öğretmenlerin taktığı lakaplar

adım yiğit olduğu için genelde baba yiğit derlerdi yada yiğido

çilli begonya. çillerim yok.

bacak kadar kıza boksör lakabını koyan hocam size yazıklar olsun. sizin yüzünüzden çok hırs yaptım diyete girdim haftalarca evden çıkmadım üzüntümden ama yine de boksör gibiyim sizin verdiğiniz haklı lakaba tükürüyüm.

bana metal manken diyodu söyle bi anlamı varmış makina okuyan yakışıklıymış şş bana yürüyodu

turist bizim hoca dersle alakasız olanlara derdi

1.65 boylarında bir erkek arkadaşımız vardı sınıfta, sınıf ortalamasının altındaydı yani boyu. "embriyo" derdi fizik öğretmenimiz.

her gördüğü yerde edirneliiiieağ diye bağırması ve benim ona verdiğim en sert cevap efendim hocacığım?

"minik" derlerdi

çömezken 5 kız boş derste sınıfları gezip kapıları çalıp kaçardık bi gün kameralardan yakalandık ve sene boyunca lakabımız maskeli beşler olarak kaldı :d

bir kaç tane hocam "kantinci" diyor çünkü bizim okulun kantinini amcamlar işletiyor onun dışındakiler de soy adımla sesleniyorlar çünkü sınıfta 5 tane sena var

sanat güneşi derdi bi tane hocam. derse gitarla gittiğim için

düdük

lisedeyken hep geç kalırdım derslere o yüzden salak turizm derdi sevgili eses selam olsun sana

8. sınıfta duvar kenarı en arkada oturuyodum. kendi capımızda bi dortlu gruptuk. ingilizce dersinde biraz konustuk. evet bu kötü bi sey ama ingilizceyi sevmedigim icin... sonra hoca bizim gruba "ebrar ve saz arkadaşları artık susun" demişti. grubun halay başı yani ebrar benim. lol

ya çok samimi bi arkadaşım vardı hiç ayrılmazdık sürekli birlikteydik tarih hocamız da tahin le pekmez koymuştu adımızı. koridor da bağırırdı tahinle pekmez gelin buraya falan diye. allah belanı versin tarihçi

(bkz: atarlı) (bkz: psikopat) (bkz: mavi kuş) (bkz: profesör)

kimya öğretmenimiz kızların yanında "sağ kolum" kızlar olmayınca " sağ taşağım" derdi.

nohut beyinli. cidden tarihçimizin en sevdiği öğrencisi ve sınavlardan yüksek notları alan biri olarak neden böyle derdi hiç anlamazdım .

ilkokulda matematik öğrenmenim kendi esprime güldüğüm için gündüz derdi (bkz: ayrılsakta beraberiz)

ilkokulda kukuleta diye çağırırdı sınıf öğretmenim. ne alaka olduğunu hala çözemedim.

bu kulaklar bana orkestra şefi dendiğini bile duydu. neymiş efendim orta sırayı komple ben konuşturuyormuşum. yine de pek severdim o öğretmenimi.

biyoloji hocam sözlü yaparken kaç kromozomlusun diye sormuştu bende 48 demiştim :// meğersem 48 patatesin kromozom sayısıymış odur budur patates derler...

sadece geometri hocam (bkz: hızlı gonzales) derdi. onun nedeni de bütün lise geometri konularını 3. sınıfta bitirmiştim ve son 1.5 yıl sadece test çözmüştüm. bir sınavında da hocanın hazırladığı 4 farklı kitapçığı sınav süresinde bitirip sınıfa kopya dağıtmıştım. o isim bu yüzden :d

birincisi açıkgöz tabi ikincisi ise hary oldu gözlük kullanırken benziyormuşum

hocanın birisi bana, oğlum bela mısın sen deyince sınıfta 1 sene boyunca bana bela diye seslenenler olmuştu amk. hayır bişey de yapmamıştım aslında.. (yersen)

ingilizce hocamız bana asi kızım derdi ama a harfini uzatmazdı dümdüz asi kızım yani

adam gibi adam bi tarihçimiz vardı. bana cengiz han derdi.

sigara içtiğimi bildiği için kül tablası derdi

bana okulda ters diyolardı da müdür yardımcımız arkadaş ortamındayken yarram diodu amk, niye ters diye soruyosanız, güzel kız geçerse ters ters yürüyodum :d

(bkz: sarı tutku) sarışın olduğumdan mütevellit dershane hocam takmıştı. ibnelik olsun diye sürekli laf sokarken o da bana böyle hitap edip forsu yok ediyordu. bir keresinde sınavda gözetmenim olmuştu. optik formu sarı tutku diye kodlayıp vermişti amına kodumun manyağı. (bkz: deli deliyi tekkede hacı hacıyı mekke'de bulurmuş)

hocam adını hatırlamadığı istisnasız herkese muhittin diyo muhittin kimdir acep

ilk okul 4.sınıftan beri lakabım "abbış" hocalar bile böyle hitap ederdi. lisede matematik hocam bana şöyle demişti "sahi lan abbış, senin gerçek ismin ne"

tamam eyvallah boy 1.90 ama uzun uzun denmez ki abi

ortaokulda ibne bir öğretmenim bana yenik komutan demişti nereden geldi aklına bilmiyorum

godik derdi müzik hocamız hayır godik bi tarafımda yok ama içinden öyle gelsdiyse demek

beyfendi derdi bana hocam. gene aklıma geldi tebessüm ettirdi.

