sanmam.

baya popüler oldu konuşuldu vs.. yarın akşam izleyeceğim. bakalım nasılmış.

vasat olduguna inandigim program, seyircilerden orjinal hikayeleri olanlar var, yalan degil. onune gelen herkese bebis diyen samimiyetsiz bir lowlife tarafindan sunulan (!) bir program. izleyin fikriniz olsun derim.

sözlüğün elit insanları tarafından tabii ki avamlıkla, basitlikle suçlanan ve onların engin, ucu bucağı görünmeyen sense of humour'larına uymayan bir programdır. pompacı demiş ona gülmüşler bu mu komikmiş. buna cevabım şudur. hatta ve hatta, hani yazılıyor ya şu şekilde, --- spoiler --- cem yılmaz: (seyirciye bakar) seyirci: ahahahahahahaha --- spoiler --- evet ulan buna da gülüyoruz. niçin biliyor musunuz? çünkü bu cımbızlayıp da çektiğiniz anların o program, gösteri içerisinde bir contexti var. yeri gelir bir bakışla yarılarak gülersiniz, yeri gelir pompacıya kahkaha atarsınız, yeri gelir kumburgaz'a, karıncaya, maviye, tırpana, çekice gülersiniz. çünkü siz elit monsieurlerin ve elit madameların kafasının ısrarla almadığı bir olay var: build up. nedir build up? şimdi sen stand-up'çısın, bir gösteri hazırlıyorsun diyelim. yapacağın şakaların bina edilmesi, kurulması gerekir. bir şakanın build up'ı gösterinin başında da yapılmış olabilir, hemen öncesinde de. ve şaka yapıldığı an siz aslında tüm o build up'a gülersiniz aslında. peki kimi geri zekalılar n'apar? o gösteriden bir yeri koparır alır ve der ki "siz buna mı gülüyorsunuz?" ben size Ricky Gervais'in pedofili şakalarını (çabuk her şeyin mizahı yapılmazcılar gelmeden) buraya Türkçeleştirip yazsam adamı gider şikayet edersiniz. Fakat bu şakaların bir öncesi var, bağlamı var, anlatılanlar, dikkat çekilen noktalar var, emek var ulan emek. siz gidip o şakanın 10 saniyelik kısmını alıp "buna mı gülüyorsunuz siz?" deseniz ne olur? çok saçma olur. yapmayın. illaki her popüler şeye bok atmak zorunda değilsiniz. sizin fikirleriniz de önemsiz mizah anlayışınız da çok bi kimse tarafından umursanmıyor. bir şeye gülmemek sizi ağırbaşlı ve zeki de yapmıyor. gülenlere hakaret etmek sizi üstün göstermiyor. gösteriyi bitirmeden kapatmak "üfff helal sana be" dedirtmiyor. he bu arada, programı dümdüz, normal olarak beğenmemiş insanlara hiçbir şey demedim fark edildiyse. inşallah edilmiştir yani. neticede özet olarak, salın lan insanları Allah'ın manyakları.

Kuzenim açtı ahaha çok komik gel izle diye zorla izliyorum falan, 10 dk geçti 15 dk geçti ben hala gülünecek bir şey arıyorum falan, dedim ne zaman komik şeyler olacak bunlar sürekli konuşuyor dedim. (bkz: ben bir malım beni alın)

kennji yüzünden başladım, bırakamıyorum. kahkaham yüzünden birazdan komşular yukarı çıkacak.

Iki bölümden sonrası sarmadı.

19-20. bölümden sonra insanların kendini öne çıkarma çabaları ile doldu. daha da izlenmez

arkadaş tavsiyesi üzerine değerlendirdiğim ve iyi ki beklentili bir şekilde izlememişim dediğim program. referanslı 3-5 bölüm izledim, hüküm vermeye yetti. bir kere konsept hilesi var. konuşanların ismini tahtaya yazmak, reaksiyon alanlara çarpı atmak, hasan can'ın liseli kostümü, troll sınıf başkanı imajı, ortamın boş ders havası vs. subliminal üzerinden sempati kazanma uğraşı bende ters etki yaratıp antipati kazandırdı. . ortada mizah namına kayda değer bir üretim göremedim. yapılmak istenen şey eğlenceli bir boş muhabbet. buna tamam. fakat atladıkları kısım şu; boş muhabbet yapılmaya çalışılmaz, yapılır. çabalamayla yapmaya çalışmak her şeyi daha da batırır. çabasını takdir etmekle birlikte bu kadarının göz/kulak tırmaladığını söylemem gerekiyor. . bir anda gündeme geldiği için olsa gerek, ben hasan can'ın çok net şeyler yaptığını sanıyordum. öyle bir ön yargım vardı. hani daha zıpır, daha alfa, daha piç.. ama yok. oğuzhan uğur bile daha şam şeytanı bundan. hasan can'ın bu programa kişisel olarak kattığı kendine özgü bir imzası yok. yetisiz bir insan değil belli ki. ama bu program özelinde ben kendisinden bir pırıltı göremedim. sahneye çıkıp seyirciyi yoklamayı ali sunal da yapıyor mesela güldür güldür'de skeç aralarında. hasan can buna ek olarak biraz daha sarsıp malzeme saçmak istediği seyircileri seçiyor, sahneye çıkartıyor. sonrası full; hard soru + (programın yakıtı olan) atıf mizahı + algı yönetimi. ee bu kadar mı yani? . seyircileri de bir tuhaf. hasan can adama ne iş yapıyorsun diye soruyor, adam "pompacıyım" diyor, seyirci yarıla yarıla gülmeye başlıyorlar.. (bkz: neden olum) fakat farklı tiplere tanıklık etmek için elverişli bir durum olduğundan bu durum hoşuma gitti. programın bendeki tek artısı bu oldu. dış görünüşün kimi zaman devasa bir aldatmaca olduğunu yinelemiş olduk emsal olarak. bundan sonra izler miyim? belki kafama eserse. (o da gülmek için değil, öylesine vakit geçsin diye.) not: 13. bölümdeki damat musa.. adamsın kardeşim. çok güzel, çok temiz bir karakterin var. hiç bozma kendini. bol bol çocuk yap, vatan millete hayırlı olsun hepsi. yürüye dur kayserili elon musk. -canan'a laf sokmana bayıldım aq.- ve selin şekerci.. abla sen çok başka mevzusun be. neden aldın o ceketi? - (#4025301)

