sözlük yazarlarının huyları

insanlara sinirlendiğim zaman kendi kendime kızar triplenirim. kimse anlamaz kendi içimde yaşar sonra bitiririm. resmen mallık aq.

biraz gamsızım öyle herşeyi takmam kafaya, aşırı yakışıklı olmama rağmen hiç egoist değilim(!),kindarım kolay kolay affetmem vede olmayan paramı yemeyi çok severim şimdilik bu kadar yeterli shshsh

dikime gidenin sonuna kadar dikine giderim haksız olduğumu bilsem bile karşımdaki susarsa 5 dk sonra gider haksızım derim hak veririm

çok soğuk davranıyormuşum ama tanıyınca iyi biriymişim

mavi huydur bende

tembelim.

trip atmaktan ve trip yemekten nefret ediyorum

sosyopatım ve bu durum elimde değil. (bkz: sosyopat)

garip bir kişiliğim var dediğim gibi, ben bir insanı öpeceğim zaman sarılır başını öperim. alışkanlık aslında. sarılmayı pek seven bir insanda değilim, sarılmaya dair pek tecrübem de yok hani..

disarda sinirliysem ve kendi kendime soylenesim geldiyse takarim kulakligi sesli sesli icimi doker icimden geleni soylerim ki millet kendi kendime soylenip deli sanmasin biriyle konusuyorum sansin diye

çevremdeki her hareketten şüphe duyuyorum.acaba bunu neden yaptı?bunu söyleyerek aslında ne demek istedi?reklamlar neden her kanalda aynı anda başlıyor?kardeşim neden kitapta kaldığı yeri işaretlemiyor?babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?

en güzel huyum karamsarlık be(ne en güzeli,berbat) her olayda en basit olayda bile hep kötü düşünüyorum hep.berbat durum anasını satayım.bazen iyi şeyler olunca daha çok mutlu oluyorsun o ayrı.

aralıksız her konuda haklı çıkmak.lan gobelin kafasına taş attım kafası şişti , bişey olmadi allah 'dan. yarim saat boyunca tartıştık tabi haklı çıktım sonunda sjsnsjsks

sırf karşımdaki kırılmasın diye söyleyeceğim şeylerin çok azını söylerim sonra eve geldiğimde aynanın karşısına geçip ağzıma geleni söylerim bir nevi terapi gibi

bi elim islakken diger elim kuru kalamaz. sabah uyaninca elimi yüzümü yikamadan kimseyle konuşmam. ustu acik ayakkabi giymem. sinirlerim bozulunca aglarim.

borç isteyip 1000 lira ateşle diyen arkadaşlarıma sikime kadar yolun var derim. bende böyle bi delikanlıyım.

kendi yastık ve yorganım dışında başka yastık yorganla uyuyamam, gittiğim her yerde bir yastığım ve yorganım vardır, yoksa en azından yastığın üzerine bir şeyler örtme isteği duyarım. i̇çim rahat etmiyor yoksa. kapı açıkken uyuyamam, birde mutlaka duvarla bitişik olmalı yatağım.

ani ruh hali değişimi yaşıyorum

ıslak elle dolaşanlardan nefret ediyorum hele ki bana o eli temas ettirenleri öldüresim geliyor

üşengeç ve tembelin sözlükteki karşılığı olabilirim

buradaki neredeyse herkesin bencil, birbirini çekemeyen insanlar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. bu yüzden asosyaller, bencil, ruhsuz ve kendilerinden başka bir şey düşünmedikleri için. hep kendileri dertli amk. birkaç şey bilirler, onlarla hava atarlar. geçin bu ayakları, kendinize gelin. millete oku oku diyeceğinize kendiniz okuyun ilk önce. ruhsuzluğunuzu giderin, hayallerinizi ev arabadan daha gerçekçi şeylere çekin. diyeceklerim bu kadar. temiz delirttiniz yeminle. varsa eleştirmek isteyen yazsın yoruma.

ya bu başlık çok saçma. milyon tane huy çıkar şimdi herkesten. ayrıca birbirimizin huyu birbirimizi neden ilgilendiriyor. bok gibi başlık.

