bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      saat dört yoksun saat beş, yok altı, yedi, ertesi gün daha ertesi ve belki kimbilir... (...) kitap okurum içinde sen varsın şarkı dinlerim içinde sen oturdum ekmeğimi yerim karşımda sen oturursun çalışırım, karşımda sen (...) en güzel deniz, henüz gidilmemiş olandır en güzel çocuk henüz büyümedi en güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız ve sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğum sözdür o şimdi ne yapıyor? şu anda şimdi, şimdi, şimdi evde mi, sokakta mı? çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı? kolunu kaldırmış olabilir mi, hey gülüm beyaz kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi o şimdi ne yapıyor şu anda şimdi, şimdi, şimdi belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor (...) belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren sevgili canımın içi ayaklar ve ne düşünüyor, beni mi? yoksa ne bileyim fasulyenin neden bir türlü pişmediğini mi? yahut insanların çoğunun neden böyle bedbaht olduğunu mu? o şimdi ne düşünüyor şu anda şimdi, şimdi (...) saat dört yoksun saat beş, yok altı, yedi, ertesi gün daha ertesi ve belki kimbilir... - nazım hikmet
    2. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sanma şahım/ herkesi sen/ sadıkane yâr olur, herkesi sen /dost mu sandin/ belki ol/ ağyar olur. sadikane/ belki ol /bu alemde/ dildar olur, yâr olur/ağyar olur /dildar olur /serdar olur. yavus sultan selim bir de şiiri yukaridan asagiya boldugum yerlerden okursaniz siir yine ayni oluyor. (bunlar hep bilgi!)
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      seni sevmek felsefedir kusursuz. i̇mandir. korkunç sabırlı..
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o senin ardından gitti, umudun payını beklemeden gitti, bütün seni yitirdi. sen de bittin, dönerken -özdemir asaf/dönüş
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. biçare gönüller. ne giden son gemidir bu. hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; bilmez ki,giden sevgililer dönmeyecekler. bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden (bkz: yahya kemal beyatlı )
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sana bir şiirler olmuş sevgilim yüzün, gözün söz içinde hangi imla kitabına baksam ''ben''den ayrı yazılıyorsun
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yüzde ısrar etme doksan da olur i̇nsan dediğinde noksan da olur bir ben varım deme yoksan da olur kusursuz dost arayan dosttan da olur
    8. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik sarılmak yakar bizi deyip,aşkı hep uzaktan sevdik
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?   bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?   pervane olan, kendini gizler mi alevden?   sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu… (bkz: geri gelen mektup)
      0ruh adamm - simyaci 04.04.2017 00:10:30 |#3217889
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet senden habersiz aldığım her nefesten... (bkz: necip fazil:affet)
    11. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ... yoksun ya güvercin avlıyor avluda kedi kızlar gülüşüyor bahçede gül üşüyor –gül üşür- yoksun ya, bezden anne yapıyor öksüz öpmek için kendisine. i̇brahim tenekeci
      0şiir eksileyen gitsin buralardan.. - laleli köyün falancısı 04.04.2017 00:05:04 |#3218020
      1bence de. - galliyani 04.04.2017 00:21:45 |#3220365
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben seni sevdiğim zaman bu şehirde yağmurlar yağardı ben seni sevdiğim zaman bu şehirde ayrılık kurşun gibi ağırdı
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tevfik fikret - han-ı yağma
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçük iskender - bir nedeni yok yalnızca öptüm.
    15. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendi yazdığımız oluyor mu? oluyorsa editleyip yazarım
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,  kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,  işık ışık, dalga dalga bayrağım!  senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. sana benim gözümle bakmayanın  mezarını kazacağım.  seni selâmlamadan uçan kuşun  yuvasını bozacağım.