lisede bana ingilizceyi sevdiren hocam baktı ki sınıfta iki kişinin adı aynı, bana gözlerimin rengini sordu. meğer laf olsun diye sormuş. ben de keriz gibi atlayıp 'gri' dedim. o zamanlar da kararsızım renkte ama mavi olmadığına göre gridir diyorum. hoca bu olaydan sonra bana griş diye seslenmeye başladı. susup efendi efendi otursam maviş diyecekmiş. yıllarımı lakabımı açıklamakla geçirmiştim millete. siz siz olun öyle her soruya cevap vermeyin.

4 kişilik bir arkadaş grubumuz vardı. i̇ngilizce öğretmenimiz " az gelişmiş ülkenin panço kılıklı insanları " demişti. aradan 13 yıl geçti hala zihnimdedir.

optik. gözlük takmama rağmen kitabıma attığı imzayı 1 ay sonra fark etmiştim. bunun üzerine matematik hocam , sana bir gözlük yetmiyor ikinci gözlüğü al istersen optik demişti. optik ordan kalma.

sosyal bilgiler öğretmenim üç yıl boyunca bana 'bahar' diye hitap etti halbuki ismimin yakından uzaktan hiçbir alakası yoktu. bu da yetmezmiş gibi öğretmen herkese tarihten bir isim verirdi benim payıma 'kibele' düşmüştü. olsundu. seviliyor hala.

Bir gün dil anlatımcı derste eş anlamlıları anlatıyordu. Sonra mesela karaaa diye bağırıyor sınıf siyaah diyordu. Lisedeyiz eşek kadarız ortama bak neyse. Sonra kırmızııı diye bağırdı. Ben de içimdeki galatasaylıyı tutamayıp SARIIIII diye coştum. O günden sonra ismim (bkz: sarıkız) kaldı. Hoca da bana her sarıkız diyince arkamdan möö sesleri yükseldi

Çok çok çok şeker bir İngilizce hocam vardı selam MTT ‘im . Tüm etkinlerde beraberdik çok skeç yazdık oynadık “assistant ” derdi . Tarih hocası Elif derdi sebebini kuran çarpsın bilmiyorum, niye öyle diyonuz hocam diyorum çok Elif gibisin diyor . Gelecekte kızımın adını Elif koyamaya karar verdim teşekkürler hocam. Türkçe hocam asla adımla seslenmezdi “cimcime” derdi ; çok hareketliymişim , konuşmam da cimcime gibiymiş nasıl oluyorsa o . Kaç yaşıma geldim hala görüşüyoruz cimcime diyor telefonuna da öyle kaydetmiş manyak adam . Okulda adımı bilen yoktu kısacası:)))))

(bkz: mamacı) Ortaokulda beden eğitimi dersine hep elimde/cebimde atıştırmalık bi şeylerle çıkardım. Çok koşturuyodu acıkıyordum napiyim. Bi gün yerken yakalayıp “yine mi yiyorsun mamacı” demişti. Ondan sonra hep o şekilde seslendi. Hala yürürken yanıma yolluk bi şeyler alırım. Can çıkmayınca huy çıkmıyor.

yıllar sonra bu başlıkta pi re kare yazıldığını görmek isterim, dairede alan formülünü sürekli karıştıran öğrencime takmıştım ve sonrasında hiç karıştırmadı hatta yıllar sonra bile karıştıracağını düşünmüyorum :)

(bkz: chucky) saçlarım dümdüz. bir gün örmüştüm, ertesi gün saçlarımı salıp okula gittim. saçım ne kıvırcık oldu ne de yine düzleşti. böyle bir değişik hal aldı. hocam sınıfa girdi, beni çok severdi ama bana takılmayı daha çok severdi. "puhaha tipe bak, tam chucky olmuşsun" dedi. öyle kaldı.

(bkz: yer cücesi ) Lise son sınıftayken dershaneden milli eğitime geçen bir edebiyat hocamız vardı ve bayağı iri yarı kilolu bir hocaydı, bana takılmayı da çok severdi. Bir gün tatlı tatlı atışırken bana bu mahlası taktı herkes kahkaha ile güldü tabi bende boş bulunup" siz de dev gibisiniz ben size bunu söylüyor muyum? "demiştim şükür ki babacan bir adamdı da sınıfın o malum" oo ne dedi? "tepkisine aldırmayıp gülmüştü.

Dershanedeki tarih hocam otlakçı derdi. Kendisinden bile sigara istemişliğim vardır ahaha

"Armut" derdi lisedeki mat.hocam bana.Her yerde durup durup bağırırdı bu şekilde djjdjdjd

sınıfı toparlayıp, yapılması gerekenleri yaptığım ve organize işlerinde iyi olduğum için sanırım , çavuş derdi bir örtmenim. biraz da sinirliydik tabi. ilkokuldasın çavuş deniliyor travmaya bak...

Bana değilde bizim bir arkadaşa müdür yardımcısı yürüyen küllük derdi.