Sürekli yaptığımı biliyordum ama bunun huy haline geldiğini az önce fark ettim. Ucu açık tükenmez kalemi kapatmak: Basmalıysa basıp kapatarak, kapaklıysa kapağını takarak kapatırım. Diyeceksiniz ki "ya kapağı yoksa?" Derim ki "o kalem bana ait değildir."

ev kirli iken ders çalışamıyorum (bkz: ders çalışmamak için bulunan bahaneler)

Bazen kendimi çok zeki ve mantıklı birisi gibi olduğumu düşünüyorum bazen de tam bir mal. Yani sağlam bir kafamın olmaması huyum

Karşımdaki kişi konuşmak istediğim, sevdiğim birisi olsa bile karşımdakinin konuşmak istemediği kişi olma ihtimalime karşı hep kaçarım. İstenmeme ihtimaline karşı kaçmak kısaca.

insanlara sinirli mi sakin mi davrandığım belli olmuyormuş falan.

Aksi lanet...

mesajları uzun süre tutarım ve sevdiğim insanların mesajlarını hiç silmem ancak çok sinirlendiğimde ve onunla ilişkimi kestiğimde silerim. bugün telefonumdaki bir kaç kişi hariç tüm mesajları sildim. bir kısmı

Muhabbetten koparsam karşımdakinin/ortamdakilerin jest ve mimiklerini incelemeye başlarım (bkz: mikro ifadeler). Bir şeyler yakalayınca bıyık altından güldüğümü de bu esnada fark ettim.

sevdiğim insanları seyretmeyi severim öyle konuşmadan uzun uzun seyrederim. zaten çoğu zaman gözler, dudaklardan daha iyi anlatır insanın hislerini.

birini instadan sessize almışsam eğer onu takipten çıkarmama az kalmıştır.

İnatçı keçinin tekiyim. Bir şeyi mantığıma oturttuysam ,acı çekip kazık yemeden vazgeçmem.

Birisini ne kadar çok seversem seveyim ona karşı bazen içimde hep şüphe oluyor. Bir şeyini göreyim veya gormeyeyim fark etmez

uyuyamadığım zaman kalkıp yatağımı düzeltiyorum, yatağı çok bozmadan içine giriyorum sonra uyuyabiliyorum

Eğer karşımdaki kişi arkadaşımsa ve sürekli konuşmaya ben çabalıyorsam onu bir daha hiçbir şekilde aramam.Bir kez hadi iki, üç kez böyle olsun en son arkadaşlığımı bitiririm.

Ne kokarım ne bulaşırım. Öyle kendi halimde, sessizce, neşe arayan, sadeden biriyim. Öyle düşündüm ama kendim için, benim söylediğim ile çevremin söyleyeceği paralel ise tadından yenmez. Hadi bakalım. *gülücük*

Sevdiklerimin hepsine bir anne şefkatiyle yaklaşıyorum. Bu huyumdan dolayı genellikle üzülen hep ben oluyorum ama akıllanıyor muyum? Asla.

yemediğim yiyeceklere dokunamıyorum. peynire dokunamam mesela :(

huy mu emin değilim aslında. birisi yanımda ağlayınca benim de gözlerim doluyor, sonra ben de ağlamaya başlıyorum. karşımdaki düşmanım da olsa allah'ın belası gözyaşları gözlerime doluyor. çok sinir bozucu.

"Bazı zamanlar" sözlükte birisi bir yazı yazdığında veya bir fotoğraf attığında yazarın adına bakmıyorum, çünkü o yazarın yazıları çok hoşuma gidiyorsa ve ona genellikle artı atmışsam o yazdığına da artı atasım geliyor durup dururken, veya sözlükte gıcık olduğum birisi varsa sırf gıcığım diye haklı olduğu konuda eksi atmak istemediğim için bunu yapıyorum arada, çok hoş oluyor bence

Alışveriş yaparken herkes gibi ben de etikete bir bakarım. Sonra da kafamda ürün eskiyince neye benzeyeceğini canlandırmaya çalışırım. Mesela baskılı tişörtlerde yıkanmaya bağlı olarak çatlaklar oluşabiliyor. O yüzden çok beğensem bile çatlayabileceğini düşündüğüm tişörtlerden uzak duruyorum.

Herşeyin her yerin solunu tercih ederim, mekanda solda ki masa, minibüste solda ki koltuk vsvs - Ayağım asla islanmamali - 2 yastık olmadan uyuyamam - 5 li Falım sakizlarinin ilkini benim almam lazım ajdjfj - Cepsiz bir sey asla giyemem.