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      seviyorum mümkün değil aramızda kurşun yasak bölge var sen genç sevdan ölünecek kadar güzel kanunu yapanlar ihtiyar
      2ahmed arif. mükemmel - merabana meraba kardeş 04.04.2017 00:52:44 |#2977888
      1kesinlikle - nidank 04.04.2017 02:14:49 |#2979319
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir akşamüstüdür şarabî bahçeler ve dağlar üzre hükümran; tam dünyayı dolaşmak saatindesin. ay ışığı su içer birazdan. kızarmış kalçalarını çanlar alabildiğine vurur. sen çocuk tulumunda matbaa mürekkebi rüsva olmuş ellerinin emeği, manşetlerde kilometre kilometre yalan sallanır durur. bir akşamüstüdür katil, muhteşem alıp götürmüşler dost dediğini almış rüzgârlar içini, ümide benzer, sevdaya benzer... soğuk bir namludur kör ve pusuda ense kökünde zulüm, ve sermiş cânım sofrasını dört başı mâmur burnun dibine hürriyet. seviyorum mümkün değil; aranızda kurşun, yasak bölge var sen genç, sevdan ölünecek kadar güzel kanunu yapanlar ihtiyar. ahmed arif-bir akşamüstüdür
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gözleri
    20. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      110 dk dolmadı henüz efendim kusura bakmayın :( - patatesyalayan 20.04.2017 02:21:56 |#3060471
      0estağfirullah önemseyip yazmanız yeter. ben aldım mesajı. - mrniceguy 20.04.2017 02:22:30 |#3061144
      0aldıysanız ne ala efendim :) hayırlı geceler iyi sözlükler :)) - patatesyalayan 20.04.2017 02:23:16 |#3069805
      butun yorumlari goster (4)
    21. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim. öyle bir tüketmek ki, sonucu yepyeni bir "ben"e ulaştırırdı beni, kederli dalgınlığımdan her döndüğümde...bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görür de gülerdim sessizce yapay yakınlıklarına insanların. kim kimi ne kadar anlayabilir ömür hanım?
    22. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özgürlüğün geldiği gün o gün ölmek yasak
    23. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir gelsen, yangınlardan alsan beni... bir gelsen, dünyalarımdan alsan beni... bir gelsen, şafaksız gecelerden alsan beni... ama ne zaman gelsen, akşam kızılı gözlerimle bulacaksın beni... (bkz: sen yokken)
    24. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sen de bütün kadınlar gibisin demiştim. Hayır! Hayır! Galiba bütün kadınlar senin gibi. Hepsi senden bir parça , her biri seninle aynı yerde. Fakat benim yüreğim senin için çarpıyor! Ümit Yaşar Oğuzcan tamamını soundcloud'tan dinlemek için tık
    25. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      durakta üç kişi adam kadın ve çocuk adamın elleri ceplerinde kadın çocuğun elini tutmuş adam hüzünlü hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü kadın güzel güzel anılar gibi güzel çocuk güzel anılar gibi hüzünlü hüzünlü şarkılar gibi güzel (cemal süreya-fotoğraf)
    26. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bilmezler yalnız yaşamayanlar nasıl korku verir sessizlik insana insan nasıl konuşur kendisiyle nasıl koşar aynalara bir cana hasret bilmezler (bkz:orhan veli)
    27. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu aralar gelsen bir kuş uçuyor, bir çiçek dalından kopuyor, bir çakıl taşı denizde sekiyor, dut ağacı meyvelerini döküyor, toprak yol, tozu dumana katıyor, tahta kapı, sövesinden kopayazıyor. kalbim çarpıyor, i̇çim içime sığmıyor, sen geldin diye deliriyorum! tüm zamanlarımı seni beklemek için değerlendiriyorum. bir saniye boş vaktim yok. şimdi içeri girsen, hazırlıksız yakalayamazsın beni. hazırım, seni bekliyorum. bana ördüğün kazağım sırtımda… atkım boynumda… yaz kış çıkartamıyorum… gelirde görürsün diye, bîtamam bekliyorum. dışarıda bir çıt çıksa, kapının ardında bitiyorum. biliyorum, vakitsiz zamanlarda iş çevirmeye bayılırsın. kışın, denize ayağını sokmaya… yazın, boğazlı çizmelerini giymeye… baharda somurtup durmaya… bayılırsın biliyorum. terslik sen de mi; ben de mi… bilemiyorum. çok meraklısı da değilim zaten… ben sadece seni seviyorum. ne tersliğe, ne de kim de olduğuna aldırmıyorum. benim canımı acıtan… i̇çimi bunaltan… beni kederden kudurtan… yanımda olmayışın şu an! telefona bakıyorum, çalmıyor. mutfaktaysan “bir su getir” diye bağırıyorum. su içmekliğim yok… seni sınıyorum. i̇nsan günde elli bardak su içemez ya! hastayım biliyor musun? bilsen yanımda olurdun, şüphem yok. yalancıktan hastalanayım diyorum… gelesin diye bir ateş çıksın benden… i̇nce hastalığa tutulmuş gibi öksüreyim… elimi karnıma tutup ağlayayım istiyorum. sonra vazgeçiyorum… çocukça şeyleri sevmezsin sen… zaten biliyorum; bir evde bir kişi şımarır… bizim evin şımarığı sensin. peki, ben ne olacağım? hastalanmak, şımarmak, seni sıkmak yok. peki, ben ne olacağım? kapı beklemekten, mutfak kollamaktan, telefon kurcalamaktan korkuyorum. aslında seni kaybetmekten korkuyorum. benden nefret ettiklerini anladığım en yakın arkadaşlarım… bekleme diyorlar! bakar mısın, seni beklememeliymişim! gelmeyecekmişsin çünkü. boş laf! sen beni ebediyen terk edebilir misin? i̇çinde kocaman bir boşluk olmaz mı o zaman? anlamıyorlar işte bütün bunları, beni sevmediklerini yeni anladığım en yakın arkadaşlarım. ama sende bunca zamandır bir telefon olsa açsaydın ne olurdu? kızgınsız biliyorum, beni cezalandırıyorsun. ancak bu kadar yeter, ben dersimi aldım. bundan sonrası beni öldürmeye girer. arkamızdan dedikodu ediyorlar biliyor musun? güya sen başka biriyle delicesine sevişiyormuşsun! dedikoduları azdırma çabuk dön. i̇çim sızlıyor, yalan olduğunu bildiğim halde… yine kızma bana, yalan da insanın içini acıtabilir. gel yanıma, geç karşıma, “yok öyle şey” de bana. sana inanmaya yazgılıyım ben, meraklanma. ortalıkta benim için, “bu kız uğruna kafayı yedi” diyorlarmış, aldırma. kafayı yemedim ya, bu aralar gelsen hiç fena olmaz. bir kuş uçuyor, bir çiçek dalından kopuyor, bir çakıl taşı denizde sekiyor, ben sensin sanıyorum. millet beni deli sanıyor. bu aralar gelsen hiç fena olmaz.