İlk ve son bölümlerinin izlemeye değer olduğunu düşünmüyorum. Favori bölüm Musa musk bölümleri x2 hızda izlemenizi öneririm

buradaki eleştirilere katılmadığım stand-up programı. hele ki oğuzhan uğur’la karşılaştırılmasını hasan can’a hakaret sayarım. oğuzhan’ın tek bir programına dayanabilmiş biri değilim, korkunç bir mizah. başka mevzu yani. program hakkında konuşacak olursak da ben henüz 8 bölüm falan izledim. espriler genellikle ilişkiler ve cinsellik üzerinden dönüyor. fakat önemli olan nokta şu ki her toplumun kendine özgü bir mizah yapısı var. mesela amerikan mizahı daha çeşitlidir, george carlin din veya politika temelli bir mizah anlayışına sahipken, chris rock daha çok kadın-erkek ilişkileri ya da amerikan halkı üzerinden espriler yapıyor. ingiliz stand-upçılardan en bilindiği daniel sloss da ofansif mizahta çok iyi bana göre. adam tatlı tatlı mimiklerle ortaya çok iyi bir tespit koyup bir de üstüne güldürüyor. plot twist konusunda en başarılısı. ben aşığım bu adama. neyse konumuz bu değil. velhasıl mizahın da türlü türlü çeşitleri var kendi içinde. kimi hardcore ofansif sever bu roast humor dedikleri. kimi daha nahif güldürü sever. kimi komple cinsellik muhabbetine bayılır. bazıları story-teller ayarında mizah sever. türkiye mizahı cinsellik temelli ve insanlar buna gerçekten bayılıyor. ister kabul edin ister etmeyin. george carlin’e gülmeyen türkiyeli ali wong ablamıza katıla katıla gülebilir çünkü cinsellik bizde tabu olduğu için yalnızca mizahta özgürleşiyor. sanki komik olursa ayıp olmaz mantığı işte. bu yüzden hasan can komik çünkü güldürüyor. nasıl güldürdüğünü önemli değil. benim annem de abim de ben de gülüyorsak demek ki komik çünkü herkese hitap ediyor. ayrıca birçok komedyen seyircilere gömüp, geçirerek mizah yapıyor. bu bir tarz. dave chapphelle izlerseniz ağlarsınız heralde. neyse hasan can komiksin olum devam et bu işe. umarım başka formatlarda daha özgürce konuşma fırsatın olur, potansiyeli var çünkü. ben sevdim programı. farklı sosyoekonomik gruptaki insanları tanıma açısından da iyi oldu. türkiye’deki insan profilinin maddi duruma göre değişmediğini görmek beni şaşırttı açıkçası. bu mu lan? dedim kendi kendime :d

yutuptan videolarını kaldırmış ya da gizlemiş .muhtemelen (bkz: exxen)e geçtiği için. popüler olmani sağlayan yere ürettiğin içeriğin sadece fragmanları bırakman saçma olmuş. onları da gizleyebilirdin. komiktin lakin exxen kullanmayı düşünmüyorum. yutuba icerik üretmedigine göre de takip etmenin bir anlami yok.

iki dakika youtube’a girmemişiz ortalık yine karışmış. programını alıp, tutup tutmayacağı belli olmayan bir platform için youtube’dan kaldırmak kadar enayice bir hamle görmedim. tamam sırtını acun’a yasladın fakat bu programı izleyenler gidip de kıytırık exxen’e para verecek kadar ne zengin ne de bu sömürgen sistemi beslemek için hevesli insanlar. illa başka bir platforma geçmek istiyorduysan bekleyip netflix’e, amazon prime’a bile geçebilirdin bebiş yazık ettin. 7-8 ayda ünlü oldun demek ki başarılısın. ben böyle insanları anlamıyorum ya kendine güvenmiyor ya da kitlesine. potansiyelini acun’un gölgesinde heba etmeye bu kadar hevesli oluşunu ve sırf o platformla anlaştı diye youtube kariyerini bir kenara koyuşunu onu izleyenler için saygısızca buldum. bari başka formata geç de korsan izleyelim. konuşanlar izlemek için para verilmez çünkü.

eskiden sevdiğim konuşanlar