    28. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşık olursan bir gün benim kadar. yüzünü yağmura uzat… geçti, geçti desin biri. hiç geçmesin…
    29. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sen bana sen desen de, demesen de olur. ama ben sana sen diyeceğim. düşün dur.
      0özdemir asaf değil mi? - mnurk 14.10.2018 23:04:05 |#3738871
      0evet - kardesbidur 14.10.2018 23:06:56 |#3738875
    30. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      0i̇çeriğe çok zor ulaştık - kardesbidur 14.10.2018 23:09:52 |#3738876
      0hayır ama ben yemek sepeti miyim şiiri beğenmediyseniz anlarım ama ne var efendim parmağınızı iki üç kez hareket ettirdiniz diye eksi mi verilirmiş - uykucuks 14.10.2018 23:15:31 |#3738880
      0ben eksi vermedim ki - kardesbidur 14.10.2018 23:49:04 |#3738885
      butun yorumlari goster (4)
    31. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış, bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine. Bütün öksüzlerin kederiyle baktım yüzüne, ne zaman geleceği düşündüysem. Bir haksızlığı haykıran herkese senin soluğunu verdim. Bütün hapislerin penceresi yaptım seni. Sonra tuttum kenar mahallelerin yalnızlığını gösterdim, bir özür, bir bağışlanma umuduyla. Söze inandım, gövdene ondan çok… Dönüp dönüp sana geldikçe anladım özgürlüğün aşk olduğunu. Alışkanlıklara yenilmedim ben, seni bir alışkanlığa dönüştürmek istemedim yalnızca. Işıklı bir korunak arayacağım sesinin kıvrımlarında. ‘Gelmen iyiliktir’ diyeceğim. Yüreğimden başka yanıtım olmayacak. Bir sorudan bir soruya vuracağım seni yine. Dünyanın bütün yağmurları yağacak iki söz arasında. Ellerimi geçmişe mi geleceğe mi koyacağımı şaşıracağım. Küller altındaki köz için bir yudum soluk isteyeceğim. 'Aşk iki kişiliktir’ sözünü düşüneceğim uzun uzun. Kalkıp pencereden hayata bakacağım. Alnından öptüğüm yerde 'Ülkemsin’ diyeceğim. Bir gülüşünle çıkıp caddeleri dolduracağım. Ya sen bu ülkede doğmasaydın, ya ben aşkı herkes gibi bilseydim?”
    32. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını basdın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam... Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
    33. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ama ben en çok şeyi en kısa zamanda sana söyledim yanlız sana (bkz: Kıvılcım - Özdemir Asaf)
    34. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hayat hiç mavi yerinden vurmadı... Çünkü ben maviyi beyazı koruyan masumiyet olarak tanırım. Karanlığı görünür kılan bir renktir mavi, öyle bilirim... sürükleyendir, bitmeyendir. Mavi olarak anlatmalıyım herşeyi... Kaldırın başınızı gökyüzüne, görmek istediğinizi değil, gördüğünüzü söyleyin bana! Yaşamın ta kendisidir mavi. Belkide sadece bu yüzden ölmeye değil, yaşamaya mahkum edilmiştir. Maviyi soruyordun, gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi? Bir renk değildir, mavi huydur bende ve benim yetinmezliğimdir ve herkesin yetinmezliğidir. Belki denecektir ki bir süre ve denenecektir bir akşamüstünü düşünmek bir akşamüstünü düşünmekten başka nedir ki, gönül gözüm görendedir, derinler mavidir... - Edip Cansever
    35. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ülkü Tamer'in konuşma şiiri. --- spoiler --- Çok canım sıkılıyor Kuş vuralım istersen! --- spoiler --- Güneşin Oğlu filminde Haluk Bilginer çatıya çıkıp yüksek sesle bu şiiri okuyor. Filmin sevdiğim ayrıntılarından biridir. Çok bunaldığım zamanlarda ben aynı şekilde Haluk Bilginer gibi bu şiiri bağıra bağıra okusam rahatlayacakmışım gibi gelir .
    36. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      BEKLENEN Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar? (1937)
      0Hikayesi de daha güzel. - akkayaabeyy 30.03.2023 23:37:53 |#4526916
      1Hikayesini okumamıştım, müsait bir zamanda ona da bakayım 👍🏻 - mutsuz _bocek 31.03.2023 08:46:29 |#4527108
    37. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      SEVGİLERDE Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vaktiniz olmadı. Behçet NECATİGİL
    38. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Virane olmuş kalbime ne yaptın ? Bak! Divane aşkım ne yaptın ? Alışkanlığın ipeğinde rahat uyuyordum Kelebek gibi kanadıma ne yaptın ? Gözünün kadehinden daha içmeden sarhoş oldum Meyhanem sarhoş oldu, ne yaptın ? Omzuma yaslanmaya değmez miydin ? Omuzlarımın hasretine ne yaptın ? Beni yordun, kendin de yorgun gittin Ey yolcu!.. Evime ne yaptın?
    39. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ... Emperyal Oteli'nde bu sonbahar Bu camların nokta nokta hüznü Bu bizim berhava olmuşluğumuz Bir nokta bir hat kalmışlığımız Bu rezil bu çarşamba günü İntihar etmiş kötümser yapraklar Öksürüklü aksırıklı bu takvim Ben hiç böylesini görmemiştim Vurdun kanıma girdin itirazım var
      1Antiemperyalistler mi bunu beğenmedi?😧 - lady justice 31.03.2023 00:14:13 |#4526929
    40. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben Seni Sevdim Mi? Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne Tuttum, ta içime oturttum seni Aldım, okşadım saçlarını, öptüm İçtim yudum yudum güzelliğini Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim Biri vardı ağlayan; gecelerce Biri vardı sana tutkun; o bendim Ben seni sevdim mi? Sevdim, en büyük En solmayan güller açtı içimde Ömrümü değerli kılan bir şeydin Sen benim bozbulanık gençliğimde Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya Bir çizgiye vardım seninle beraber Ve bir gün orada yitirdim seni Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni? Ümit Yaşar Oğuzcan Benim favori şiirlerimden biridir 😌
    41. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.
    42. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Kocaman bir hissizlik bırakması değil midir çoğu zaman? Ne kurduğun hayallere ait mutluluklar vardır artık Ne de yaşadığın acılara dair kanayan yaralar. Kendini hepsinden soyutlamışsındır. Hayaller kuramazsın çünlü yaşadığın acılar düşer aklına. Ve başlamışsındır yaşamı kendinden uzakta tutmaya. Uzaktan seyredersin, O hissizliklerin getirdiği hisle: Önceleri içini kıpır kıpır edenler, Delice güldüklerin, mutluluk içinde yüzdürenler… …bu gibi duygulan hissedemezsin artık. Yalnız yüzünde sadece ufak bir tebessüm oluştururlar. Seni öldürecekmiş gibi acıtanlar, İğini parça parça edenler sadece ufak bir hüzün bırakırlar. Ağlayamazsın da öyle eskiden oldugu gibi, O kadar ağlamışsındır ki… …geriye ne düşler kalır ne yaşlar. Ve seni büyütenler zamanla çürütmeye başlar.”
    43. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sevgili Pollyanna, Sen bu mektubu okurken Soğuk bir doğu sokağında, Acılarla yüklü bir faytonla dolaşıyor olacağım Atların boynunda ziller ve pembe orlondan püsküller Şaklayan kırbaç ve gıcırdayan tekerlekler.Kömürümüz bitti tam kışın ortasında Toz hatıra ve talaş bastık sobaya Üşüse böyle yapardı mutlaka hazreti İsa da. Aşkın yüzünden düşen bin parçayı Toplamaktan yoruldum ben artık Pollyanna (bkz: Polyanna’ya mektuplar) (bkz: Didem madak)
    44. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Buldum Bir an kayboldun gibi. Yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine Kapılıp gidiyorum saçının sellerine Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm Erdem Beyazıt